İZMİR - İHD İzmir Şubesi'nin, ocak ayında yaşanan hak ihlallerine ilişkin açıkladığı rapora göre, ocak ayı boyunca 5 kadın katledildi, çalışmak zorunda bırakılan bir çocuk ve mülteci bir çocuk yaşamını yitirdi.

 

İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi, ocak ayında yaşanan hak ihlallerini raporlaştırdı. Rapor, şube binasında yapılan basın toplantısıyla kamuoyuna duyuruldu. Rapor, İHD’ye yapılan başvurular, hapishanelerden gönderilen mektuplar temel alınarak hazırladı. Raporda, Buca Kırıklar F Tipi, Şakran T Tipi, Şakran Kadın, Ödemiş T Tipi, Manisa T Tipi, Akhisar T Tipi, Menemen T Tipi, Menemen R Tipi, Denizli T Tipi, Denizli D Tipi, Aydın E Tipi, Manisa Alaşehir M Tipi, Kepsut L Tipi, Burhaniye T Tipi Cezaevleri’ndeki hak ihlallerine yer verildi. 

 

Şube adına basın metnini okuyan Deniz Bayrak, Ege bölgesinde ocak ayı içinde 45 gözaltı, 3 tutuklama ve 44 soruşturma kapsamında  92 hak ihlali yaşandığını söyledi. Deniz, bu hak ihlallerinin Anayasanın 26. Maddesi’nde yer alan düşünce ve kanaat özgürlüğü ile düşüncelerini yayma özgürlüğüne aykırı olarak, sosyal medya paylaşımlarından kaynaklandığını aktardı.

 

Halkların Demokratik Partisi’ne (HDP) yönelik operasyonlarla, Meclis'te yer alan, meşru bir siyasi partide yer almanın suç haline getirilmeye çalışıldığını vurgulayan Deniz, insanların hem siyaset yapma hakkı hem de örgütlenme hakkının ihlal edildiğinin altını çizdi.

 

‘5 kadın katledildi’

 

Ataerkil sistemin şiddetini artırarak devam ettiğini ve devletin uyguladığı cezasızlık politikası ile cinsiyetçi şiddetin daha da çoğaldığını söyleyen Deniz, kadına ve çocuğa yönelik şiddet ve tacizin “ne işi vardı orada” diyerek meşrulaştıran bir zihniyetin, medya gibi kanallar ile arttırılmaya devam ettiğinin altını çizdi. Deniz, “Ocak ayında bölgede, 5 tane kadın katledildi, 3 kadına cinsel şiddet, 3 kadına darp, 1 çocuğa cinsel istismar, 4 çocuğa cinsel şiddet, 1 çocuğa darp, 4 trans bireye darp, 1 trans bireyin polis tarafından katledilmesiyle toplamda 22 hak ihlali yaşandı” dedi.

 

‘Bir mülteci çocuk hayatını kaybetti, 576 mülteci GMM’de tutuluyor’

 

Ege Bölgesi'nin geçiş noktası üzerinde yer aldığı için savaşlar nedeniyle ülkelerini terk etmek zorunda kalan mültecilerin Avrupa’ya gitmek isterken yollarda hayatlarını kaybettiğini ya da insan kaçakçılarının sömürü çemberi içine girdiğini söyleyen Deniz, “Ocak ayında 576 kişi yurtdışına geçmeye çalışırken yakalanarak Geri Gönderme Merkezi’ne götürüldü, bir çocuk da yurtdışına geçmeye çalışırken yaşamını yitirdi” ifadelerini kullandı

 

‘1’i çocuk üç işçi hayatını kaybetti’

 

İnsanların temel ihtiyaçları ile mermi parasını kıyaslayan zihniyetten kaynaklı birçok insan işsiz kaldığını söyledi. Çocuk işçiliğine de değinen Deniz, çocuk işçiliğinin gayri resmi olduğunu, herhangi bir haktan mahrum kişilerin ölümle yüz yüze kaldığını dile getirdi. Deniz, “Bölgede 483 işçi işten çıkarılmış, 43 işçi yaralandı, 1’i çocuk 3 işçi hayatını kaybetti, maaş alamama dolayısıyla 900 işçi eylem yaptı, 1 grev ertelendi, 8 işçi gözaltına alındı, toplamda 1438 hak ihlali yaşandı” diye belirtti.

 

‘Yaşanacak tüm olumsuzluklardan yetkililer sorumlu’

 

Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven’in Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kalkması talebiyle başlayan açlık grevi eyleminin cezaevlerinin tümüne yansıdığını ifade eden Deniz, süresiz dönüşümsüz açlık grevinin sonucu olarak yaşanabilecek olumsuzluklardan, diğer tüm hak ihlallerinde olduğu gibi, olumlu bir adım atmayan yetkililerin sorumlu olacağını vurguladı. Deniz şunları aktardı: “31.01.2019 tarihli yapılan son görüşmelere göre 17 mahpus 26.12.2018 tarihinden bu yana, 13 mahpus 05.01.2019 tarihinden bu yana, 6 mahpus 18.01.2019 tarihinden bu yana, 15 mahpus 25.02.2019 tarihinden bu yana açlık grevindedir. Toplamda 3’ü kadın 51 mahpus açlık grevindedir. Hemen hemen tüm hapishanelerde karbonat ve B1 vitamini verilmemektedir. (B1 yerine B vitamini kompleksi bazılarında verilmektedir.) Mahpusların sağlık kontrolleri doktor tarafından bizzat yapılmamakta, gardiyanlar ya da sağlıkçılar bazı hapishanelerde gelerek tansiyon kontrollerini yapmaktadırlar. Ama düzenli bir takip yapılmamaktadır. Birçok hapishanede açlık grevcileri bir araya getirilmemekte ve yanlarına refakatçi verilmemektedir. Mahpuslar bağımsız komisyonlarca takip edilmemektedir.” 

 

‘OHAL uygulamaları devam ediyor’

 

Cezaevlerinde Olağan Üstü Hal (OHAL) uygulamasının devamı niteliğindeki uygulamalar olduğunu dile getiren Deniz,“Adli Tıp Kurumu hala hasta mahpuslar konusunda yanlı bir politika izliyor. Zar zor alınabilen ‘cezaevinde kalamaz raporları’ ise hapishane idaresince yok sayılıyor. Bu durumun hasta tutsakların hastalıkları daha da derinleşmesine neden oluyor. Bölge hapishanelerinde 1 darp, 1 hücre cezası, 1 anadilde kitap engeli, 2 hasta mahpus, 3 tedavi engeli, 1 radyo ve televizyonların toplanması, 1 hastane ve mahkeme gidiş gelişlerinde tacize varan arama, 1 savunma hakkının ihlali tespit edildiğini ve toplamda hapishanelerde İHD’ye yansıyan 12 hak ihlali gerçekleştiği belirtildi” dedi.

 

‘Sosyolojik bir kaos yaşanıyor’

 

Deniz, “Çevre alanında ise tarihi esere zarar 7, çevre kirliliği 1 olmak üzere toplamda 8 hak ihlali tespit edilmiş, 1’i çocuk 8 kişi intihar etmiş, 1 kamu çalışanına şiddet uygulanmış, 1 sağlıkta ihmal sonucu ölüm gerçekleşmişti. Deniz 17 yaşındaki bir çocuğu intihara sürükleyen toplumsal koşulların sosyolojik olarak bir kaos yaşadığımızın bir göstergesi olduğunu belirterek bölgemizde ocak ayı içinde toplam 2159 hak ihlali gerçekleşmiştir” diye açıkladı.