HDP Manisa Eşbaşkan adayları: Halkların üçüncü bir seçeneği var

  • 18:26 17 Şubat 2019
  • Güncel
MANİSA - Yerel seçim için start veren HDP Manisa İl örgütü ‘halkların üçüncü bir seçeneği vardır, biz istersek her şeyi başarırız’ dedi.
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Manisa İl ve ilçe belediye eşbaşkan adaylarının tanıtımını yaptı. Gazi Osmanpaşa Caddesi üzerinde bulunan İl binası önünde düzenlenen aday tanıtımına HDP İl ve ilçe eşbaşkanları, İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay,  çok sayıda Partili katıldı. HDP Manisa Eşbaşkanları ‘halkların üçüncü bir seçeneği vardır, biz istersek her şeyi başarırız” dedi.
 
İlk olarak HDP İl Eşbaşkanları Güler Güvercin Ünal ve Kerem Taylan halkı selamladı. Ardından konuşan HDP Manisa Belediye Eşbaşkan adayı Hatice Aslan, tüm renklerin bir arada olduğunu belirterek, HDP’nin halkların kardeşliğini ve barışını kucaklayan bir parti olduğunu vurguladı. Hatice “Biz istersek çok şey başarırız” diyerek halkın kendi iradesiyle yerel yönetimleri bu süreçte kucaklayacağını söyledi.
 
‘Halklar çaresiz değildir, üçüncü bir seçenek vardır’
 
Türkiye’nin diktatörlük rejimine mahkum edildiğini söyleyen HDP Manisa Belediye Eşbaşkan Adayı Naci Sönmez Manisa’da Fatsa ruhunu yaşatmak, yerel demokrasinin, özgürlüğün ve barışın kenti haline getirmek için bulunduğunu belirtti. İnancından, siyasal düşüncelerinden dolayı baskı altında kalanların sesi olmaya çalıştıklarını söyleyen Naci, “Biz sadece yerel seçimlere hazırlanmıyoruz. Bu topraklarda uzun zamandır hayatını barış ve demokrasi için kaybetmiş olan bütün yol arkadaşlarımıza sözümüz gereği buradayız. Kentimize sahip çıkacağız. Seçeneksiz bırakmayacağız. Asla ama asla bu toprakların kadınları, çocukları ve gençleri çaresiz değildir. Biz çaresizlerin sesi olarak meydana çıkıyoruz. Biz bu topraklarda ve Manisa ya kendimize rant çıkarmak için ve ucube kentler yaratmak ve cebimizi doldurmak için gelmiyoruz. Haklarımıza verdiğimiz sözümüzün gereği bu topraklarda umudun adresi olmaya geliyoruz” şeklinde konuştu.
 
‘Bölücü değil tüm dünya için mücadele vereniz’
 
Ülkeyi bölmek istedikleri şeklinde ithamlarda bulunulduğunu söyleyen Naci bu kadar bedeli ağır olan ölümlerle sınanan bir siyasetin ağırlığı altına bölmek için girmediklerini dile getirdi. Demokrasiyi ve özgürlüğü kazanmayı amaçladıklarını belirten Naci Leyla Güven’i selamlayarak ülke siyasetinin tecrit altında olduğunu belirtti. Fatsa tecrübesinin geçmişte kalmadığını söyleyen Naci “Fatsa eğer geçmişte kalsaydı bugün Rojavda, Kürt illerinde ve Türkiye’nin başkaca belediye yönetimlerinde ayak izlerini görmezdik. Fatsa sadece Karadeniz’de 16 bin nüfuslu kentin adı değildir. Demokrasi adalet isteyenlerin sömürüsüz eşit bir Türkiye isteyenlerin deneyidir. Adeta Türkiye halklarının umut ışığıydı. Ben Manisalı değilim, Egeliyim, Türkiyeliyim tüm dünyanın her yerinde aynı mücadeleyi verenim” dedi.
 
‘Tecrit karşıtı mücadele barış ve demokrasi mücadelesidir’
 
HDP’ye yönelik yok etme politikalarına rağmen mücadelenin devam ettiğini söyleyen HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay mücadelenin en önünde Leyla Güven’in Türkiye barışı ve demokrasisi için bedenini Diyarbakır Cezaevinde başladığı açlık grevine başladığını söyledi. Açlık grevinin 79. gününde AKP Erdoğan rejiminin Leyla Güven’i tahliye edişinin bir kazanım olduğunu ancak mücadelesinin dışarıda devam ettiğini söyleyen Serpil “60 hapishanede açlık grevi devam ediyor. Sebebi İmralı’da Sayın Abdullah Öcalan’a uygulanan mutlak tecridin kaldırılması. Türkiye barışı ve demokrasisi için adım atılması. Bunun için yoldaşlarımız açlık grevinde. Diyorlar ki bunun açlık grevleriyle ne alakası var? Barış ve demokrasinin tecritle doğrudan bir ilişkisi var. Ne zaman ki İmralı’da tecrit kalksa o zaman Türkiye’de barış konuşulmaya başlanıyor. Türkiye’de demokratik bir ilkim ortaya çıkmaya başlıyor, ne zaman ki tecrit kutuplaştırma politikası artsa o zaman tabutlar geliyor kan dökülüyor” diye belirtti.
 
‘Barış politikaları izlemeye devam edeceğiz’
 
AKP-MHP faşist blokunun son üç yıldır koltukta kalabilmek için Türkiye’ye her koşulda savaş politikası izlettiğini söyleyen Serpil,  tarihsel olarak iflas etmiş politika karşısında HDP’nin neferlerinin ve mücadeleye hayatını vakfetmiş halkın alternatif bir toplumu, barışı ve demokrasiyi savunmaya devam ettiğini belirtti. Hapishanelerde açlık grevinde olan tutsakların yanı sıra Selahattin Demirtaş Figen Yüksekdağ  ve 30 günü aşkın süredir HDP eski vekilleri Sabahat Tuncel, Selma Irmak’ı selamlayan Serpil, “Hepsinin mücadelesi bizim mücadelemizdir. Ağır bedelleri olan haklı bir mücadele yürütüyorlar. Bu mücadeleyi ancak birlikte devam ettirebiliriz. Bu birlikte demokrasi örmenin yollarını aramaktır. Bütün yaşadıklarımızın anlamını biliyoruz. Bize kayyımları dayatan, faşizmi dayatanları tanıyoruz. Halklarımızı kuru soğana mahkum edenleri tanıyoruz. Onlardan hesabı 31 Mart’ta birlikte soracağız. Biliyoruz ki barış politikaları izlediğimiz zaman halkların refahı da gerçekleşir. Kendimizi de kentimizi de biz yöneteceğiz.”