
Pervin Buldan: Öcalan ve Kürt halkı komployu boşa çıkarmıştır
- 14:11 15 Şubat 2019
- Güncel
İSTANBUL - açlık grevinin 100’üncü gününe giren Leyla Güven için yapılan basın açıklamasında konuşan Pervin Buldan, “Öcalan 20 yıllık komplo sürecini düşünceleriyle boşa çıkarmıştır. Kürt halkı ise gösterdiği direnişle komployu boşa çıkarmıştır” dedi.
Halkların Demokratik Kongresi (HDK), Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Hakların Demokratik Partisi (HDP), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), DTK Eşbaşkanı ve HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven’in PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması için başlattığı açlık grevinin 100’üncü günü ve Öcalan’ın Türkiye’ye getirilişinin yıl dönümü nedeniyle Taksim Hill Otel’de basın toplantısı düzenledi. Toplantıya HDK Eşsözcüleri Gülistan Kılıçkoçyiğit, Sedat Şenoğlu, DTK üyesi Selim Sadak, HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan, Sezai Temelli, DBP Eş Genel Başkanı Mehmet Arslan, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Genel Başkanvekili Şahin Tümüklü’nün yanı sıra birçok siyasi parti ve kurum temsilcisi katıldı.
Toplantıda konuşan Selim Sadak, Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin toplumun her kesimine yansıdığını söyledi. Selim, “Eşbaşkanımız Leyla Güven şu an Sayın Öcalan üzerindeki tecridin sona ermesi için açlık grevinin 100. gününde. Kürtlerin demokratik isteklerini kabul etmiyorlar. Sayın Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılmasını, hak ve özgürlük isteyenlerin terörize edilmemesi, Kürt siyasetçilerin salıverilmesini ve bu iç sorunumuzu kendimizin çözmesine müsaade edilmesi gerekir. Bu açlık grevlerini mevcut kanunların uygulanması için yapıyoruz” dedi.
‘Gidişat Türkiye’yi daha vahim bir noktaya götürüyor’
Ardından söz alan DBP Eş Genel Başkanı Mehmet Arslan, bugün Kürtlerin ve tüm Ortadoğu halkları açısından karanlık bir gün olduğuna dikkat çekerek şöyle konuştu: “Milyonlarca Kürt Öcalan’ı lider olarak kabul ettikten sonra 20 yıldır süren bu komplo kabul edilemez. 20 yıldır bu komplo sürdürülmeye çalışılmakta ve Kürtlerin özgürlük arayışının önüne engel olarak konuluyor. 2015’te çözüm süreci bittikten sonra bu topraklarda çatışmalar derinleşti insanlar hayatını kaybetti. Yaşanan bu gerilim tüm Türkiye halklarına kaybettiriyor. Öcalan Ortadoğu ve Türkiye’de barışın en önemli aktörüdür. Bu gidişat her geçen gün Türkiye’yi daha vahim bir noktaya götürüyor. Açlık grevi eylemcilerinin de bu talepleri devleti kendi yasalara uymaya çağırıyor. Bizim çağrımız yarın daha fazla gecikmeden açlık grevi eylemcilerinin sesine ses olmalı, hükmet de bu sesi duymalı.”
‘Ezilenlerin birleşmeye ihtiyacı var’
15 Şubat ve 100’üncü günün çakışmasının Kürtlerin özgürlük sorununu ve demokratik sorunun açık bir şekilde kararlılığa ve sürekliliğe sahip olduğunu gösterdiğini dile getiren Sedat Şenoğlu ise, “Bu direniş Türkiye’de ve Ortadoğu’da barışın ve demokrasinin önünün açılması, kaosun ortadan kalkması için yapılıyor. Onurlu bir yaşam isteklerinin gücüdür bu direniş. Bugün Öcalan 20 yıldır İmralı’da tecrit altında tutuluyor en demokratik hakları elinden alınıyor. 2013 ve 2015’te, Öcalan halklara seslendiğinde halklar tarafından sahiplenildi. Dün bu halkının iradesini kabul ediyorlardı şimdi o günlerin koşullarını anlamak ve gerçekleştirmek lazım. Halkımızın buna ihtiyacı var. Bu direniş etrafında tüm ezilenlerin birleşmeye ihtiyacı var” diye konuştu.
Ardından söz alan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Abdullah Öcalan’ın 20 yıldır İmralı Cezaevi’nde tutulduğunu ifade ederek, şunlara dikkat çekti: “2011-2015 yılları arasında siyasi heyetlerin özellikle, devletin bilgisi onayı dâhilinde Sayın Öcalan ile yapılan görüşmeler sonucunda çok önemli gelişmeleri hep birlikte yaşadık. Fakat bu süreç ne yazık ki heba edildi. O süreçte özellikle çatışmaların olmaması ve Türkiye’de yaşayan herkesin Türkiye toplumunun geleceğe umutla güvenle baktığı ve insanların yaşamını yitirmediği, annelerin ağlamadığı bir dönemi yaşamıştık. Son görüşmede Sayın Öcalan’ın ifade ettiği eğer bu müzakere süreci gözlemci heyetler şahitliğinde yapılmazsa bu süreç tuzla bu olur demişti uyarmıştı. O tarihten itibaren gözlemci heyetlerin kurulmasına izin vermeyen ve bu süreci bitirmek için Sayın Öcalan üzerindeki tecridi mutlak kılan ve oraya gidiş gelişleri engelleyen bir süreçle karşı karşıya kaldık.”
‘Kürt halkı komployu başı çıkardı’
Abdullah Öcalan’ın 20 yıllık komplo sürecini düşünceleriyle boşa çıkardığını dile getiren Pervin şöyle konuştu: “Yine Kürt halkı bu komplo sürecini boşa çıkarmayı başarmıştır. Yapılan açıklamalardan da anladığımız gibi, gördüğümüz gibi Sayın Öcalan’ın barış demokrasi ve özgürlük üzerindeki düşünceleri bu ülkenin geleceği açısından önemliydi. Biz tecrid meselesinin sadece Kürtlerin bir meselesi olmasından ziyade tüm Türkiye haklarını ve Türkiye toplumunu yakından ilgilendiren bir mesele olduğunu ifade ediyoruz. Bu gün sahip çıkılması gereken aslında tecridin kaldırılması ile birlikte bizlerin ve bizim çocuklarımızın geleceği, onların yarınlarıdır. O yüzden bugün eğer tecridin kaldırılması için bir dayanışma, bir birliktelik ve bir söz kuramıyorsak eğer geleceğimizin çok da parlak olacağını ifade etmekte zorlanırız. Bugün Leyla Güven’in bedenini açlığa yatırılışının 100’üncü günü. Tam 100 gündür Leyla Güven ve onunla birlikte Türkiye’nin birçok cezaevinde, Dünya’nın Avrupa ülkelerinin bir çok yerinde bedenlerini açlığa yatıran 300’ün üzerinde insan var. Bu insanlar meşru olmayan, hukuksuz olmayan bir talebi ifade etmiyorlar. Bedenlerini de açlığa yatırırken tam da aslında Türkiye’nin kendi hukukunu, yasalarını yürürlüğe girmesini talep ediyorlar.”
Açlık grevinde olanlarla dayanışma içerisinde olduklarını vurgulayan Pervin, “Tecridin bir an önce kaldırılması yönündeki düşüncelerimizi görüşlerimizi ve beklentilerimizi ifade etmek üzere buradayız. Türkiye’nin geleceği açısından yarınları ve demokratik bir sürece tekrar girme açısından çok önemli ve elzem olduğunu bir kez daha ifade etmek istiyorum. Bu tecrit politikasına bir an önce son verilmeli. Türkiye’nin hak ettiği adaletin hukukun bir an önce yerine getirilmesi yönündeki beklentilerimizi bir kez daha ifade ediyoruz” dedi.