Figen Yüksekdağ: Bizi kovmaya çalıştıkları yerlere yerleşeceğimizi görecekler

  • 15:12 19 Nisan 2019
  • Hukuk
ANKARA - HDP önceki dönem Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ 31 Mart yerel seçimlerinde halkın sandığa gitmeyi direniş olarak gördüğünü belirterek, “Sayın Cumhurbaşkanı bizi kovdukça biz onun üstüne üstüne gideceğiz. Bizim seçmenlerimizi dışladıkça kovma defetme gibi kibirli söylemlere sarıldıkça bizi kovmaya çalıştıkları yere yerleşeceğimizi görecekler” dedi. 
 
Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) önceki dönem Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ'ın tutuklu yargılandığı ve hakkında hazırlanan 7 fezlekenin birleştirilmesiyle oluşturulan davanın 11'inci duruşması, Sincan Cezaevi Kampüsü Ankara 16'ıncı Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye devam ediyor. Verilen aranın ardından duruşma, Figen’in savunmalarıyla sürüyor. 
 
‘Halkımızın demokratik bakış açısını bulandırmaya çalıştılar’
 
İddianamenin geneli ile ilgili bütünsel bir değerlendirme yapmayacağını, birleştirilen fezlekeler kapsamında iki dosya hakkında savunmaya devam edeceğini söyleyen Figen, yerel seçimlere ilişkin konuştu. Figen seçimlere dair şunları söyledi:  “Partimize dönük suçlamalar benim şansıma HDP’lilere, siyasetçilere dönük suç istinatların baskıların ve siyasi sahnesi olarak cereyan etmektedir. Bizim hakkımızda iddialar sorun taşıyor. Sayın Cumhurbaşkanı ve hükümet yetkilileri  bir dizi siyasi kampanya yürüttü bizlere karşı. Ve en son 31 Mart seçim kampanyasında da terör sözcüsü olarak ilan etti. Halkımızın demokratik barış açısını bulandırmaya çalıştılar. Seçim sonuçları iktidarın yıkıcı operasyonlarına dönük en yıkıcı cevaptır. 7 Haziran’dan sonra ilk defa bu kadar güçlü bir muhalefet geliştirildi. 7 Haziran’da siyasi iktidarının kötü gidişatına verdiği oylarla müdahale etmişti. Ama siyasi iktidar bu mesajı almadı. Halkın iradesini çiğnedi. ‘Bana 400 vekil vermezseniz ben bu ülkeyi savaş alanına dönüştürüm ve hepinizi ayrıştırırım’ dedi, icraatını bunun üzerinden kurdu. 1 Kasım’da bomba sesleri ve silah seslerinin atında baskı ve sansür altında olağan olmayan bir seçim gerçekleştirildi. Bu geçen 3 yıl içerisinde ağır baskıya rağmen siyasi  esir  muamelesi görmemize rağmen vekillerimiz, başkanlarımız, vekillerimiz fiziken hapishanelerde tecrit edilmesine rağmen çok önemli bir başarı elde ettik.”
 
‘Halk sandığa gitmeyi direniş olarak gördü’
 
 Bu ülkede provokasyondan, şiddetin körüklenmesinden bahsedilecekse  iktidarın kendi uygulamalarına bakmaları gerektiğine dikkat çeken Figen, “Bugün Kürt illerinde ve batı kentlerinde halkımız verdiği oylarla siyasi iktidara ‘ben senin yalanlarına çamur atmalarına kanmıyorum HDP denge unsurudur’ dedi. Çıkıp seçim meydanlarında bizi terör destekçisi ilan etmelerine rağmen milyonlarca insan aldığımız 6 buçuk milyon daha fazla insan ‘HDP terör uzantısı değildir’ dedi. Bizim yargılamalarımız toplumsal ve siyasi algılar üzerinden kurulmuştur. Ne yazık ki hukuk belirlemiyor. Hukuki işleyiş olsa yargı işler ve o kurallar çerçevesinde yargılamanın seyri ilerler. Artık toplum siyasi ve hukuki süreçlere kendisini dâhil edecek sürece gelmiştir. Kürt halkı ve Türkiye halkları, kadınlar, erkekler, kendisi görevli ilan etti. Sandığa gitmeyi bir direniş olarak gördü. Ne engel çıkarırlarsa çıkarsınlar o sandığa gitmek en büyük direniştir. İlk defa çok uzun bir karanlık dönemden sonra umut doğdu” şekline konuştu.
  
‘Bizi kovmaya çalıştıkları yerlere yerleşeceğimizi görecekler’
 
Cumhurbaşkanı’nın her gün miting meydanlarında kendisi de dâhil olmak üzere HDP’li siyasetçilerin video kayıtlarını gösterdiğini anımsatan, Figen devamında şunları söyledi: “Bizlere bu halkın siyasi tercih alanında koparmaya çalıştırdılar. Başaramadılar ve başaramayacaklar. Bu siyaset tarzının gideceği yer yoktur. Kendisine biat etmeyen herkesi hapse atmakla tehdit ediyor. Seçmenler başta Kürtler olmak üzere halklar tercihi AKP’den yana olmayanları kovma hakkını buldu partili cumhurbaşkanı. Herkesi temsil eden bir cumhurbaşkanı olsaydı zaten o cümleleri kullanmazdı. Bu ülkede siyasetçilerin, iktidar sahiplerinin kendi vatandaşını kovma süreme siyasetinin artık sonu gelmedi mi?En değerli insanlar burayı kaçıp terk ediyor. Terk etmemeyi seçenleri de içeri  alıyorlar. Gitmeyeceğiz. Sayın Cumhurbaşkanı bizi kovdukça biz onun üstüne üstüne gideceğiz. Bizim seçmenleri dışladıkça kovma defetme gibi kibirli söylemlere sarıldıkça bizi kovmaya çalıştıkları yere gittiğimizi yerleşeceğimizi görecekler. Bu ülkede yurttaşlar ortak vatan ve eşit yurttaş hukuku ile bir arada yaşamak istiyor. Ama siyasi iktidar tam tersine ‘kovuyorum’ seni. ‘Kürdistan diye bir yer var böyle düşünenler oraya gitsin. Biz birleştirmeye çalıştıkça onlar ayrıştırmaya çalışıyor. Bakın 31 Mart seçimlerine HDP’nin seçilmişleri bir kez daha halk nezdinde aklanmıştır.  Bu bizim için en büyük gururdur. 31 Mart’ta bir kere daha beraat ettik. Halkımız nezdinde aklandık .”
 
‘Halkımız korktukları yere kadar gidecek’
 
Türkiye halklarına teşekkür eden Figen, “Öncekinden çok daha zor koşullarda direnen kazanır. Bir kere daha HDP doğru siyasi çizgisiyle Türkiye’nin yararına olan yeni bir siyasi denklem ortaya çıkarmıştır. Artık hapishane politikalarından vazgeçmeleri gerekir Bizleri zulüm prangaları sıktıkları sürece dışarıda halkımız onların prangalarını çözüyor. Biz burada siyasi esir ve rehine muamelesi görüyoruz. Bize zulüm ettikleri sürece halk çiğneyip geçecek. Birken beş olacağız. Dışarıda halkımız o prangaları paramparça edip korktukları yere kadar gidecek. Halkımız, Diyarbakır’da da İzmir’de Batman’da kendi toprağında yaşamaya devam edecek. Siyasi iktidarın baskısından azade kamuoyunun ne dediğinin önemli olduğunu söylüyorum. Şairin dediği gibi: Biz halkız kovma ile gitmeyiz, kırma ile bitmeyiz, buradayız birlikte olacağız. Kadınıyla genciyle çocuğuyla, doğasıyla bütün insanca yaşamak isteyenlerle kazanacağız. Bu memleketin üzerinde karanlık bulutları dağıtmak bugün her şeyden önemlidir” İfadelerini kullandı. 
 
Figen’in savunması devam ediyor.