‘Tecrit hukuksuzluk sessizlik ise vicdansızlıktır’

  • 09:08 16 Şubat 2019
  • Güncel
VAN - Leyla Güven’in tecride karşı başlattığı eylemi 101’inci gününe girerken, toplumda hakim olan sessizliğe tepki gösteren Van’daki kadınlar, “Tecrit her şeyden önce hukuksuzluktur. Buna sessiz kalmak ise büyük bir vicdansızlıktır. Artık yeter bu sessizliğe. Kimseye bir şey olmadan sokağa taşmalı” dedi. 
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan'a yönelik tecridin kaldırılması talebiyle süresiz-dönüşümsüz açlık grevi başlatan Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekilli Leyla Güven’in eylemi 100’üncü günü aştı. Leyla’nın eylemi 101’inci gününe girerken, talebin karşılanmasına dönük AKP Hükümeti’nden henüz herhangi bir adım atılmış değil. 
 
Leyla ile aynı taleple cezaevlerinde ilk grubun başlattığı açlık grevi eylemi 63, HDP Hewlêr Temsilcisi Nasır Yağız'ın eylemi 88, Fransa'nın Strasbourg kentindeki 14 eylemcinin 62, Galler'de İmam Şiş'in 62, Maxmur'da İştar Meclisi Üyesi Fadile Tok'un eylemi 28, DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel ve HDP eski Hakkari Milletvekili Selma Irmak'ın eylemi ise 33'üncü gününe girdi.
 
‘Tecrit hukuksuzluk, sessizlik vicdansızlıktır’ 
 
Van'ın Tuşba ilçesinde yaşayan Fedile Eyte, tecridin hukuksuzluğun resmi olduğunu belirterek, "Herkesin bu ülkede temel hakları vardır ve bu hakları sonuna kadar kullanmalıdır. Tecrit her şeyden önce hukuksuz bir durum ve insanlık suçu. Açlık grevlerinin ölümlerle sonuçlanmasını istemiyoruz. Buna sessiz kalmak büyük bir vicdansızlıktır. Tecride son verilmesi için direnmeliyiz” dedi.
 
‘Artık yeter bu sessizliğe’
 
Şefika Dayan, halkın daha fazla sokağa çıkıp açlık grevindeki tutsakları ve Leyla Güven’i sahiplenmesi gerektiğini ifade ederek, "2 yıl öncesine kadar halk sokaklardaydı. Nerede o kalabalıklar? Bu sessizliğe artık yeter. Kürt halkı ayaklansın ve Leyla Güven’in bu haklı eylemine ses versin. Leyla, herkes için bu eylemi gerçekleştirdi, kendisi için değil. Susmayacağız, direnmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.  
 
'İnsanlar sokaklara taşmalı’ 
 
Anne ve babaların daha fazla acı çekmemeleri gerektiğini vurgulayan Hüsna Güneş de, "Leyla da bir anne.  Annesinin yüreği dayanmadı ve yaşamını yitirdi. Cezaevlerindeki tutsakların da anneleri var onların da yüreği yanmasın. Artık herkes daha fazla ses çıkarmalı. Kürt halkı tecride karşı isyan etmeli, sokaklara taşmalı” diye konuştu.  
 
‘Hiçbirimizin vicdanı rahat etmeyecektir’
 
Songül Işık ise, sessizlik sürdükçe her an bir kişinin yaşamını yitirebileceğine dikkat çekti. Songül, şöyle devam etti: “Bugün Leyla'ya bir şey olması halinde hiçbirimizin vicdanı rahat olmaz. İktidar savaştan gözyaşından başka hiçbir şey vermiyor. Dünyadaki bütün kadınlar, bu katliamların önüne geçmeli. Bir an önce biz de el ele verip bu tecridi sonlandırmalıyız.”