Açlık grevinde olan tutsak yakınları: Tecride karşı direnmek haktır

  • 09:19 13 Nisan 2019
  • Güncel
VAN - Tecride karşı tutsaklarla aynı taleple açlık grevine başlayan aileler, hükümete bir an önce adım atması çağrısında bulundu. Aileler, “Tecride karşı direnmek meşrudur, direniş özgürlüğü müjdeleyecektir” dedi. 
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkâri Milletvekili Leyla Güven’in başlattığı açlık grevi eylemi 157’nci gününe girerken, cezaevlerinde binlerce tutsağın eylemi de sürüyor. Açlık grevleri kritik aşamayı dahi geride bırakırken yetkililerin hala sessiz kalmasına tepki gösteren tutuklu yakınları da dışarıda nöbet eylemleri yapıyor. 
 
Van’da 8 kişinin katılımı ile HDP İpekyolu ilçe binasında başlatılan açlık grevi eylemi de 4. gününde sürüyor. Açlık grevinde olan kadınlar hükümetin sessizliğine tepki göstererek, tecride karşı direnişin gerekliliğine dikkat çekti. 
 
‘Tecride karşı direnmek haktır’
 
HDP İpekyolu ilçe yöneticisi Edibe Babur, tecridin sadece cezaevlerinde olmadığını, Kürtlerin olduğu her yerde tecrit uygulandığını belirterek, “Ortadoğu’da zulüm politikası en fazla Kürtler üzerinde uygulanıyor. Bu bir tecrittir. Hükümet tecridi politik bir ilke haline getirmiştir. Böylesi bir çağda Kürt halkına sokak, mahalle ve yaşamını her alanını yasaklıyor ve halen varlığını inkar ediyor. Tecridi yasallaştırmak istiyorlar. Ama bu politikanın ömrü uzun değil, çünkü buna karşı toplumsal bir tepki ve refleks var. Bütün saldırı, kuşatma ve engellemelere rağmen, Kürt halkı direnmeye devam ediyor. Taleplerimiz yerine getirilene dek bizim haklı mücadelemiz sürecektir. Tecrit karşı direnmek farzdır ve haktır” diye konuştu. 
 
‘Talepler insani ve vicdanidir’
 
İki aydan aşkın bir süredir Samsun Bafra T Tipi Cezaevi’nde oğlu açlık grevinde olan ve aynı taleple şuanda açlık grevinde olan Besra Salhan da şunları söyledi: “Hükümet bir an önce bu sessizliğine son verip, tecridi ortadan kaldırmalıdır. Açlık grevinde olan tutsakların durumu ağırlaşıyor. Sağlık durumları kritik bir aşamaya geldi. Ben ayın 8’in de oğlumun görüşüne gittim. Durumu çok kötüydü. Talepleri haklıdır, bir an önce yerine getirilmelidir. Oğlumun talebine destek amaçlı ben de açlık grevine girdim. Çünkü bu talepler insani ve vicdanidir.” 
 
‘Çocuklarımızın direnişi bize barışı ve özgürlüğü müjdeleyecektir’
 
Oğlu, Patnos L Tipi Cezaevi’nde 43 gündür açlık grevinde olan Medine Kiyağ da aynı taleple açlık grevinde. Tecridin bir meşruiyeti olmadığının altını çizen Medine, “Hükümet tecridi derinleştirerek yasaları çiğniyor. Zindana ses olmak için biz anneler Ankara’da toplandık ama bizi ablukaya aldılar. Neden? Çünkü annelerin barış talebinden korkuyorlar. Allah bu zulmü kabul etmeyecek. Bizi inanıyoruz ki çocuklarımızın direnişi bize barışı ve özgürlüğü müjdeleyecektir. Biji berxwedana zindanan” sözlerini kullandı. 
 
‘Türkiye Cumhuriyeti kendi hukukunu çiğniyor’ 
 
Rojbin Bor da şu anda Türkiye tarihindeki en uzun ve en kapsamlı açlık grevi eylemi süreci yaşandığını belirterek, “Tecrit kaldırılmalıdır. Türkiye Cumhuriyeti kendi anayasasını ve hukukunu çiğniyor. ‘Tecrit kaldırılsın’ talebi meşru ve haklı bir taleptir. Tecridin bir an önce kaldırılması gerekiyor” dedi.