Diyarbakırlı kadınlar: Talebimiz yek, mücadelemiz daimdir

  • 09:08 15 Şubat 2019
  • Güncel
DİYABAKIR - Açlık grevi eylemcilerinin kararlılıklarından feyz aldıklarını belirten kadınlar,“Talebimiz yek, mücadelemiz daimdir” dedi.
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan'a yönelik tecridin kaldırılması talebiyle Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven'in başlattığı süresiz-dönüşümsüz açlık grevi eylemi 100’üncü gününe girerken, farklı cezaevlerinde 300’e yakın tutsağın eylemi de sürüyor. Açlık grevi eylemcilerinin kararlılığının emsalsiz olduğuna dikkat çeken kadınlar, Kürt halkının tecrit kırılmayıncaya dek mücadele etmeye devam edeceğini vurguladı.
 
‘Savaşa karşı barış, tecride karşı özgürlük’
 
Diyarbakır’ın Ervanli (Yiğit yolu) köyünden kadınlar, savaşa karşı barış, tecride karşı özgürlük istediklerini belirterek, mücadele çağrısında bulundu. Kürt halkının tarihten bu yana savaşa karşı tutum sergilediğini kaydeden Ayşe Akyüz, buna karşı hükümetin ise savaş politikaları uyguladığını ve birçok kişinin ölümüne neden olduğunu dile getirdi. Kürtlerin barış talebine karşın hükümetin savaş politikalarında ısrarını devam ettiğini dile getiren Ayşe, savaş politikalarının yol açtığı ölüm ve savaşın tek müsebbibin hükümetin kendisi olduğunu vurguladı.
 
‘Eylemcilerin talebi milyonların talebidir’
 
Kürt illerinde yıllardır süregelen bir zulmün olduğuna dikkat çeken Büşra Yıldız, Kürt halkına yönelik geliştirilen siyasi ve askeri operasyonları anımsatarak, hükümetin maruz bıraktığı zulmün soykırım boyutlarına ulaştığını kaydetti. Tecridin her kime uygulanırsa uygulansın insanlık suçu olduğuna belirten Büşra, Leyla Güven ve tutsakların sürdürdüğü açlık grevi eylemin haklı ve meşru olduğunu dile getirdi. Büşra, “Bunun adı zulüm. Türkiye yetkilileri, Kürtleri yok saymakta ve olabildiğince zulmetmeye çalışmaktadır. Leyla Güven ve yoldaşlarının sürdürdüğü açlık grevleri umarız sonuç bulur. Çünkü onların talepleri milyonların talebidir. Umarız eylemleri kötü sonuçlara yol açmadan cevap bulur” ifadelerini kullandı.
 
‘Eylemcilerin taleplerine kulak verilmeli’
 
Saadet Akyüz de, eylemcilerin taleplerinin kendi talepleri olduğunu ifade ederek, kötü sonuçlar yaşanmadan eylemcilerin taleplerine kulak verilmesi gerektiğini kaydetti. Saadet, şöyle devam etti: “Abdullah Öcalan Kürt halkının önderi ve başkanı olarak görülen biridir. Onun tecrit altında tutulmasını halk, elbette ki istemeyecektir. Bu anlamda Leyla Güven ve arkadaşlarının başlattığı açlık grevini haklı buluyor ve başarılar diliyorum.”
 
‘Barış ve kardeşlik isteğine karşı savaş senaryoları çizildi’
 
Orta Ören (Orta weran) köyünden Sultan Öztürk, barış ve huzurun tek yolunun Abdullah Öcalan’ın üzerindeki tecridin derhal sonlandırılması olduğunu dile getirdi. Açlık grevlerine destek çağrısında bulunan Sultan, halkların barış ve kardeşlik istediğine dikkat çekti. Halkın bu isteğine karşı ise hükümetin savaş senaryoları çizdiğini vurgulayan Sultan, açlık grevi eylemlerini anımsatarak, “Leyla Güven ve arkadaşlarının talepleri biz kadınların da talepleridir. Tecrit derhal sonlandırılmalı ve barış ortamına geri dönülmelidir” diye konuştu.
 
‘Kürt halkı artık ölümlere izin vermeyecek'
 
Kürt halkının artık ölümlerden usandığını, bu nedenle artık ölümlere geçit vermeyeceğini vurgulayan Kamışpınar (Kanyakamiş) köyünden Hülya Demir ise, açlık grevi eylemlerini anımsatarak, duyarlılık çağrısında bulundu. Açlık grevi eylemcilerin taleplerinin Kürt halkının talebi olduğunu vurgulayan Hülya, açlık grevi eylemlerinin yeterli desteği görmemesine sitem ederek, özellikle kadınların eylemlerde daha gür ses çıkarması gerektiğini dile getirdi.