Açlık grevleri raporu: Bir saniyenin dahi önemi var
- 13:41 5 Nisan 2019
- Güncel
DİYARBAKIR - HDP Milletvekili, Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, açlık grevlerine ilişkin hazırladıkları raporu basınla paylaştı. Ayşe, çok sayıda tutsağın kritik süreci aştığını söyleyerek, "Talepler kabul edilsin, tecrit derhal sonlandırılsın" çağrısında bulundu.
Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkâri Milletvekili Leyla Güven'in, PKK Lideri Abdullah Öcalan'a yönelik tecridin kaldırılması talebiyle başlatmış olduğu açlık grevi 149'uncu gününe girdi. Cezaevlerinde ilk grubun başlattığı açlık grevi ise 111'inci gününde. HDP'nin Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu Sözcüsü ve Batman Milletvekili olan Ayşe Acar Başaran açlık grevlerine ilişkin hazırlamış oldukları raporu basınla paylaşmak üzere HDP Diyarbakır İl Binası'nda basın toplantısı gerçekleştirdi. Toplantıya 3 Mart'tan bu yana açlık grevinde olan milletvekilleri Dersim Dağ ile Murat Sarısaç'ın yanı sıra, Tevgera Jinên Azad (TJA), HDP'nin Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanları Selçuk Mızraklı ile Hülya Alökmen Uyanık, ilçe belediye eşbaşkanları ve çok sayıda tutsak yakını katıldı.
'Arkadaşlarımız ölüme sürüklenmektedir'
Açlık grevlerine ilişkin sessizliğe tepki gösteren Ayşe, hangi gazete, televizyon kanalı açılırsa açılsın tek gündemin seçimler olduğunun altını çizdi. 8 Kasım 2018’den bu yana esas gündemin açlık grevleri olduğuna dikkat çeken Ayşe, “Sayın Öcalan en temel haklarından faydalanma hakkına sahiptir. Tutsaklar bu hakların hayata geçirilmesi için aylardır açlık grevindeler ve bu eylemler giderek yayılıyor. İktidar görmezden gelerek arkadaşlarımızı ölüme sürüklemektedir. Arkadaşlarımız ölüme davetiye çıkarır şekilde hücrelerde tek başlarında tutuluyorlar. Yüzlerce arkadaşımız kritik aşamayı çoktan geçti" diye konuştu.
'Tecrit sonlandırılsın'
Cezaevlerinden başka ölüm haberi almak istemediklerini vurgulayan Ayşe, siyasi tutsakların açlık grevlerine başlarken ölmek için başlamadıklarını ve iktidarın yasalarına uyması için eylemselliklere başladığını ifade etti. Ayşe, “Çok sayıda tutsak için bir saniye bile çok değerli. Defalarca kez çağrıda bulunduk, buradan yeniden bulunuyoruz. Talepler derhal kabul edilsin ve tecrit kaldırılsın. 6 can kaybettik daha fazla kayıp vermek istemiyoruz. Cezaevlerinden başka cenazelerin çıkmasını istemiyoruz. İktidar da bunun önüne geçmek için gerekli görüşmeleri yapmalı ve Sayın Öcalan üzerindeki tecridi sonlandırmalıdır" diye belirtti.
Ayşe, ardından açlık grevlerine ilişkin hazırladıkları raporu okudu. Rapor şu şekilde:
Tecride karşı yaşamına son verenler:
“* Uğur Şakar: Almanya'nın Kriefeld şehrinde mahkeme önünde 20 Şubat 2019 tarihinde sabah saat 10.00 sularında Abdullah Öcalan'a uygulanan tecridin kaldırılması talebiyle düzenlenen protesto gösterileri sırasında Şakar bedenini ateşe verdi. Hastaneye kaldırılan Şakar, 22 Mart 2019 tarihinde yaşamını yitirdi.
* Zülküf Gezen: 30 yaşındaki Gezen, 17 Mart 2019 tarihinde Tekirdağ 2 Nolu Cezaevi'nde, Öcalan üzerindeki tecridi protesto etmek amacıyla yaşamına son vermiş, cenazesi polis tarafından kaçırılarak gece Diyarbakır'a getirilmiş, cenazeye 1. Derece aile üyeleri dışında kimsenin katılmasına izin verilmeyerek gece zorla gömülmüştür.
* Ayten Beçet: Gebze Kadın Kapalı Cezaevi'nde tecridi protesto etmek amacıyla 23 Mart 2019 tarihinde yaşamına son vermiş, cenazesi ailesine bilgi verilmeden Antep'e gönderilmiş, babası polis tarafından gece yarısı cezaevine götürülerek yalnızca 1. Derece aile bireylerinin katılımı ile Beçet'in cenazesi toprağa verilmiştir.
* Zehra Sağlam: Sağlam tutulduğu Oltu Cezaevi'nde 24 Mart 2019 tarihinde tecridi protesto amacıyla yaşamına son vermiş, cenazesi ailesine haber verilmeden kaçırılarak ailesinin ikamet ettiği Varto'ya götürülmüş, dini vecibeleri yerine getirilmeden toprağa verilmiştir. Sağlam'ın köyüne tüm giriş ve çıkışlar 15 gün boyunca yasaklanarak insanların taziye ziyareti yapması dahi engellenmiştir.
* Medya Çınar: Nusaybin dosyasından tutuklu bulunan Çınar sevk edildiği Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi'nde 25 Mart 2019 tarihinde tecridi protesto amacıyla yaşamına son vermiş, cenazesi kaçırılarak Mardin Kızıltepe'nin köyüne götürülmüş, kolluk güçleri, Çınar ailesi dışında cenazeye birilerinin katılması halinde cenazeyi teslim etmeyip kendilerinin gömeceğini söylemiştir. Çınar, dini vecibeleri yerine getirilmeden toprağa verilmiştir.
* Yonca Akici: Şakran Kadın Kapalı Cezaevi'nde tutulan ve 1 Mart tarihinden bu yana açlık grevinde olan Yonca, 29 Mart 2019 tarihinde yaşamına verme eyleminin ardından kaldırıldığı Çiğli Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yaşamını yitirdi. Yonca Akıcı'nın gece saat 03.00 sıralarında Ağrı Tutak'ın Burnubulak köyüne ulaşan cenazesi, ailesi ve yakınları tarafından jandarma ablukasında defnedileceği mezarlığa getirildi. Ancak jandarmalar aile bireylerden sadece bir kısmının mezarlığa girişine ve defin işlemlerine katılmasına izin verdi.
* Siraç Yüksek: Nusaybin davası tutuklusu Siraç Yüksek tutulduğu Osmaniye 2 Nolu Kapalı Cezaevi'nde 2 Nisan günü tecridi protesto etmek amacıyla yaşamına son verdi. Yüksek'in cenazesi, Mardin'in Nusaybin ilçesinde Moris Mezarlığı'na defnedildi. Polisler, Siraç Yüksek'in aile üyeleri dışında kimsenin törene katılmasına izin vermedi.”
Özgürlükçü Hukukçular Derneği'nin hazırlamış olduğu raporlardan edinilen bilgiler şu şekilde sıralandı:
“* Açlık grevcileri, uzmanların uyardığı kritik aşamayı artık aşmış, grevcilerin vücutlarında kalıcı hasarlar oluşmuştur. Gelinen noktada, açlık grevine 1 Mart öncesinde başlayan tüm grevciler için her saniye büyük hasar yaratmaktadır.
* Ağırlaştırılmış müebbet cezası alan tutsaklar açlık grevinde oldukları halde tekli hücrelere konulmaktadır. Açlık grevinde kritik eşiği aşan bu tutsakların yanlarında refakatçi bulunmaması, hayati ihtiyaçlarını gidermek için ihtiyaç duydukları desteğe erişemeyecekleri ve yaşamsal risk yaşayacakları anlamına gelmektedir.
* Açlık grevcileri için gerekli hijyen koşulları cezaevlerinde sağlanmamaktadır. Başta Sincan Cezaevi olmak üzere musluk suları paslı ve kirlidir. Grevcilerin temizlik için gerekli hijyen malzemelerinin satışı birçok cezaevinde kaldırılmıştır.
* Açlık grevcilerinin abonesi oldukları Yeni Yaşam Gazetesi ve kendilerine ait radyoları Bakanlık genelgesi gerekçe gösterilerek verilmemektedir. Açlık grevine başlayanlara soruşturmalar açılmış, disiplin ve iletişim cezaları verilmiş, sosyal etkinliklerden men edilmişlerdir.
* Özellikle Elazığ, Amasya, Gümüşhane, Giresun cezaevlerinde, mevcut cezaevi yönetimlerinin açlık grevcilerine uyguladıkları muamele endişe vericidir. Özelikle grevin başladığı ilk haftalarda, grevcileri hücrelere koyma, tuz, şeker, karbonat, B kompleks vermeme gibi keyfi uygulamalar ile tutsakların yaşamlarını riske atmaktadırlar.
* Kayseri Kadın Cezaevi'nde 5 Ocak 2019 tarihinden beri açlık grevinde olan Berivan Bitmen yürümekte zorluk yaşamaktadır. Berivan Bitmen'in sağ bacağının altında bir kitle oluşmuş, Berivan, baş dönmesi, göz kararması, çarpıntı gibi sorunlar yaşamaktadır.
* Tarsus Kadın Kapalı Cezaevi'nde 15 Ocak 2019 tarihinden beri açlık grevinde olan Dilbirin Turgut, sıklıkla kan kusmaktadır.
* Kırıkkale F Tipi Kapalı Cezaevi'nde 26 Aralık 2018 tarihinden beri açlık grevinde olan İsmet Akın, açık yarasındaki akıntı olmakta, önemli derecede hafıza kaybı, gözlerde aşırı kararma, uyuyamama, ani ve şiddetli baş ağrıları, ses ve koku hassasiyetinin artması gibi belirgin ve ciddi sağlık problemleri yaşamaktadır.
* Ankara Sincan Kapalı Kadın Cezaevi'nde 26 Aralık 2018 tarihinden bu yana açlık grevinde olan 3 tutsak kadın, kilo kaybı, baş ağrısı, halsizlik, mide krampları, sese hassasiyet gibi sağlık problemleri yaşamaktadır. Ankara Sincan Kadın Kapalı Hapishanesi'nde 2018 yılının Haziran ayından bu yana, koğuşlara günlük 30 litre sıcak su, 120 litre soğuk su kotası getirilmiştir. Cezaevinin eskiyen su tesisatı nedeniyle tutsakların tarif ettiği üzere su, kahverengi-kızıl renkli, yağlı, beklediğinde dibine kum biriken, kıyafetlerin rengini değiştirecek kadar yüksek oranda renkli akan, yoğun pas kokulu ve kirlidir. Kirli su nedeniyle tutsakların, vücutlarında çeşitli hastalıklar meydana gelmekte, özellikle deride kızarıklık, kaşıntı, döküntü, sivilce, ciltte kuruma, idrar yolu enfeksiyonu, göz enfeksiyonu, gözlerinde bulanık görme, kaşınma ve kitle oluşması, saç-kaş-kirpik dökülmesi, kıyafetlerin yıpranması/yırtılması ve koğuşun pas kokması gibi sorunlar meydana gelmektedir. Açlık grevini sürdüren tutsaklar, kirli su nedeniyle ortaya çıkan sağlık sorunlarını yaşamaktadır.
* Sincan Kapalı Kadın Cezaevi’nde açlık grevindeki tutsakların, enfeksiyondan uzak tutulması kişilerin sağlık durumu için çok önemliyken halihazırdaki bu problem açlık grevindeki kişileri enfeksiyona ve diğer sağlık sorunlarına karşı savunmasız kılmaktadır. Bu cezaevinde, daha önceki yıllarda, toplu yaşamayla bulaşan uyuz ve kirli içme suları ve pis yiyeceklerle bulaşan mikrobik ve bulaşıcı bir hastalık olan tifo yaşanmıştır.”