ANKARA - Açlık grevinin 93’üncü gününde olan Leyla Güven ile birlikte cezaevinde devam açlık grevleri nedeniyle buluşan kadınlar, Leyla’nın sesini çoğaltmak için bir araya geldiklerini söyledi. Kadınlar yaptıkları açıklamada, tecride ve açlık grevlerine dikkat çekti. 

 

Ankara’da kadınlar, “Hayatımızın tam ortasında ağırlıkla hissettiğimiz insan hakları, kadının insan hakları ihlallerini konuşmak ve açlık grevinin 93’üncü gününde olan Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven ile dayanışmak için bir araya geliyoruz” şiarıyla Hotel Midi’de basın toplantısı düzenledi. Toplantının yapıldığı salona Leyla’nın fotoğraflarının olduğu dövizler bırakıldı.  Basın toplantısına, Halkevleri, İnsan Hakları Derneği (İHD), Emek Partisi (EMEP), Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kamu Emekçiler Sendikası (KESK) Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçiler Sendikası (SES), Eğitim ve Bilim Emekçiler Sendikası (Eğitim Sen) ve Ankara Kadın Platformu katıldı.  

 

‘Bu sesi çoğaltalım’

 

Basın açıklamasından önce kısa bir konuşma yapan HDP Kadın Meclis üyesi Sultan Özcan, “Keşke burada ferah zamanlar için buraya gelebilseydik.  Ama ülkede bu durum böyle değil, yasalara uymayan bir iktidar ile karşı karşıyayız.  Leyla Güven açlık grevinin 93’üncü gününde. Ankaralı kadınlar olarak Leyla’ya ses olmak için buradayız.  Bu sesi çoğaltmanın imkanlarını arayacağız” dedi. 

 

‘Yaşam hakkı için buradayız’

 

Sultan’ın ardından kadınlar adına HDP Kadın Meclisi üyesi Nur Aytemur basın açıklamasını okudu. Yaşam hakkı için burada olduklarını belirten Nur, “Leyla Güven cezaevinde sürdürdüğü açlık grevinin 79’uncu gününde rehin tutulduğu cezaevinden tahliye edildi.  Diyarbakır’da bulunan evinde açlık grevine devam ediyor.   Leyla’nın bu eylemine Türkiye hapishanelerindeki 291 siyasi mahpusta ses verdi.  Hapishanede süresiz-dönüşümsüz açlık grevinin sürdürenler arasında sevgili Sebahat Tuncel ile Selma Irmak’ta bulunuyor” ifadelerini kullandı. 

 

‘Tecrit bütün haklarımızı kuşatıyor’

 

Leyla Güven’in talebinin yasal bir talep olduğunu belirten Nur,  bu talebin uluslararası hukuka dayandığını hatırlattı.  Nur, sözlerini şöyle sürdürdü: “Leyla Güven her mahpusun hukuki hakkı olan ‘Ailesiyle ve avukatlarıyla görüşme hakkının’ sağlanması talebiyle açlık grevine başlamıştır.  Eylemine başlarken,  ‘Bugünden itibaren süresiz-dönüşümsüz açlık grevine başlıyorum. Bu tecrit bir kişiye değil, bir halka uygulanıyor. Bende o halkın bir bireyi olarak, bu uğurda ölmeyi göze alıyorum’ dedi.  Bu tecrit aynı zamanda her alanda haklarımızı, hayatlarımızı kuşatıyor.  Yani barış ihtimalini kuşatıyor, demokratik siyaset yapma hakkımızı kuşatıyor.”

 

Açıklamanın ardında Leyla Güven ‘in durumuna dikkat çekmek için kadınlar kısa kısa görüşlerini  dile getirdi.  

 

İktidarın farklı anlayışlarından kaynaklı Leyla Güven’in açlık grevine başladığını söyleyen EMEP Partisi üyesi Şükran Doğan, “Leyla’nın yaşaması için adımların atılması gerekiyor.  Adım atmak iktidara düşer ve bu adımı bekliyoruz” dedi. 

 

Halkevleri Kadın Sekreteri Nebiye Merttürk ise, “Bugün Leyla’nın sesine ses vermek için buradayız.  Kadınların yaşam hakları hak ihlali olarak önümüze geliyor.  Kadın hareketi olarak kadınlar yan yana diyerek kadınlar yaşasın diyoruz.  Erkek ve devlet şiddetiyle bir kadın aramızdan ayrılmasın diyoruz.  Kadınların talebine kulaklarını kapatan iktidara rağmen kadın yaşam hakkı için buradayız” sözlerini kullandı. 

 

Gülistan Atasoy ise şunları söyledi: “Biliyorsunuz Türkiye’deki cezaevlerinde hak ihlalleri yeni değil.  Bir çok ölümle sonuçlanan baskılar yaşandı. Leyla Güven bütün bunlara karşı bir eylem oluşturuyor.  Leyla Güven parlamento da olması gereken bir siyasetçi.  Leyla bedenini açlığa yatırmaktan başka çaresi kalmamış.  Leyla Güven yerel seçimler yaklaşıyorken, belediyeden gelen eski bir belediye başkanıydı.  Eril yargının kadına yönelik şiddeti caydırıcı cezalar vermiyorken,  iktidara rağmen kadınlar için bir araya gelen bir siyasetçi.  Leyla’nın yaşaması kadın mücadelesi için çok önem arz ediyor.”  

 

 Kadınların görüşlerini dile getirmesinden sonra Demokratik Toplum Kongresi (DTK) başkanlık divanı Sağlık Meclisi üyesi Zelal Bilgin telefon bağlantısıyla Leyla’nın sağlık durumunu kadınlarla paylaştı.

 

Leyla’nın sağlık durumunun kötüye gittiğini söyleyen Zelal, Leyla’nın 12 kilo kaybettiğini, kas ve eklem ağrılarının başladığını ve sıvı alımından zorluk yaşadığını aktardı. Zelal, “ Leyla Güven  talepleri net olan bir yoldaşımız.  Bu eylem ilerleyen süreçlerde sağlık durumu çok kötü bir tablo görülebilir. Bu dönemde sonrasında kaslarda protein erimeleri başlayacak. Buda telafisi olmayan doku kaybına, kalıcı hasarlarla bu eylem süreci yaşanılabilir” diye konuştu.  

 

‘ Bu sese herkesin ses vermesi gerekiyor’

 

Leyla bir vekil olduğunu hatırlatan Zelal, Leyla’nın açlık grevinin bütün kesimlere ulaştığı için  tahliye edildiğini söyledi.  Zelal, Elazığ Cezaevi’nde açlık grevinde olan tutsaklara ilişkinde şunları kaydetti. “Vekillerden oluşan bir heyet Elazığ Cezaevi’ne gitti . B1 vitaminleri verilmiyor ve kritik aşamadalar.  Sesimizin ulaşabileceği bütün kesimlere, tek bir talepte bulunacağım.  Mevcut hükümetin kendi hukukunu görmediğine karşı yapılan bir eylemdir. Bu saatten sonra bu durum daha kötüye gidebilir, bu duruma bir an önce ses verilmesi gerekiyor.”

 

Basın toplantısı konuşmaların ardından sona erdi.