Açlık Grevlerini İzleme Heyeti'nden çağrı
- 14:36 8 Şubat 2019
- Güncel
İSTANBUL - Sağlık emekçileri ve hak savunucularından oluşan Açlık Grevlerini İzleme Heyeti, tutsaklara düzenli olarak B1 vitaminin verilmediğini aktararak, ölümler yaşanmadan gerekli insani duyarlılığın gösterilmesini ve demokratik yollarla çözüme ulaşılmasını talep etti.
İstanbul Tabip Odası (İTO), Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) İstanbul Şubeleri, İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı'ndan (TİHV) oluşan Açlık Grevlerini İzleme Heyeti, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kalkması talebiyle açlık grevlerine giren tutsaklara ve açlık grevlerine ilişkin gözlemlerini İHD İstanbul Şubesi'nde yaptıkları basın toplantısıyla açıkladı. Toplantının olduğu salona "Yaşamdan yanayız yaşam hakkını savunuyoruz" pankartı asıldı. Hazırlanan raporu İTO Yönetim Kurulu Üyesi Murat Ekmez açıkladı.
'Tutsaklara B1 düzenli verilmiyor'
Açlık grevlerine yönelik tıbbi, etik ve hukuki sorunların kaygı verici olduğunu söyleyen Murat, açlık grevinde amacın ölüm değil, kısıtlanmış koşullarda olanların taleplerini dile getirdiği bir protesto yöntemi olduğunu ifade ederek, şuan 300 kişinin açlık grevinde olduğunu, Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi'nde açlık grevinde olan dört kadının 53'cü gününe girdiğini ve oluşabilecek riskler için kaygılanmakta olduklarına söyledi. Murat, kendilerine ulaşan bilgileri şöyle aktardı: "Açlık grevinde olan tutuklu/hükümlülerin hekim tarafından düzenli sağlık kontrolü yapılmıyor, B1 içeren B vitamin kompleksi tabletler düzenli ve tam doz verilmiyor, koğuşların ısıtma, aydınlatma ve havalandırmanın yeterli olmaması, sosyal aktivitelerin kısıtlanması, iletişim haklarından yoksun bırakılmaları gibi temel sorunlar yaşıyorlar. Bu nedenle sağlık ve insan hakları örgütleri olarak devam eden açlık grevlerini yakından takip ediyoruz. Açlık grevindeki tutuklu/hükümlülerin etik, hukuki ve tıbbi açıdan takipçisi olduğumuzu kamuoyuyla paylaşıyoruz."
Taleplerin öncelikle Adalet Bakanlığı ve kamuoyu tarafından dikkate alınmasını isteyen Murat, talepleri şöyle sırada:
"*Açlık grevinde bulunan mahpusların ulusal ve uluslararası etik ilkelere uygun şekilde, düzenli sağlık kontrollerinin yapılması ve bağımsız hekimlerin cezaevlerinde muayene yapmalarının sağlanması
* Sakatlıkların önlenmesi için mahpuslara mutlaka su, tuz, şeker ve karbonata ek olarak B1 (TİAMİN) vitamini temin edilmesi veya B1 içeren B vitamin kompleksi tabletlerin tam doz verilmesi
*Açlık grevlerinin olası ölüm ve geriye dönüşsüz sakatlıklar yaşanmadan önce sona ermesi için gerekli insani duyarlılığın gösterilmesini ve demokratik yollarla çözüme ulaşması."
Murat, son olarak da sözlerini Şair Yannis Ritsos'un Barış'ı çağıran şiirindeki "Yeryüzünün yara izlerini el birliği ile kapatıp, ağaçlar diktiğimizde, top mermilerinin açtığı çukurlara, ruhumuzda açılacak yeni yaralar olmasın diyoruz…" dizeleri ile sonlandırdı.
Marmara cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine dikkat çekildi
İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri de oluşturdukları İzleme Heyeti'ne değinerek, "İzleme faaliyeti yapacağız ve hapishaneleri ziyaret edeceğiz. Bunla birlikte izlenimlerimizin sonuçlarını sizlerle paylaşmayı düşünüyoruz" diye konuştu. Marmara Bölgesi'nde; İstanbul, Edirne, Tekirdağ, Bandırma, Gebze, Kandıra, Burhaniye, Düzce ve Balıkesir'de süresiz-dönüşümsüz açlık grevlerinin olduğunu belirten Gülseren,"Açlık grevine başlayan mahpusların sosyal haklarının engellendiğini görüyoruz. Atölyelerin ve sosyal görüşmelerin iptal edilmesi durumu var. Ziyaret, mektuplaşma yasakları olduğunu belirtebiliriz. Havalandırmaya çıkarılmasının süresinin kısaltıldığını görüyoruz. Hijyen konusunda sorunlar var. Bazı mahpuslar tek kişilik hücreye alınıyor. Grevin ilerlemesiyle tek kişilik hücreye konulmaları tehlike arz ediyor. En ağır tecrit İmralı'da uygulanıyor İmralı'daki uygulanan en ağır tecride son verilmesini ve cezaevlerindeki açlık grevlerinin son bulmasını istiyoruz" diye belirtti.
SES Anadolu Şube Eşbaşkanı Erdal Güzel de bundan sonraki süreçte İzleme Heyeti'nin önünün açılmasını istediklerini söyleyerek, "Önemli olan biz değil açlık grevindeki kişilerdir. Tecridin kalkması gerekir" diye vurguladı.
TİHV Yönetim Kurulu Üyesi Ayşe Çetintaş ise sürecin takipçisi olmaya devam edeceklerini vurguladı.