İstanbul’dan ortak ses: Direne direne kazanacağız
- 19:28 17 Şubat 2019
- Güncel
İSTANBUL- Marmara Zindanlarla Dayanışma İnisiyatifi, İstanbul’da bulunan Küçükçekmece, Beşiktaş ve Kartal ilçelerinde açlık grevleri ve PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın Türkiye’ye teslim edilmesinin yıl dönümü nedeniyle çeşitli etkinlikler düzenlendi.
Marmara Zindanlarla Dayanışma İnisiyatifi, İstanbul’un Küçükçekmece, Beşiktaş ve Kartal ilçelerinde açlık grevleri ve PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın Türkiye’ye getirilişinin yıldönümü nedeniyle çeşitli etkinlikler düzenlendi.
Marmara Zindanlarla Dayanışma İnisiyatifi, tecrite dikkat çekmek amacıyla Kanarya ilçe temsilciliğinde halk toplantısı düzenledi. Yapılan halk toplantısına Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm, TJA aktivistleri, Barış Anneleri Meclisi, Küçük Çekmece, Bağcılar, Bahçelievler, Güngören, Avcılar, Başakşehir ve Bakırköy ilçe örgütleri ve çok sayıda yurttaş katıldı. Toplantı demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenler anısına yapılan saygı duruşuyla başladı.
‘Ülkeye verebilecekleri hiçbir şey kalmadı’
Konuşma yapan Züleyha tüm ülkenin tecrit altında olduğunu söyleyerek Türkiye toplumuna Kürt sorunuyla ülkedeki faşizmin nasıl bağlantılı olduğunu anlatmanın sorumlulukları olduğunu belirtti. Züleyha "Erdoğan domates, patlıcan fiyatları sorulduğunda 'Merminin fiyatından haber ver' demişti. Bu ülkenin ekonomisinden, yoksulluktan bahsedenlerin sesini kesmek için hemen savaşı bahane ediyor. Bu ülkede önemli olanın silah olduğu söylüyor. İktidar savaş politikalarıyla ülkedeki herkesin sesinin çıkmasının önüne geçmeye çalışıyor. Bir beka sorunu var ama bu Türkiye halklarının değil AKP-MHP iktidarının kendi beka sorunudur. Çünkü bu ülkeye verebilecekleri hiçbir şey yok. Bu ülkenin halkının yararına yapabilecekleri bir şey kalmadı. Ortadoğu’da sıkıştılar. Dünyada sıkıştılar. O yüzden bu ülke için söyleyebilecekleri tek şey savaş” diye konuştu.
‘Tecrit bir işkence yöntemidir’
Açlık grevinde olan kişilerin öncülük ettiğini kaydeden Züleyha, tecride karşı yeniden herkesin ses çıkarması gerektiğini ifade etmek için açlık grevine başladıkların dile getirdi. Züleyha, “Sayın Öcalan’la yeniden bir süreç başlatılmadığı sürece bu ülkede çözüm kanalları açılmayacaktır. Türkiye toplumuna da bu sorunun neden hepimizin sorunu olduğunu anlatmamız gerekiyor. Hukuki yanıyla anlatabiliriz. Bu devlet kendi yasalarını çiğniyor. İçerde olan bir tutsağın avukat ve aile görüşünü yasaklayamazsın. Ancak bu yasaya rağmen yasaklamaya devam ediyor. Tecrit bir insanlık suçu ve bir işkence yöntemidir. Bir insanın iletişim kanalları olmadan, avukatla görüşme yapamadan tek başına yaşamasına zorlamak uluslararası hukuka aykırı ve kabul edilebilir bir şey değil. Bu yanıyla da insanlara aktarmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.
‘Üzerimize düşeni yapmalıyız’
Züleyha şöyle devam etti: Bu ülkede barış isteniyorsa bir an önce tecridin kaldırılması yeniden barış görüşmelerinin başlatılması ve demokratik alanlarla çözüm nasıl üretilir bakmak gerekiyor. Çünkü içerdeki arkadaşlarımız, Leyla Güven üstlerine düşeni yapıyorlar. Bedenlerini açlığa yatırmışlar. Bizim dışada yapabileceğimiz çok şey var. Bu görev bize düşüyor. Dışarıda etkinlikler yapmak, insanlara anlatmaya deva etmek, hükümete baskı yapmak bizim üzerimize düşen görevler. Bunun için bizim de oturmadan sabah akşam bunun üzerine yoğunlaşmamız gerekiyor.”
‘Geleceğimizi karartanlara izin vermeyelim’
Toplantı yurttaşların söz almasıyla devam etti. Yurttaşların önerileri doğrultusunda yürüyüş kararı alındı. Kanarya HDP ilçe temsilciliği binasından çıkan kitle Şahin Caddesi boyunca 'Leyla Güven onurumuzdur' 'Leyla Güven haklıdır tecrit kaldırılsın' 'Biji serok Apo' sloganlarıyla yürüyüşe geçti. Şahin Caddesi sonunda yurttaşlara çağrıda bulunan Züleyha "Bu ülke demokratik bir ülke olsun, barışın önü açılsın diye açlık grevine yatan insanlar var. Hepinizi Leyla Güven'e ve açlık grevindeki arkadaşlarımıza ses olmak için çağırıyoruz. Gelin birlikte tecridi kaldıralım. Gelin birlikte bu ülkede özgürlüğü ve barışı kuralım. Geleceğimizi karartanlara izin vermeyelim" dedi.
‘Bundan sonra alanlarda olmaya da devam edeceğiz’
HDP Beşiktaş ilçesinde gerçekleşen etkinliğe HDP milletvekili Zeynel Özen ve çok sayıda kişi katıldı. Öcalan’ı anlatan sinevizyon gösterimi yapıldı. Burada kısa bir konuşma yapan HDP milletvekili Zeynel Özen, “Direnişi yeterince büyütemedik. Bunun özeleştirisini veriyoruz. Bundan sonraki süreçte alanlarda olacağız ve olmaya da devam edeceğiz” dedi. Daha sonra ilçede bulunan kitle Beşiktaş kartal heykeline kadar yürüyüş gerçekleştirerek burada basın açıklaması gerçekleştirdi. Kitle yürüyüş boyunca, “Leyla güven onurumuzdur”, “Tecrit kalksın tutsaklar yaşasın” ve “Direne direne kazanacağız” sloganlarını attı.
Basın açıklamasını yapan HDP Beşiktaş ilçe yöneticisi Yasin Dağdeviren, “Bütün ömrünü halkların özgür, eşit ve barış içerisinde yaşamasına adayan Sayın Öcalan'ın uluslararası komplo ile Türkiye'ye getirilmesinin üzerinden 20 yıl geçmiş bulunmaktadır” dedi. Öcalan’ın Türkiye’ye teslim edildiği günden bu yana tecrit altında tutulduğuna dikkat çeken Dağdeviren, “Öcalan, sadece Kürt halkının değil Türkiye ve bütün Ortadoğu halklarının eşit ve demokratik yaşamını esas alan barış mücadelesini o ağır koşullarda bile yürütmeye devam etmiştir. İmralı sisteminin yaratıcıları yüzyıllardır her türlü suça bulaşmış küresel egemenler ve gelişen bütün demokratik ve eşitlikçi mücadeleleri boğmaya çalışan statükocu ulus devletlerdir” dedi.
‘Direniş her geçen gün biraz daha rejimi kuşatıyor’
Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven'in açlık grevinin 100 günü geride bıraktığını söyleyen Yasin,Leyla’nın öncülük ettiği açlık grevlerinin cezaevlerinden Strasbourg'a ve Avrupa'nın birçok merkezine kadar çok geniş bir alana yayıldığını belirtti. Açlık grevinde olanlarının taleplerinin çok net olduğunu sözlerine ekleyerek, “Savaş ve işgal politikasının merkezinde olan mutlak tecridin kaldırılmasını istiyorlar” diye ifade etti. Tecridin kalkmadığını dile getiren Yasin, açlık grevindekilerin eylemlerini tecrit kalkıncaya kadar sürdürmekte kararlı olduklarını söyledi. Yasin, “Güven ve Nasır Yağız başta olmak üzere direnişçilerin sağlık durumu her geçen dakika daha da kötüleşiyor. Ancak zaman mutlak tecridi kırmak, AKP-MHP iktidarının savaş ve soykırım politikalarını çökertmek için direnenler açısından daralmıyor, direniş her geçen gün biraz daha rejimi kuşatıyor, onu çaresiz kılıyor. Esas olarak rejim için zaman daralıyor” diyerek açlık grevlerinin Abdullah Öcalan üzerinde uygulanan tecridin büyük oranda teşhir ettiğini ifade etti.
‘Talebi talebimizdir’
Yasin Dağdeviren, “Mutlak tecritle Kürtlere karşı topyekun savaş ve soykırım politikaları uygulayan rejim, bu tarihsel direniş karşısında çaresiz kaldı. Direniş Erdoğan-Bahçeli rejimini kuşatarak bir anlamda dünya insanlığında tecrit edilmesini sağladı” dedi. Yasin, “Açlık grevi direnişi rejimin önüne iki yol koydu. Ya çökecekler ya da direnişçilerin taleplerini kabul ederek çözüm bulacaklar. Artık tercih onların. Siyasi iktidara buradan bir kez daha sesleniyoruz. Güven’in talebi talebimizdir” diyerek tecrit kaldırılıncaya kadar mücadelelerini sürdüreceklerini söyledi.
Kartal’da etkinlik düzenlendi
Öte yandan HDP Kartal ilçesinde de bir araya gelen kitle, burada açlık grevlerine ve Abdullah Öcalan’ın Türkiye’ye teslim edilmesine dikkat çekildi. Burada da 15 Şubat Abdullah Öcalan’ın Türkiye’ye teslim edilmesine dair sinevizyon gösterimi izlendi.