DİYARBAKIR - Uluslararası Barış Delegasyonu heyetinden Eski İzlanda İçişleri ve Adalet Bakanı Ogmundur Jónasson, barışın anahtarının İmralı’da olduğunu vurgulayarak, “ Türkiye’den doğru adımlar atılmalı, Türkiye yasalarına uymalıdır” dedi. 

 

Uluslararası Barış Delegasyonu heyeti, PKK Lideri Abdullah Öcalan'a yönelik tecrit ve Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Leyla Güven’in başlattığı açlık grevi eylemini incelemek üzere Diyarbakır’a gelerek, iki boyunca burada kurum ve kuruluşlar ile görüştü. Leyla’yı evinde son kez ziyaret etmek üzere giden heyet, Leyla’nın durumunun ağır olmasından dolayı görüşme yapamadı. Ardından DTK’ye gelen heyet, burada DTK Eşbaşkanı Berdan Öztürk, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Mehmet Arslan ile Özgür Kadın Hareketi (TJA) aktivistleri Ayşe Gökkan ve Gülcihan Şimşek’le görüştü. Heyete, HDP Dış İlişkiler Eşsözcüsü ve Batman Milletvekili Feleknas Uca da eşlik ederken, yaptıkları görüşmenin ardından basın toplantısı gerçekleştirdi. 

 

‘Barışın anahtarı İmralı’dır’

 

Toplantıda konuşan İzlanda eski İçişleri ve Adalet Bakanı Ogmundur Jónasson, Leyla’nın direnişinden etkilendiğini dile getirerek, “Leyla’nın bize verdiği mesajı aldık. Bu mesajı gittiğimiz yerlere taşıyacağız” dedi. Ogmundur, Leyla’nın tek talebinin Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması olduğunu hatırlatarak, “Buradaki Kürt halkı ile dayanışmamızı göstermek, bir şeyler öğrenmekti amacımız ve bu amacımıza yarın Sayın Öcalan’ın avukatlarıyla yapacağımız görüşme ile devam edeceğiz. Adalet Bakanlığı’na da bir dilekçe yazarak görüşme yapmak istediğimizi söyledik fakat henüz cevap alamadık. 2014 yılında da Türkiye’ye gelmiştim ve 2017’de de. 2 içinde durumun ne kadar kötüye gittiğini gördüm. Bugün bir kez daha geldim ve şunu söylemek istiyorum; 2 yıl içinde kötüye giden durum, bugün hızlıca iyiye de gidebilir ve barış yeniden bu ülkeye gelebilir. Bunun için bir anahtar var. Bu anahtar İmralı’nın kapısını açacak olan anahtardır. Bu nedenle Türkiye’den doğru adımlar atılmalı, Türkiye yasalarına uymalıdır” ifadelerine yer verdi. 

 

TJA akvitistleri ile yaptıkları görüşmelere de değinen Ogmundur, “Kadınların sesi ve başardıkları çok etkileyici. Leyla’yı bugün bir kez daha ziyaret ettik ama görüşemedik, yalnızca çıkarken kapı aralığında bize zafer işareti yaptı. Bu zafer işaretini yanımıza alıp Avrupa’ya götüreceğiz. Leyla’nın direnişi zafere ulaşacaktır” diyerek kamuoyuna duyarlılık çağrısında bulundu. 

 

BM ve AB’ye çağrı yaptı

 

Arjantinli Akademisyen Beverly Ann Keen de, tecrit ve açlık grevi eylemlerine dair bilgi edinmek için, buradan bir şeyler öğrenmek için Türkiye’ye geldiklerini belirterek, “Açlık grevcilerinin bulunduğu talep garip ve sıra dışı bir talep değil. Türkiye’den kendi yasalarına uymasını talep ediyorlar. Umarım yarın bize Türkiye’nin elinde bulunan barışın anahtarını kullandığı haberi gelir” diyerek Barış Anneleri ile yaptığı görüşmede annelerden çok etkilendiğinin ve duygulandığının altını çizdi. Avrupa Birliği (AB), Birleşmiş Milletler (BM) ve Türkiye’nin üyesi bulunduğu uluslararası kurum ve kuruluşların harekete geçmesi gerektiğini vurgulayan Beverly, “Türkiye’nin üyesi olan bütün yapılar, bu tecritten ve yasaların uygulanmamasından sorumludur. Leyla Güven, 313 tutsak ve birçok aktivist ve siyasetçi Türkiye’nin kendi yasalarına uyması için açık grevinde. Her kişiye tanınan haklardan Sayın Öcalan’ın faydalanması gerekiyor” diye konuştu.

 

‘Bu direniş başarıya ulaşacak’

 

DTK Eşbaşkanı Berdan Öztürk ise şu sözlere yer verdi: “Leyla Güven 99 gündür açlık grevinde. Cezaevlerinde açlık grevi eylemleri sürüyor. Talep tecridin kaldırılmasıdır. Türkiye’nin yasaları ne diyorsa, bunu uygulanmasını istiyorlar. AKP-MHP faşizmi kara propaganda yapıyor. Sayın Öcalan’ın özgürlüğü için bugüne kadar mücadele ettik, bu günden sonra da edeceğiz. Ancak arkadaşlarımızın talebi bu değil, yasaların uygulanmasıdır. Tek talep tecridin kaldırılmasıdır. Eylemimizin amacını herkese anlatabildik ama AKP-MHP’ye anlatamadık. Geçmiş deneyimlerden de biliyoruz, bu direniş başarıya ulaşacaktır.”

 

TJA aktivisti Ayşe Gökkan da yapılan görüşmenin önemli olduğunun altını çizerek, “Delegasyonun açlık grevi eylemcilerinin çığlığını duydu; ancak Türkiye duymadı. Arjantin’den anneler, İngiltere’den sendikalar bu sesi duydu. Türkiye halkları da ölümler yaşanmadan duymalıdır” dedi.