
'Susturulan Öcalan derinleşen çözümsüzlüktür'
- 15:16 15 Şubat 2019
- Güncel
HABER MERKEZİ - PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın Türkiye'ye getirilişinin 20'nci yıl dönümü dolayısıyla HDP tarafından yapılan ortak açıklamada, "Susturulan Öcalan derinleşen çözümsüzlüktür" denildi.
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın Türkiye’ye getirilişinin 20’nci yıldönümü nedeniyle Halkların Demokratik Partisi (HDP), Van, Şırnak ve Ankara ve daha birçok kentte ortak basın açıklaması düzenledi.
Van
Van’da yapılan açıklama HDP il binasında gerçekleştirildi. Açıklamaya, HDP Van İl eşbaşkanları Yadişen Karabulak, Ümit Dede, DBP Van İl eşbaşkanları Ayla Tarhan, Ökkeş Kava, Van Büyükşehir Belediye eşbaşkan adayları Bedia Özgökçe Ertan ile Mustafa Avcı, DTK Başkanlık Divanı üyeleri Mukaddes Karakoç, Fikret Doğan, TJA aktivistleri, Barış Anneleri ve çok sayıda yurttaş katıldı. “ Dê komplo û tecrîd bişkê, berxwedan bi ser bikeve!” yazılı pankartın açıldığı açıklamada ortak metni HDP Van İl yöneticisi İsmet Yıldırım okudu.
Ankara
HDP Ankara İl Örgütü de, PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın Türkiye'ye getirilişinin yıldönümü ve tecride karşı 100 gündür açlık grevinde olan DTK Eşbaşkanı ve HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven için il binalarında basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısına HDP il ve ilçe yöneticileri katılırken, ortak basın metnini ise HDP Ankara İl Örgütü Eşbaşkanı Hüseyin Gever okudu.
Şırnak
HDP Şırnak İl Örgütü ve ilçe örgütleri de eş zamanlı basın açıklaması yaptı. Şırnak merkezde HDP Şırnak İl binasında yapılan açıklamaya il ve ilçe yöneticileri katılırken, “Direnişle komplo ve tecrit kırılacak” pankart açıldı. Şırnak’ta yapılan açıklamayı, İl Eşbaşkanı Zeki İrmez okudu. Silopi’de yapılan açıklamayı ise HDP Silopi İlçe Eşbaşkanı Fatma Gündüz okudu.
Fatma, Abdullah Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecride tepki gösterirken tecridin bütün topluma uygulanan bir iktidar pratiğine dönüştüğüne dikkat çekti. Fatma, “Konuşan bir Öcalan, çözümün ve barışın yolunu açan bir Öcalan’dır” diyerek tecritle çözümsüzlüğün derinleştiğini, savaş, eşitsizlik ve faşizmin yükseltildiğini söyledi.
‘Tecrit kırılmalıdır’
Tecridin kaldırılmasıyla birlikte ülkede çözüm ve barışın tekrardan gündemleşeceğini vurgulayan Fatma, 100 gündür açlık grevinde olan Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı ve HDP Hakkâri Milletvekili Leyla Güven ve cezaevlerindeki tutsakların grevlerine işaret ederek, “Tecrit kırılmadan bu ülkenin nefes alması mümkün değildir” diye konuştu.
'İmralı sistemin yaratıcıları statükocu ulus devletlerdir'
Yapılan ortak açıklamada, Abdullah Öcalan üzerindeki komplonun 20 yılını doldurduğu belirtilerek, o günden sonra Abdullah Öcalan'a en ağır tecridin uygulandığı kaydedildi. Açıklamada, "Sayın Öcalan, sadece Kürt halkının değil Türkiye ve bütün Ortadoğu haklarının eşit ve demokratik yaşamını esas alan barış mücadelesini o ağır koşullarda bile yürütmeye devam etmiştir. İmralı sistemin yaratıcıları yüzyıllardır her türlü suça bulaşmış küresel egemenler ve gelişen bütün demokratik ve eşitlikçi mücadeleleri boğmaya çalışan statükocu ulus devletlerdir" denildi.
'Tecrit bugün topluma uygulanıyor'
Tecridin sadece Abdullah Öcalan'a uygulanmadığı, tecridin bugün bütün topluma uygulandığına dikkat çekilen açıklamada, "Bu ülkede savaş ve çatışmayı sürekli büyüten iktidar şunu iyi bilmektedir; Konuşan bir Öcalan çözümün ve barışın yolunu açan bir Öcalan'dır. Susturulan bir Öcalan, derinleşen bir çözümsüzlüktür, savaş, eşitsizlik ve yükselen faşizmdir. Sayın Öcalan'ın üzerindeki tecrittin kaldırılması demek ülkede çözümün ve barışın tekrar gündemleşmesi demektir" diye belirtildi.
'Karanlık tablo örgütlü mücadeleyle parçalanacaktır'
Abdullah Öcalan'ın üzerindeki tecridin kırılması için 100 gündür açlık grevinde olan Leyla Güven'in de selamlandığı açıklamada, son olarak da şöyle denildi: "Tecrit uygulamasının bitirilmesi, dolayısıyla demokratik bir çözümün önünün açılması için Leyla Güven yoldaşımızın başlattığı açlık grevi, dalga dalga yayılarak onlarca cezaevinde, Hewler, Galler ve Strasbourg'da yüzlerce açlık grevi direnişçisi yoldaşımızın katılımıyla devam etmektedir. Bizlere bugün düşen görev, tecridin kırılması için yaşamın her alanında mücadele alanına dönüştürmek. Bu karanlık tablo ve bu ağır faşizm koşulları ancak bizlerin örgütlü mücadelesi ile parçalanacaktır."
.