'Bu yaklaşım ile hiçbir aydınlık gelecek inşa edilemez'

  • 15:16 17 Nisan 2019
  • Güncel
ANKARA - HDP Eğitim Politikalar, Kültür ve Sanattan Sorumlu Eşbaşkan Yardımcı Sevtap Akdağ Karahanlı,  Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın  "İmam Hatipli demek, aynı zamanda dava adamı olmak demektir" sözlerine tepki göstererek, "Bu yaklaşım ile hiçbir aydınlık gelecek inşa edilemez" dedi. 
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eğitim Politikalar, Kültür ve Sanattan Sorumlu Eş Başkan Yardımcısı Sevtap Akdağ Karahanlı,  AKP'nin eğitim politikalarına ilişkin yazılı açıklama yaptı. Açıklamada,  AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip  Erdoğan'ın geçtiğimiz günlerde, Önder İmam Hatipliler Derneği Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmasında sarf ettiği şu sözler hatırlatıldı: "İmam Hatipli demek, aynı zamanda dava adamı olmak demektir. Öğrendiklerinden hareketle nerede durduğunun farkında olacak ve davasını hayatında yaşayacaktır. En ufak bir sarsıntıda merkezi bırakıp, başka yerlere kaçmayacak."
 
'AKP eğitim politikaları 'partizan' yetiştirmeye yönelik'
 
Tayyip'in sarf ettiği sözlerin AKP'nin eğitim politikalarının "partizan" yetiştirmeye dönük kanıtı olduğu belirtilen açıklamada, "Türkiye'de 2018 sonu itibariyle, 5 bin 207 İmam Hatip Okulunda 1 milyon 391 bin 552 öğrenci bulunmaktadır. Türkiye'nin 61 ilinde İmam Hatip Lisesi sayısı, Anadolu Lisesi sayısından fazladır. MEB, 2018 yılı bütçesinden fen liseleri için 40 milyon lira, İmam Hatipler için ise 550 milyon lira kaynak ayırmıştır.2019 Yatırım Programı'nda ise 162 yeni İmam Hatip Lisesi için 460 milyon TL ödenek ayrılmıştır. Fiziki koşulları en iyi olan okullar imam hatibe çevrilmiş, yatırım bütçesinin yüzde 96'sı bu okullara ayrılmıştır. Ancak MEB istatistiklerine göre, 2018-2019 eğitim öğretim yılı başında 224 bin 950 kontenjana sahip İmam Hatip Liselerinin yarısı boş kalırken, bu okullara sadece 117 bin 662 öğrenci yerleştirilmiştir. Anadolu Liseleri doluluk oranı yüzde 100 iken, İmam Hatip Liseleri bazı illerde yüzde 50'yi bile bulamamıştır" sözlerine yer verildi.  
 
 Açıklamanın devamında Tayyip'in işaret ettiği gerçekliklerin birbiriyle uyuşmadığı belirterek şunlar kaydedildi: 
 
"*AKP hükümetinin 17 yıllık eğitim politikasının en önemli hedefi İmam Hatip Okullarının sayısını artırmaktır. Halkın ve gençlerin tercihlerini, beklentilerini, çağın ihtiyaçlarını gözetmeden bunu hayata geçirmişlerdir.
 
*Diğer bütün okul türlerinin aleyhine olacak şekilde devlet olanakları bu okullara aktarılmıştır. Devlet-hükümet eliyle aleni bir şekilde okullar arasında ayrımcılık yapılmıştır.
 
* Bütün bu ayrımcı/kayırmacı uygulamalara, liselere yerleştirme sisteminin zorunlu yönlendirmelerine rağmen; İmam Hatip Okulları'na yerleşme oranı, İmam Hatip Okullarına ayrılan toplam kontenjanın yaklaşık yarısıdır. Çünkü Cumhurbaşkanının da itiraf ettiği gibi bu okullardaki eğitim niteliği düşüktür. Çünkü bu okullarda bireyleri üretimle, toplumsal gelişimle ilişkilendiren, onları hayata hazırlayan, yaratıcı düşünceyi geliştiren bir eğitim sistemi değil, 'dava adamı' ve 'biat eden nesiller' yetiştirilmesi esas alınmıştır.
 
*İmam Hatip Okulları (İHO), AKP hükümeti için sadece eğitim mekanları değil, yine Erdoğan'ın önceden zikrettiği gibi, 'Dindar ve kindar nesil' yetiştirmenin ideolojik merkezi üsleri haline gelmişlerdir. Cumhurbaşkanı sıfatı taşıyan bir kişinin hangi okullardan 'dava adamı' çıktığını ifade etmesi, eğitim sisteminin 'partizan yetiştirmek' amacıyla dönüşüme uğratılmakta olduğunun itirafından başka bir anlama gelmemektedir.
 
*Bu anlayışla şekillenmiş bir eğitim politikası, bir nesli zehirlemek, kutuplaştırmak ve gençliği dar kalıplara sıkıştırarak ülkeyi büyük bir karanlığa sürüklemekten başka sonuçlar yaratmayacaktır.
 
*Eğitim sisteminden medyasına kadar yaşamın her alanında AKP iktidarının ırkçı, mezhepçi, cinsiyetçi, şoven nefret söylemine maruz kalan genç beyinler bu ideolojik bombardımanın etkisi altında biçimleniyorlar. Bu yaklaşım ile hiçbir aydınlık gelecek inşa edilemez.
 
'Aydınlık bir geleceği birlikte inşa edebiliriz'
 
HDP olarak özgür düşünme, ezbercilik yerine düşünceyi geliştiren sistem için mücadele edileceği ifade edilen açıklamada,"Demokratik bir toplum düşüncesini destekleyen ve son kertede bireyleri özgürleştirip, bireylerin kendilerini gerçekleştirebilmesine zemin sağlayacak bir bakış açısıyla güçlendirilmelidir. Ancak o zaman, aydınlık bir geleceği birlikte inşa edebiliriz. Halkların Demokratik Partisi olarak mücadelemiz bunun içindir" denildi.