İZMİR - Ege’de bulunan bazı cezaevlerinde avukat-müvekkil görüşmelerinin kayıt altına alınması için yerleştirilen kameralara tepki gösteren ve uygulamanın “adil yargılanma hakkı”nın ihlali anlamına geldiğini belirten Avukat Nergis Tuğba Aslan, “Anayasa ve AİHS’e aykırı bir uygulama. Sadece avukatlar değil barolar da buna karşı sesini yükseltmeli” dedi. 

 

Ege Bölgesi’nde bulunan Kepsut, Denizli ve Burhaniye cezaevlerini ziyarete giden avukatlar, kendilerine hiçbir tebligat verilmeden görüş odalarında kamera olduğunu fark etti. İzmir Barosu ve Kanun Hükmünde Kararname ile (KHK) ile kapatılan Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) üyesi avukatlarından Nergis Tuğba Aslan, uygulamanın hukuk dışı olduğunu belirterek, sadece avukatların değil baroların da harekete geçmesi gerektiğini vurguladı. 

 

‘İdari kararla yapılan değişiklikler yasal değildir’

 

İnfaz Kanunu’nun 59’uncu maddesindeki düzenlemenin Olağanüstü Hal (OHAL) sürecinde Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK) yerle bir edilerek genel yetkinin savcılıklara verildiğini dile getiren Nesrin, o süreçte genellikle “FETÖ” tutuklu ve hükümlüleri başta olmak üzere “örgüt üyesi” suçlamalarının avukatlara çok fazlaca uygulandığını kaydetti.

 

OHAL döneminde getirilen bu kararın o dönemde de hukuka aykırı olduğunu belirten Nesrin, “Aslında idari işlemle böyle bir karar verilemezdi. Yine idari bir işlemle yasada değişiklik yapıldı. Şimdi de onun uygulamalarını görüyoruz. Var olan düzenlemeye bile aykırı şekilde infaz hakimlikleri tarafından kararlar verildiğini görüyoruz. Şu andaki mevcut düzenlemeye göre kişi veya avukat hakkında somut belge, bulgu olmadığı sürece bir izleme, dinleme kararı infaz hakimi tarafından verilemez. Aynı zamanda tutuklular hakkında infaz hakimleri karar veremez, soruşturma aşamasında Sulh Ceza Hakimliği ve mahkemenin karar vermesi gerekir” dedi.

 

‘Anayasa’nın 36, AİHS’in 6. maddesi ihlal edildi’

 

Avukatlara getirilen uygulamanın, başta savunma hakkı olmak üzere, Anayasanın 36. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) ise 6. Maddesi’ndeki “adil yargılanma hakkı”nın ihlali anlamına geldiğini aktaran Nergis, şöyle dedi: “En temel haklardan biri olan savunma hakkını ihlal ederseniz hukuka uygun bir durumdan söz etmek mümkün değil. Aslında bu şu anda insan hakları ihlalidir. Tüm baroların ve insan hakları savunucularının protesto etmesi, karşısında durması gerekiyor. İtiraz edilmesi gerekir. Eminim meslektaşlarımız itirazlarını yapıyordur ancak baroların da bu uygulamaya karşı seslerini yükseltmeleri gerekiyor.”