
Prof. Dr. Sibel Perçinel: Vücut artık kaldıramayabilir derhal adım atılmalı
- 09:02 12 Şubat 2019
- Güncel
Dilan Babat
ANKARA - DTK Eşbaşkanı Leyla Güven’in başlattığı açlık grevi 97 günü geride bırakırken, Prof. Dr. Sibel Perçinel, şu aşamadan sonra büyük risklerin olduğuna dikkat çekti. Sibel, ciddi sağlık sorunları oluşmadan gerekli adımların derhal atılması gerektiğini vurguladı.
PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin kaldırılması talebiyle süresiz-dönüşümsüz açık grevinde olan Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven’in açlık grevi eylemi 97’nci gününde Diyarbakır’da bulunan evinde devam ediyor. Leyla Güven ile aynı taleple cezaevlerinde başlayan açlık grevi eylemi 59, HDP Hewler Temsilcisi Nasır Yağız’ın eylemi 84, Fransa’nın Strasburg kentindeki 14 eylemcinin 58, Galler’de İmam Şiş’in 58, Maxmur’da İştar Meclis üyesi Fadile Tok’un eylemi 24, DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel ve HDP eski Hakkari Milletvekili Selma Irmak’ın eylemi ise 29’uncu gününe girdi.
Ankara Üniversitesi Patoloji Bölümü’nden ihraç edilen Profesör Doktor Sibel Perçinel, oluşabilecek ciddi sağlık sorunlarına dair bilgilendirme yaparak, derhal adım atılması gerektiğini vurguladı.
‘B1 vitaminin verilmemesi durumunda kalıcı hasarlar meydana gelir’
Leyla Güven’in ve cezaevlerinde başlayan süresiz-dönüşümsüz açlık grevinin taleplerini sahiplendiğini belirten Sibel, öncelikle açlık grevi ve ölüm orucunun birbirinden ayırt edilmesi gerektiğine işaret etti. Sibel, “Açlık grevini yapan kişiler tuz, su, şeker, B1 vitamini almak durumunda. Cezaevlerinde bunların ne kadar alınıp alınmadığını, ne kadarına izin verilip verilmediğini bilmiyoruz. B1 vitamininde alınan miktar, açlık grevinin ilk başından itibaren çok önemlidir. Özellikle beynin hasar almaması gerekiyor. Nöroloji anlamda B1 vitamini çok önemli bir vitamin. Birçok cezaevinde B1 vitaminin verilmediğini biliyoruz. B1 vitaminin verilmemesi beyinde ve vücutta kalıcı hasarları meydana getirebilir” dedi.
‘Vücut içindeki karbonhidratını yakmaya başlıyor’
Yaşı ilerleyen ve açlık grevinde olan kişilerde, yaşa dönük kronik hastalıkların meydana gelebileceğini vurgulayan Sibel, kronik hastalığı olup da açlık grevinde olanların kronik hastalıklarında değişken faktörlerin meydana gelebileceğini kaydetti. Sibel, “Kronik hastalıklar ileriki zamanlarda ciddi sorunlar halini almaya başlıyor. Leyla Güven’in durumunda olduğu gibi sağlık durumlarında çok kritik durumlara gelmiş olabiliyor. Açlık grevinden birkaç gün sonra vücut karbonhidrat ve yağ yakmaya başlıyor. Leyla Güven yaşından kaynaklı ciddi sağlık sorunları ile karşı karşıya. Şuan Leyla Güven sıvı almada, ışığa karşı hassaslaşma, karbonhidrat yakma sıkıntıları yaşamaya başladı. Leyla Güven nöropsikolojik anlamda açlık grevi sürecini olabildiğince korumaya çalışıyor” diye konuştu.
‘Belli bir süre sonra vücutta kanamalar meydana gelir’
Leyla Güven’in eylemin 97’nci gününde olmasından kaynaklı vücudun daha da hassaslaşma dönemine girdiğini ifade eden Sibel, Leyla Güven’de kas yakma sorununun görülmeye başlandığını, bunun da çok ciddi sorunlara yol açabileceğini belirtti. Sibel, “Kas ağrıları beynin hasar görmesine neden olur. Beynin hasar görmesi çok ciddi sorunlara neden olabilir. Belli bir zamandan sonra bağışıklık sistemi düştüğü için vücut enfeksiyon kapmaya müsaittir. İlerleyen süreçlerde enfeksiyon almaya başlayan vücut bunu kaldıramayabilir. Enfeksiyon ile birlikte vücutta kanmalar meydana gelebilir. Kanamalar sonucu vücut bunu kaldıramayabilir. Leyla Güven 97’nci gününde. Bu günlere kritik aşama olarak bakmalıyız” ifadelerini kullandı.
‘Bağımsız hekim seçme hakları bulunuyor’
Sibel son olarak, açlık grevinde olanları yaşatmak için seslerine ses verilmesi gerektiğini dile getirerek, açlık grevinde olan tutsakların bağımsız hekim seçme haklarının olduğunu da hatırlattı. Sibel, “Açlık grevini sürdüren kişinin hekim seçme hakkı vardır. Seçtiği hekimle güven içerisinde bu ilişkiyi sürdürebilir. Bu anlamda kimseden izin almaya gerekmiyor. Bu hak lütuf olarak alınmamalıdır” dedi.
‘Toplumu tecrit altına almak isteyen sisteme ses verin’
Açlık grevinde olanların sesine ses verilmesi gerektiğini belirten Nur Aytemur ise, şöyle dedi: “Bu eylem toplumu tecrit etmek isteyen sisteme karşı ses vermektir. Bu eylemin görünür olmaması için AKP Hükümeti elinden geleni yapıyor. Gençlerin, kadınların haklarını tecrit ediyorlar. Ciddi sağlık sorunları çıkmadan arkadaşlarımızın taleplerinin bir an önce karşılanması gerekiyor. Buradan kamuoyuna açlık grevlerinde olan arkadaşlarımızın sesine ses olmalarını ve yetkilerin bir an önce adım atmaları gerektiğini bir kez daha belirtiyoruz” diye belirtti.