‘Tüm baskı rejimlerine rağmen biz kazandık ve yine kazanacağız’

  • 09:03 16 Şubat 2019
  • Siyaset
Beritan Canözer
 
DİYARBAKIR - 1987’den bu yana hem siyaset hem de kadın çalışmalarında yer alan Bağlar Belediye Eşbaşkan adayı Zübeyde Zümrüt, “Bu bir yeniden inşa sürecidir çünkü yok edilen, ortadan kaldırılan ve yıkılan kazanımlarımızı yeniden inşa edeceğiz. Tüm baskı rejimlerine rağmen biz kazandık ve yine kazanacağız” dedi.
 
Bingöl’ün Genç ilçesinde 1967 yılında dünyaya gelen Zübeyde Zümrüt, 12 Eylül Darbesi’nin ardından ailesi ile birlikte köylerinden sürgün edilmeleriyle Diyarbakır’a yerleşti. Ailenin en büyük çocuğu olan Zübeyde, sürgünün ardından eğitimine devam edemedi. 1985 yılında tanımadığı bir erkekle evlendirilen Zübeyde, 1986 yılında İstanbul’da yaşamaya başladı. İstanbul’da uzun süre kalamayan Zübeyde, memleketine dönüş ile ilgili “Kendimi oraya ait hissetmedim. Kendi toprağıma döndüm” dedi. 
 
Tekrar Diyarbakır’a dönen Zübeyde, uzun yıllar siyaset ve kadın çalışmalarında yer aldı. Devletin tüm baskılarına rağmen mücadeleden geri adım atmadığını belirten Zübeyde,  Halkların Demokratik Partisi’den (HDP) Diyarbakır Bağlar İlçe Belediye Eşbaşkan adayı olma nedenini ve yaşam mücadelesini anlattı. 
 
‘Annemin duruşundan etkilendim’
 
Köylerinden sürgün edildiklerinde çocuk yaşta olduğunu ifade eden Zübeyde, ancak o yaşa rağmen sürgün ile birlikte bir sorgulama sürecinin başladığını söyledi.  “Kimim, neden sürgün edildim, neredeyim?” gibi sorulara yanıt bulma arayışına çıkan Zübeyde, “Ailem feodal değildi, kız çocukları da fazlasıyla kıymetliydi ama mücadeleye katılmak isteyince tam orada kadın-erkek ayrımı başlıyordu. Evet, kadın değerliydi ama evin mutfağında değerliydi. Annem ve babam ayrı yaşıyorlardı, o zamanlar bu çok muhteşem bir şeydi. Özelliklede bizim yaşadığımız yerlerde bir çiftin boşanması mümkün değildi, imkansızdı. Annem ve babam boşanmışlardı ve annemin duruşu beni çok etkiliyordu. Çok güçlü bir kadındı ve o dönemin zorluklarına rağmen kendi ayakları üzerinde durabiliyordu” dedi. 
 
‘Halaydaki tek kadındım’
 
Annesinin feodal yapı karşısındaki duruşundan çok etkilendiğini kaydeden Zübeyde, “Bana ’bir kadın isterse her şeyi başarabilir’ sözünü kanıtlamıştı ve bu çok değerliydi. Kadın bilinci, kadın olmanın özgüvenini annem sayesinde kazanmıştım” diye belirtti. Sorgulamalar ve arayışlar sonrasında partide aktif bir şekilde çalışma yürütmeye başladığını ifade eden Zübeyde, ilk aktif çalışmasına 1994 yılında Halkın Demokrasi Partisi (HADEP) ile başladığını aktardı. 
 
O dönem partide çalışma yürüten kadın sayısının bir elin parmak sayısını geçmediğini belirten Zübeyde, çok büyük saldırılar altında çalışma yürüttüklerini anlattı. Kadının evden çıkmasının ve partiye gelip çalışma yürütmesinin büyük zorluk olduğunu ifade eden Zübeyde, şöyle dedi: “Hiç unutmam mesela, DEP döneminde Newroz ateşini birkaç kadınla beraber yakmıştık ve ateşi yaktıktan sonra Ofis kavşağında halay çekmiştik. Ben halayda yer alan tek kadındım. Bana ‘sen nasıl halay çektin o kadar erkekle’ diye soranlar olmuştu.” 
 
‘Milyonlarca kadının halayına dönüşeceği inancım tamdı’
 
“O gün tek başımaydım o alanda ve halayda. Ama o gün tek kadın olarak çektiğim o halayın bir gün milyonlarca kadının halayına dönüşeceği inancımla çekmiştim” diyen Zübeyde,  8 Martı ilk kez Diyarbakır’da bulunan Dilan Sineması’nda kutladıklarını aktardı.  8 Mart kutlamasına çok az kadının katıldığını dile getiren Zübeyde, “Salonun tümünü erkekler doldurmuştu ama gelen 10 kadın bile olsa bu bizim için bir devrimdi; çünkü kadını evden çıkarmak çok zordu. HADEP’te daha sonra kadın komisyonu olarak yer aldık. Eşit temsiliyet yoktu ama genel parti çalışmalarında erkeklerden çok kadınlara söz hakkı verilir ve düşünceleri, eleştirileri, önerileri dikkate alınırdı. Bir yerde bir konuşma yapılması gerekirse bu konuşmayı kadınlar yapardı” dedi. 
 
‘Bu bir yeniden inşa sürecidir’
 
Kürt kadın mücadelesinin dünyada bir model haline geldiğini kaydeden Zübeyde, 94’ten bu yana parti çalışmalarında mücadelesini sürdürmeye çalıştığını vurguladı. 2014 yılında Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Diyarbakır İl Eşbaşkanlığı yapan Zübeyde, 2018 yılında da HDP’nin Meclis Yürütme Kurulu (MYK) üyesi olarak çalışmalarını sürdürdü. HDP’den aday olmasını halka bir borç olarak değerlendiren Zübeyde, özellikle Kürt kadınlarının baskı ve saldırılara karşı HDP çatısı altında örgütlenmesi gerektiğini belirtti. Zübeyde, toplumun yüzde 50’sinin kadınlardan oluştuğunun altını çizerek, “Ben de bir kadın olarak yeniden inşa sürecinde yer almak istedim. Bu bir yeniden inşa sürecidir çünkü yok edilen, ortadan kaldırılan ve yıkılan kazanımlarımızı yeniden inşa edeceğiz” diye konuştu. 
 
’31 Mart bizim için bir referandum olacak’
 
Bağlar’dan aday olmanın da kendisi için çok önemli olduğunu ifade eden Zübeyde, Bağlar halkının emeği esas alan bir halk olduğunu kaydetti. Emek vermeden yaşamın devam etmesinin mümkün olmadığını belirten Zübeyde, şöyle devam etti: “Halkımızla beraber en iyisini, en güzelini yapacağız. Onların karakola çevirdiği belediyelerimizi biz yeniden halkın evine dönüştürecek ve kapıları sonuna kadar açacağız. Vaatlerimiz yok çünkü biz yalnızca elçiyiz, asıl vaadi verecek olan halktır. Ne yapmak istediğine halk karar verecek. Biz onlar ne isterse onu hızlı bir şekilde hayata geçireceğiz. Gençler, kadınlar, çocuklar için çalışmalarımızı hızlandıracak ve alanlar oluşturacağız. Tüm baskı rejimine rağmen biz kazandık ve yine kazanacağız. 31 Mart bizim için bir referandum olacak ve biz Kürt halkının iradesini tüm dünyaya göstermiş olacağız.”