
‘Devlet barıştan mı korkuyor?’
- 09:03 7 Nisan 2019
- Güncel
Dilan Babat
ANKARA - Açlık grevlerine karşı herkesin sorumluluk alması gerektiğini belirten Barış Annesi Perihan Akbulut, yasalara uyulduğu takdirde tecridin ortadan kalkacağını söyledi. Perihan, “Devlet barıştan mı korkuyor? Kendi yasalarını, adaletini çiğniyor. Açlık grevindekilere bir şey olursa sorumlusu devlettir” dedi.
PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin kaldırılması talebiyle süresiz-dönüşümsüz açlık grevine giren Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi(HDP) Hakkâri Milletvekili Leyla Güven’in açlık grevi eylemi 151’inci gününe girdi. Leyla Güven ile aynı taleple Federe Kürdistan Bölgesi’nin Hewler kentinde HDP üyesi Nasır Yağız’ın eylemi 138, Strasburg’da 14 kişi ve Galler’de İmam Şiş’in eylemi 112, Maxmur’da İştar Meclis üyesi Fadile Tok’un eylemi 78, Demokratik Bölgeler Partisi(DBP) Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel ve HDP önceki dönem Hakkari Milletvekili Selma Irmak’ın eylemi 82, Kanada’nın Toronto kentinde Yusuf İba’nın eylemi 85, cezaevlerinde 16 Aralık’ta başlayan ilk grup tutsakların eylemi 113 gündür devam ederken, 1 Mart’tan itibaren açlık grevi eylemi bütün cezaevlerine yayıldı. 3 HDP’li vekilin Diyarbakır’da başlattığı açlık grevi eylemi de devam ediyor.
Açlık grevleri kritik aşamaya gelirken, hükümet kanadından hala bir adım atılmadı. 13 yıldır Barış Anneleri Meclisi’nde yer alan ve barış için mücadelesini birçok alanda yürütmeye devam eden Perihan Akbulut, tutsakların yaşamını yitirmesinden hala adım atmayan hükümetin sorumlu olduğunu vurguladı.
'Herkes elini taşın altına koysun'
Binlerce insanın tecridin kaldırılması amacıyla açlık grevinde olduğunu hatırlatan Perihan, "Tek talepleri var PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kalkması. Barışın anahtarı da zaten Öcalan' da. Onunla görüşsünler barış yolu tekrar açılsın o zaman açlık grevi son bulur. Sadece ailesi ile görüşmesi ile olacak bir iş değildir. Devlet barıştan mı korkuyor. Bu sorun sadece Kürtlerin ve Türklerin sorunu değildir. ‘İnsanım’, ‘aydınım’, ‘hukukçuyum’ diyen herkesin sorunu. Herkesin elini taşın altına koyması gerekir” dedi.
'Yasaya uyulursa tecrit kalkar'
Tecride karşı yaşamına son veren tutsaklara da değinen Perihan, “Açlık grevindeki herkes bu halkın çocuklarıdır ve halk çocuklarına sahip çıkmalıdır. Benim ilk çağrım devletedir. Devleti yönetenlerin de çocukları var. Ellerini vicdanlarına koysunlar. Bu siyaset işi değildir. Tecridin bir an önce kalkması lazım. Yasaya uyarlarsa tecrit zaten kalkmış olur" ifadelerini kullandı.
‘Bu halkın çocukları ölüyor artık yeter'
Bugün Kürt halkının tamamının tecrit altında olduğunu vurgulayan Perihan, vicdan sahibi herkesin de bu tecridi ağır olarak yaşadığına dikkat çekti. Perihan, “Herkes elini vicdanına koysun ve bu talebe sahip çıksın. ‘Artık yeter’ diyoruz. Kan dursun, barış gelsin. Kimse barıştan korkmasın. Barış bu devlete faydalıdır. Bütün topluma faydalıdır. Bu halkın çocukları ölüyor, artık yeter" diye konuştu.
'Devlet bu halka nasıl hesap verecek?'
Kürt halkına da seslenen Perihan, daha fazla duyarlı olmaları çağrısı yaparak şunları söyledi: “Evlerinde televizyon önünde beklemesinler, cenazeler geliyor. Cizre'de, bodrumlarda çocuklarımız diri diri yanarak öldü. Çocukları ölen aileler de seslerini çıkarmaya devam etmelidir. Açlık grevindekiler onların yolunda gidiyor. Adalet Bakanlığı'nın önünde gece gündüz beklesinler. Tecrit kaldırılana kadar kimse evinde oturmasın. Sadece Öcalan değil hepimiz tecrit altındayız. Bunun kalkması lazım. Bugün bir halk rahatlıkla konuşamıyorsa, düşüncelerini dile getiremiyorsa bu da tecrittir. Çocuklarımızın cenazelerini gece kaçırarak defnediyorlar. Bu devlet kendi yasalarını, adaletini çiğniyor. Açlık grevindekilere bir şey olursa sorumlusu devlettir. Devlet bu halka nasıl hesap verecek? Gün gelecek onlar da adaletin önüne çıkacaklar, adalet onlara da lazım olacak.”