İZMİR - İHD'nin "Yaşama ses ver" nöbetini ziyaret eden HDP'li kadınlar, tecridin yaşamın her alanında olduğunu ve mutlaka bir kırılma noktası olacağını belirtti. Kadınlar, açlık grevlerine daha çok ses verilmesi için eylemlere devam edilmesini istedi.   

 

İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi'nin diğer şubelerle eş zamanlı olarak başlattığı "Yaşama ses ver' nöbeti ziyaretler ile devam ediyor. Ziyaretçiler arasında yer alan Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir İl Eşbaşkanı Besriye Tekgür ve HDP Parti Meclisi (PM) üyesi Gülay Gün Bilici duyarlılığın artması, cezaevlerinde ölümlerin yaşanmaması ve korku politikasının sona ermesi için eylemlerin devam etmesi gerektiğini söyledi.

 

'Tutsaklar devlet kendi hukukuna uysun istiyor'

 

Açlık grevinin 155'inci gününde olan DTK Eşbaşkanı ve HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven'in başlattığı ve cezaevlerine de yayılan açlık grevinin kritik noktalara geldiğini söyleyen Gülay, tutsakların sadece yasal haklarını kullanmak istediğini belirtti. Gülay, "Devlet hukuku keyfi olarak istediğine uygulayıp istediğine uygulamamak hakkına sahip değildir. Halklarına eşit uygulamak zorundadır. İçeride kaldığım süre içinde tutsakların sağlıkları ile ilgili yapılması gerekenlerin hiçbiri yapılmadı. vitaminler verilmemekteydi. Bir insanın tüketmesi gereken su miktarı 3 litre iken, onlara su verilmiyordu. Eğer insan hakları değerlerine inanan bir devlet varsa bu tutsaklara gerekli her türlü şeyi yapması gerekiyordu" dedi.

 

Emine Erdoğan'a çağrı

 

Adalet Bakanlığı'na değil Emine Erdoğan'a seslenmek istediğini söyleyen Gülay, şöyle konuştu: "Nasıl kendi evlatlarının ayağına bir taş değmesini istemiyorsa binlerce annenin ayaklarına taş değmesini engelleyecek bir insan. Sonuçta bu ülkede ne kadar devlet kurumları var desek de eşinin iki dudağının arasındakilerle bu devlet yönetiliyor. Kadın hassasiyetiyle eşine açlık grevlerinin durdurulması için elinden geleni yapabilir. Bu duyarlılığı Emine Erdoğan'ın gösterebileceğini düşünüyorum."

 

'Devletler kendilerine zarar gelmeden ses çıkarmıyor'

 

Türkiye'nin birçok uluslararası kanunun altında imzası olmasına rağmen bu yasalara uyulmadığını ve alenen uymayacağını da beyan ettiğini söyleyen Gülay, "Devletler buna sessiz kalıyor. Tamamen devlet aklı ile ilgili bir durum. Devletler kendi politikalarında herhangi bir sorun yaşamadığı sürece diğer ülkelerden kendilerine bir zarar gelmediği sürece yaptırım uygulamıyor. Suriye'de, Irak'ta İran'da görüyoruz. Suriye'de göçmenlerin sınırları nasıl Avrupa'ya dayandı ve zarar göreceğini anladı o zaman bir şeyler yapmaya başladı" diye belirtti. 

 

'Cenazelerin duyulmasından bile korktular'

 

HDP İzmir İl Eşbaşkanı Besriye Tekgür de bu denli sessiz kalınmasının hükümetin tutsakları terörle bütünleştirmesi olarak değerlendirerek, medya kurumlarının da bu söylemleri desteklediğini ve açlık grevleri yokmuşçasına davranıldığını belirtti. Ses çıkarmak isteyenlerin ise iki kat tecrit altında olduğunu söyleyen Besriye, "Sokağa çıktığımızda ablukaya alındık. Görünür olmamızı engellediler, dolayısıyla sesimizi duyuramıyoruz. Çıkan cenazeler bakımından da bir şekilde cenazeler duyulduğunda üstü kapatılıyor ve cenazelerin gecenin bir saati ailelerine verilmeden gömülebiliyor. İnsanlar da göremediği için haberi olmuyor" dedi.

 

'Tecrit en nihayetinde kırılacak'

 

Tecridin sadece cezaevlerinde değil yaşamın her alanında yaşandığının altını çizen  söyleyen Besriye, sokağa çıkamayan kadının, doğadaki tahribatın, ekonomik krize tepki gösteremeyen emek alanı ve iş dünyasının da tecridi yaşadığını vurguladı. Bu tecridin mutlaka bir kırılma noktası olacağını söyleyen Besriye, "Bu hükümet asırlarca durmayacak. Onun da sonu gelecek ve insanlarda sesini duyuracak. Ekonomik sıkıntı da var.  Bu ekonomik sıkıntıdan dolayı da vergi borcu altında kalmamak için susuyorlar. Siyasal baskı nedeniyle susmayı tercih ediyorlar. Bir şekilde açlık grevlerinin başlaması her ne kadar İmralı tecridi olsa da bütün Türkiye'deki tecridin kalkması içindir. Bir şekilde bu kırılma noktasından sonra böyle gitmeyeceğini düşünüyorum" ifadelerinde bulundu.