Pervin Buldan’dan YSK’ya: Seçim sonuçları bir an önce halkla paylaşılsın
- 13:33 6 Nisan 2019
- Siyaset
İSTANBUL - Seçim sonuçlarına dair açıklama yapan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, “YSK'ya çağrımızı yeniliyoruz ve seçim sonuçlarının Türkiye halklarıyla bir an önce paylaşılmasını ve tüm belediye başkanlarının mazbatalarının verilmesi istiyoruz” dedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Sezai Temelli, iktidarın seçim sonuçlarına müdahalesi ve yarattığı belirsizliğe dair partilerinin İstanbul il binasında basın toplantısı düzenledi. Toplantıda ilk olarak konuşan Eş Genel Başkanı Pervin, İran'ın Loristan kentinde meydana gelen sel faciasından kaynaklı yaşamını yitirenlerin yakınlarına başsağlığı diledi. Pervin, mağdurlara parti olarak her türlü desteği vereceklerini söyledi.
‘AKP’nin talepler karşısında sessizliğini kınıyoruz’
Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven’in PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle başlatmış olduğu açlık grevine dikkat çeken Pervin, açlık grevinin kritik bir aşamaya geldiğini ifade etti. İmralı tecridinin kaldırılmasını talep etmenin meşru bir talep olduğunu vurgulayan Pervin, “AKP iktidarının bu talepler karşısında sessizliğini korumasını da kınıyoruz. Yaşanan ölümler karşısında hükümetin acil olarak adım atmasını ve Sayın Öcalan'ın aile ve avukatlarıyla görüşünün önünün açılması gerekiyor" dedi.
‘Hukuksuzluklara yenileri ekleniyor’
Pervin devamında seçim sonuçlarına değinerek şunları dile getirdi: "Aslında Türkiye Cumhuriyeti tarihinde baktığımız zaman hiçbir dönem bu dönem olduğu kadar hukuksuzlukların yapıldığı görülmemiştir. Özellikle Cumhurbaşkanı'nın her seçim mitinginde konuşmasını kinle, nefretle yaptığını belki de ilk defa gördük. Bundan önceki seçimler her ne kadar birçok usulsüzlüğe tanıklık etmiş olsak bile bu kadar kinin ve nefretin, bu kadar öfkenin yoğunlaştığı bir süreci ilk defa bu seçim sürecinde yaşadık. Bununla birlikte seçimlerin üzerinden bir hafta geçmiş olmasına rağmen hala birçok yerde seçimlerin sonuçlandırılmamış olması kazanan belediye başkanlarına mazbatalarının verilmemesi, yapılan itirazların kabul edilmemesi de yapılan hukuksuzluklara yenilerin eklenmesidir.”
‘HDP’nin itirazlarının reddedilmesi çifte standarttır’
Muş başta olmak üzere HDP’nin kazanmış olduğu çok sayıda yerin usulsüzlük ve hileyle ellerinden alındığını kaydeden Pervin, “AKP'nin yaptığı itirazların kabul edilip, HDP'nin yaptığı itirazların reddedilmesi çifte standarttır. Bu da HDP'ye karşı yeni oyunların oynandığının göstergesidir” şeklinde konuştu.
‘Şırnak’ı kazanmadınız, gasp ettiniz’
Şırnak, Beytüşebab, Uludere, Çukurca, Şemdinli, Malazgirt, Viranşehir gibi yerlerde halkın iradesinin gasp edildiğini dile getiren Pervin, şu şekilde konuştu: "Şırnak seçmen sayısının çok çok üstünde bir taşıma ile 'Şırnak'ı HDP'nin elinden aldık' demenin çok akla ziyan bir açıklama olduğunu belirtmek isterim. Siz dışardan 12 bin seçmeni Şırnak'a götüreceksiniz, Şırnak'ta 142 belgesiyle asker ve polisler oy kullanacak, ondan sonra da 'Biz Şırnak'ı kazandık' diyeceksiniz. Hayır, Şırnak'ı kazanmadınız, Şırnak'ı gasp ettiniz. Dolayısıyla halkımızın bu gerçekleri çok iyi bilmesini özelikle belirtmek isterim. Yine Muş'ta 2 bin 500 oyun geçersiz sayıldığı ve çok cüzi bir oyla AKP'nin kazandığını görüyoruz. Ve Muş'ta il seçim kurulu başta olmak üzere ilçe seçim kuruluna yapılan itirazların reddedildiği, bununla sınırlı kalmayıp, seçim sonuçları hala belli olmayan bir yerde mülki amirlerin, valilerin AKP'li belediye başkanlarını önceden kutlaması bu oyunun çok açık bir göstergesidir. Yine Muş'un Malazgirt ilçesinde 3 oyla AKP'nin kazandığı, bizim 250 oyumuzun geçersiz sayıldığı, buna rağmen yaptığımız itirazların reddedilmesi yine HDP'ye kaybettirme, HDP'nin bölgede oylarının eridiğine dair yapılan açıklamaları kabul etmediğimizi ifade etmek istiyorum."
‘Asla kabul etmiyoruz’
AKP'nin yaptığı itirazların kabul edildiğini, HDP'nin yaptığı itirazların reddedildiğini hatırlatan Pervin, "Özellikle kazandığımız yerlerde valilikler tarafından alınan yasak kararları, HDP'nin kazandığı yerlerde kutlamaların yapılmasına izin verilmedi. Gasp edilen, AKP'nin zorla elimizden aldığı yerlerde seçilen veya seçtirilen belediye başkanları, özellikle Beytüşşebap’ı örnek veriyorum, AKP zorla bizim elimizden belediyeyi almıştır ve bu belediye başkanı aynı gün çıkıp şexani oynamıştır. Yani AKP'nin kutlamalarına her yerde izin verilirken, HDP'nin kazandığı yerlerde 15 gün süreyle kutlamaya izin verilmeyen yasaklar getirilmiştir. Bu HDP'ye bir kez daha çifte standartlarla yaklaşıldığını gösteriyor ve biz bunu asla kabul etmiyoruz” dedi.
‘İstanbul’da oylarımıza sahip çıkacağız’
Muş'ta oylarına sahip çıktıkları gibi İstanbul'da da oylarına sahip çıkacaklarını ifade eden Pervin, "Bugün İstanbul'da aslında çok büyük bir farkla CHP'nin kazanmış olduğu bir yerde hala sayımların devam etmesi, seçimlerin sonuçlanmaması AKP iktidarının seçim sarhoşluğu ve iktidarı bırakmama gibi bir yaklaşımı olduğunu bize gösteriyor” diye belirtti. YSK’nın bir an önce devreye girmesi gerektiğini kaydeden Pervin, "Bu hukuki ve etik olarak doğru olmayan yaklaşıma bir an önce müdahale etmesi gerektiğini özellikle belirtmek istiyorum. Cumhurbaşkanı'nın 'Patron YSK'dır' sözünü de eleştirerek, burada patron halktır, halktır. Halk kararını vermiştir, halk seçimini yapmıştır. Halk oylarıyla kimi seçeceğine karar vermiştir. Burada yapılması gereken tek şey YSK bu sonuçları kabul etmek zorundadır. Formalite olarak bir şekilde sonuçları belirleyip, mazbataları tüm belediye başkanlarına ve eşbaşkanlarına vermek zorundadır. Bir an önce YSK bu görevini bir an önce yerine getirmelidir. Bir an önce sonuçlar açıklanmalıdır. Özellikle HDP'nin yaptığı itirazlar kabul edilmelidir. Biz biliyoruz ki itiraz yaptığımız tüm yerlerde biz kazanmışız. YSK'ya çağrımızı yeniliyoruz ve seçim sonuçlarının Türkiye halklarıyla bir an önce paylaşılmasını ve tüm belediye başkanlarının mazbatalarının verilmesi istiyoruz.”
‘Bu adaletsizliğe son verilmelidir’
Ardından konuşan Eş Genel Başkanı Sezai Temelli ise, binlerce kişinin açlık grevinde olduğunu belirterek, "Türkiye'nin ve dünyanın birçok yerinde açlık grevleri sürüyor. Şu ana kadar 8 insan yaşamını yitirdi. İktidarın duyarsızlığı devam ediyor. Çağrımızı yeniliyoruz. Mutlak tecrit son bulmalı. Talepler görmezden gelinerek iktidar bu ölümlerin önünü açıyor. Bu yasal bir taleptir. Mutlak tecrit 5 Nisan 2015'ten bu yana başladı. Mutlak tecrit ile hukuksuzluk, adaletsizlik artarak devam etti. Bir an önce bu hukuksuzluk ve adaletsizliğe son verilmelidir" çağrısında bulundu.