DİYARBAKIR - İmralı tecridinin kaldırılması talebiyle DTK Eşbaşkanı ve Hakkari Milletvekili Leyla Güven'in başlattığı süresiz-dönüşümsüz açlık grevi eylemi 103'üncü gününe girdi.

 

PKK Lideri Abdullah Öcalan'a yönelik tecridin kaldırılması talebiyle Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven'in Diyarbakır E Tipi Cezaevi'nde 8 Kasım 2018 tarihinde başlattığı ve 25 Ocak'ta tahliye edildikten sonra evinde sürdürdüğü süresiz-dönüşümsüz açlık grevi 103'üncü gününe girdi. Leyla için yapılan eylemler her geçen gün artarken, evinin önü ise polis ablukası altında. 

 

Tıbbi müdahaleyi reddetti

 

Açlık grevinde geçirdiği zamanın ilerlemesi nedeniyle sağlık sorunları artan Leyla, 13 Şubat'ta kusma ve göğüs sıkışması, nefes alıp vermede zorlanma ve aşırı dikkat dağınıklığı nedeniyle hastaneye kaldırıldı. Bilincinin geçici olarak kapanmasıyla hastaneye kaldırılan Leyla, kendine geldiğinde ise kendisine yönelik tıbbi müdahaleyi reddetti. Leyla, müdahaleyi reddetmesinin ardından tekrar evine götürüldü.

 

Destekler gelmeye devam ediyor

 

Leyla'nın 8 Kasım 2018'de başlattığı süresiz-dönüşümsüz açlık grevi eylemine ise ilk günden itibaren destekler gelirken, dünyanın birçok yerinden aydın, yazar, siyasetçi ve akademisyenlerin destekleri devam ediyor. En son 20 Alman kadın vekil de yayınladıkları deklarasyon ile Leyla'nın taleplerinin kendi talepleri olduğunu açıkladı. Öte yandan Avrupa'nın bir çok kentinde de uzun yürüyüşler geçekleştirilerek Abdullah Öcalan'a uygulanan tecride dikkat çekildi. 

 

'100 gününde Leyla'ya, tecridi kırmaya' yürüyüşü 

 

HDP'li vekillerin, Leyla Güven'e destek vermek için "100. gününde Leyla'ya, tecridi kırmaya" sloganıyla 15 kentten başlattığı yürüyüş 15 Şubat'ta Diyarbakır'da ulaştı. Polis saldırısı ve engellemelerine rağmen Diyarbakır'da buluşan yürüyüş kolları, bir kez daha polis engeliyle karşılaşırken, geri adım atmayan HDP'liler, Leyla Güven'in evine yakın bir noktada yaptıkları açıklamayla yürüyüşü sonlandırdı. 

 

Leyla, 100'üncü günde gönderdiği mesajda, "Beni ayakta tutan cezaevlerindeki direniş ve kadınların öncülüğünde devam eden direnişleridir" dedi ve sessiz kalanları da şu sözlerle eleştirdi: "Beni bu eylem karşısında sessiz kalanlar öldürür. Bu eylem toplum için sınavdır. Bu sınavı atlatamayanlar yarın da 'biz hak savunucusuyuz, insanız' diyemeyecekler" ifadelerinde bulundu. 

 

Açlık grevleri devam ediyor

 

Leyla ile aynı taleple cezaevlerinde ilk grubun başlattığı açlık grevi eylemi 65, HDP Hewlêr Temsilcisi Nasır Yağız'ın eylemi 90, Fransa'nın Strasbourg kentindeki 14 eylemcinin 64, Galler'de İmam Şiş'in 64, Maxmur'da İştar Meclisi Üyesi Fadile Tok'un eylemi 30, DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel ve HDP eski Hakkari Milletvekili Selma Irmak'ın eylemi ise 35'inci gününe girdi. 

 

Cezaevlerinde her geçen gün yeni gruplar süresiz-dönüşümsüz açlık grevine dahil oluyor. Şimdiye kadar 291 tutsağın açlık grevinde olduğu ve bu sayının daha da artabileceği öğrenilirken, cezaevlerinde dönüşümlü açlık grevi eylemleri de devam ediyor