Safiye Alağaş 

 

İSTANBUL - Tecride karşı 59 gündür açlık grevinde olan Gazeteci Kibriye Evren’in annesi Şadiye Evren, “Kibriye ile en son görüştüğümüzde sivil toplum kuruluşları, kadın örgütlerinin dışarıda etkin bir ses çıkarmalarını ve taleplerinin devlete iletmesini istediklerini söyledi. Onların talepleri bir an önce tecridin kaldırılıp barış görüşmelerinin başlatılmasıdır. Çocuklarımıza bir şey olmadan tecrit kaldırılsın” dedi.

 

PKK Lideri Abdullah Öcalan'a yönelik tecridin kaldırılması talebiyle açlık grevine başlayan Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven, eyleminin 97'nci gününde. Leyla’nın ardından cezaevlerinde başlayan açlık grevi eylemleri devam ederken, ilk grupta yer alan gazeteci Kibriye Evren de 59 gündür açlık grevinde. Kibriye’nin annesi Şadiye Evren, kızının gazeteci olduğunu ve hukuksuz bir şekilde tutuklandığını hatırlattı. Zaman zaman duygulanarak hem kendi yaşadıklarını hem de Kibriye’nin yaşadıklarını anlatmaya çalışan Şadiye, kızının suçsuz bir şekilde cezaevinde olmasına da öfkeli. Şadiye, “Kızım cezaevinde olmayı hak etmiyor. Sadece benim kızım değil arkadaşları da hak etmiyor” dedi.

 

‘Açlık grevi ülkenin geleceği içindir’ 

 

Bir anne olarak Kibriye’nin açlık grevine girdiğini duyduğunda üzüldüğünü ifade eden Şadiye, o an yaşadıklarını şöyle anlattı: “Biz uzaktayız her hafta görüşe gidemiyoruz. Arkadaşı bizi arayarak açlık grevine girdiğini söyledi. Şaşırdım ne yapacağımı bilemedim. Elim kolum bağlandı. Yatamadım. Kimse çocuklarının açlık grevine girmesini istemez. Çok üzüldüm. Ama yine de kararına saygı duyuyorum. Açlık grevi bu ülkenin geleceği içindir. Barışın gelmesi içindir. İnsanlık için açlık grevindeler. Biz bu tecridin kaldırılmasını istiyoruz. Çocuklarımızın ölmesini istemiyoruz.”

 

‘Yetkililer derhal adım atsın’ 

 

Cezaevinde görüştüğü Kibriye’nin eyleme ilişkin “tecrit kaldırılana kadar devam ettireceğiz” dediğini aktaran Şadiye, “Çok kararlıydı. Yetkililer bunun çaresine baksın. Kendi çocuklarını bizim çocuklarımızın yerine koysun. Tecridin kaldırılmasını istiyoruz. Çocuklarımızın evlatlarımızın ölmesini istemiyoruz” diye vurguladı. 

 

‘Tecridi kaldırmak bu kadar zor mu?’

 

Leyla Güven’e de dayanışma ziyareti gerçekleştiren Şadiye, “Leyla’nın durumu artık çok kritik bir eşikte. En son 4 Şubat’ta Kibriye’nin açık görüşüne gittim. Durumu iyi değildi. Bizimle doğru düzgün konuşamadı. Kilo kaybetmişti. ‘Tecrit kalkana kadar ölümüne devam edeceğiz. Ancak tecrit kalkarsa bırakırız’ diye tekrarladı. Biz ölümü değil yaşamı savunuyoruz. Biz insanların ölümünü istemiyoruz. İnsanlar tecrit kalksın diye açlık grevinde. Tecridi kaldırmak bu kadar zor mu?” diye sordu. 

 

‘40’cı güne kadar B1 vitamini verilmemiş’

 

Kibriye’nin bir an önce taleplerinin karşılanmasını istediğini vurgulayan Şadiye, şöyle devam etti: “Bunun için sivil toplum kuruluşları, kadın örgütlerinin dışarıda etkin bir ses çıkarmalarını istiyorlar. Mücadele yürütmelerini ve bu kritik süreçte cezaevindeki herkese destek olmalarını istiyorlar. Taleplerini devlete iletmelerini istiyorlar. Onların talepleri bir an önce tecridin kaldırılıp barış görüşmelerinin başlatılmasıdır. Leyla Güven’in başlattığı bu eylemi onlar da sonuna kadar devam edeceklerini söylediler. Bırakmayı hiçbir şekilde hiçbiri düşünmüyor. Uyku düzenlerinde biraz problem var. Uyuyamıyorlar. Işığa karşı hassasiyetleri başlamış ve halsizler. Bir gün bile devam ettirmeleri kritiktir ama moralleri yüksek, dirençleri yüksek. Verdikleri mücadeleden dolayı sonuna kadar direneceklerini söylüyorlar. 40’cı gününe kadar B1 vitamini verilmemişti. Biraz daha kötülerdi. Şimdi B1 vitamininden sonra biraz daha toparlanmışlardı. Bütün sağlık kontrolleri revirde yapılıyor. Revire götürülerek her gün düzenli kilo ve tansiyon şeker kontrolleri yapılıyor. Bunun dışında başka bir şey yapılmıyor.”

 

‘Bir şey olursa sorumlusu hükümettir’

 

Açlık grevi taleplerini sahiplenmeyenlerin dahi yaşam hakkının kutsallığından dolayı bir ses çıkarması gerektiğine işaret eden Şadiye, “Bizim de talebimiz bir an önce tutsakların taleplerinin yerine gelmesidir. Bütün vekiller sadece HDP’nin vekilleri değil, bütün partilerin vekilleri taleplerin karşılanması için mücadele etmelidir. Yüzlerce insan bugün açlık grevinde. Bu insanlara bir şey olursa günahı yönetenlerindir. Çocuklarımıza bir şey olursa vebali boyunlarınadır” ifadelerini kullandı.