
Gar Katliamı davasında mahkeme başkanına tepki: Adil değilsiniz
- 13:44 18 Nisan 2019
- Hukuk
ANKARA - Gar Katliamı'nın firari sanıklarına ilişkin görülen duruşmada mahkeme heyetinin, sanık Hülya Balı'yı "Tanıklık yapmayabilirsiniz, hakkınız var" sözleri ile yönlendirmesi dikkat çekerken, aileler, "Mahkemeniz adil değil" diyerek tepki gösterdi. Duruşmaya yaşanan gerginlikten dolayı ara verildi.
Ankara Gar Katliamın firari sanıklarına ilişkin davanın 2. duruşması Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye başlandı. Duruşmaya aileler ve müşteki avukatların yanı sıra Hatay Barosu, Bursa Barosu ve İstanbul Barosu da katıldı.Sanık avukatları mazaret dilekçesi göndererek duruşmaya katılmadı. Hatay,Bursa ve İstanbul Barosu ise dosyaya müdahil olma talebinde bulundu.
'Tanık olmak istemiyorum'
Duruşma ailelerin kimlik tespiti ile başladı. Kilis Cezaevi'nden Ses ve Görüntülü Bilgi Sistemi( SEGBİS) ile katılan sanık İlhami Balı'nın eşi Hülya Balı, tanıklık yapmayacağını belirtti. 2014 yılında sanık İlhami'nin tehdidiyle Suriye'ye gitmek zorunda kaldığını öne süren Hülya, 6 defadır tanıklık yaptığını belirterek, tanıklık yapmak istemediğini söyledi.
'Mahkemeniz adil değil'
Bu sırada Hülya Balı'nın tanıklık etmeme hakkının olduğunu belirten mahkeme başkanına ailelerden tepki geldi. Aileler mahkeme başkanına tanığın konuşmasına izin vermemesine ve sürekli olarak tanık olmama hakkının var olduğunu hatırlatmasına tepki gösterdi. Ara ara mahkeme heyeti ile aileler arasında gerginlikler yaşandı. Aileler "Mahkemeniz adil değil" dedi.
'Tanıklar dinlenilmelidir'
Ardından avukatların savunmalarına geçildi. İlk olarak söz alan avukat Yıldız İpek, tanıklık hakkının birinci dereceden yakınlar ile ilgili olduğunu belirtti. Yıldız, "Bu dosyanın sanıkları ile ilgili adil yargılanma ilkesinin temini, tanıklık etmeme hakkı eşine ilişkin sorulan sorular içindir. Mahkememizin sorularına izin verilmelidir. Tanık dinlenilmelidir" dedi.
Savcı dinilmesini istedi hakim ret etti
Söz alan dosya savcısı, tanık Hülya Balı'nın tanıklıktan çekilme hakkının kendisine dair sorulacak sorular ile ilgili olduğundan mahkemenin sorularını sorması ve tanığın dinlenilmesini istedi. Mahkeme başkanı CMK/45. maddesini hatırlatarak, Hülya Balı' nın tanıklık etmeyeceğini belirterek talepleri reddetti.
'Açıklığa kavuşmayan her dosya karanlığa mahkum'
Müşteki avukatlarından Doğukan Topcan, Hülya Balı' nın verdiği ifadelerin çelişkili olduğunu belirtti. Doğukan, Hülya Balı'nın soruşturma dosyasında 35 kişi teşhis ettiğine dikkat çekerek, "Teşhis dosyasında şüpheli durumlarda herkesin kod ismini biliyor. Bunların açıklığa kavuşması için konuşması ve ana karardan vazgeçmelisiniz. Açıklığa kavuşamayan her dosyayı karanlıkta kalmaya mahkum ediyorsunuz"dedi.
'Etkin pişmanlıktan yararlanırsam samimi açıklamalar yapacağım'
Avukat Kemal Gürbüz de mahkeme heyetine CMK'nin 48 maddesini hatırlatarak, tanık olma durumunda tanığın tamamen çekilmesi durumunun olmadığı, sorulan sorulara karşı çekilme durumunun olduğunu söyledi. Kemal, "Kararınızdan vazgeçmelisiniz. Hülya Balı 2015 yılında bir askerin öldüğünü ve bir askerin yakalandığını ve sorumlusu İlhami Balı'nın olduğunu söylüyor. Hülya Balı 'etkin pişmanlıktan' yararlanacağı takdirde samimi açıklamalarda bulunacağını belirtti. Ayrıca diğer tanıklardan olan firari Deniz Büyükçelebi'nin eşi Şengül Büyükçelebi'yi zorla mahkemeye getirilmesini istiyoruz" diye konuştu.
'Savaş Yıldız kimin adına savaşıyor?'
Avukat Senem Doğanoğlu, DAİŞ sanıklarının anayasal düzeni değiştirmeye yönelik bir amacının olduğunu ifade etti. Sanem, ayrıca sanıkların devlete karşı suç işlemekten değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, "Terörle mücadele ve istihbarat, Yıldız hakkında 2016 yılında esir tutulduğunu belirtti. Savaş Yıldız kimin adına savaşıyor? Devletin göndermediği belgeler, anayasal düzenin eksik olduğunu tespit ediyor"dedi.
'Neyi saklıyorsunuz?'
Avukat İlke Işık ise Ankara Gar katliamın 4.yılına gireceğini vurgulayarak "Katliamın bütün sorumlularının yargılanmasını ve ülkenin aklında tek bir soru işareti kalmaması için uğraşıyoruz. Ülkenin en büyük katliamında olan herkes yargılansın. 36 tane sanık var. Bir kısmına ceza verdiniz bir kısmı firari. Israrlarımıza rağmen bu sanıklarla ilgili doğru düzgün bilgi alamadık. Bu memlekette İstihbarat Daire Başkanlığı nedense bu dosyaya asla ve asla bilgi vermekten imtina ediyor. İstihbarat, Daire Başkanlığı'ndan ölmüşler hakkında bilgi istediniz. Onlar da iki satırlık bir cevap vererek 'veremem' dedi. Emniyet Genel Müdürü yargı makamı mıdır? Sizin adınıza nasıl karar veriyor. Delil istiyorsunuz ona cevap bile vermiyor. Doğal olarak neyi saklıyorsunuz diye soruyoruz. Karşımıza da ısrarla cevap vermeyen bir devlet var"ifadelerinde bulundu. İlke, firari sanıklar hakkında istihbarata yeniden yazı yazılmasını talep etti.
'Çocuklarımızı bilerek katlettiler'
Avukatlarının konuşmalarının ardından aileler, mahkeme heyetine tanıkları dinlemediği için tekrar tepki gösterdi. Aileler, "Bu bir insanlık suçudur. Burası Türkiye Cumhuriyeti nereye gidelim. Bu dosya nasıl ilerleyecek. Çocuklarımızı bilerek katlettiler" dedi.
Mahkeme heyeti ardından duruşmaya saat 14.00'e kadar ara verdi.