HABER MERKEZİ - Freedom House tarafından açıklanan "Dünyada Özgürlükler 2019" raporuna göre, Türkiye, geçen yıl olduğu gibi gibi bu yıl da "Özgür Olmayan Ülkeler" kategorisinde yer aldı

 

Merkezi Washington'da bulunan ve demokrasi, insan hakları ve siyasi özgürlüklerin teşvik edilmesini amaçlayan düşünce kuruluşu Freedom House (Özgürlük Evi), "Dünyada Özgürlükler 2019" raporunu açıkladı. Bu yıl "Geri Çekilen Demokrasi" başlığını taşıyan raporda, 195 ülkenin değerlendirildiği raporda 86 ülke özgür, 59 ülke yarı özgür, 50 ülke ise özgür olmayan kategorisine göre sınıflandırıldı. "Özgür Olmayan Ülkeler" kategorisindeki 50 ülke içinde durumu en kötü olan, sivil özgürlükler ve siyasi hakların en ağır biçimde ihlal edildiği 13 ülkeyse Suriye, Güney Sudan, Eritre, Türkmenistan, Kuzey Kore, Ekvator Ginesi, Suudi Arabistan, Somali, Sudan, Tacikistan, Özbekistan, Orta Afrika Cumhuriyeti ve Libya.

 

Türkiye Özgür Olmayan Ülkeler kategorisinde 

 

Raporda, Türkiye, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da Özgür Olmayan Ülkeler kategorisinde yer aldı. Haziran ayında Türkiye'de cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerinin Olağanüstü Hal (OHAL) döneminde aynı anda yapıldığına dikkati çeken rapor, OHAL'in daha sonra kaldırıldığını ancak hükümetin gazetecileri, sivil toplum kuruluşlarının üyelerini ve akademisyenleri toplu halde tutuklamaya devam ettiğini belirtti. 

 

Yurt dışında yaşayanları hedef alan ülkelerin sayısında artış yaşandığı kaydedilen raporda, aralarında Rusya, Çin, Türkiye, İran ve Suudi Arabistan gibi ülkelerin de bulunduğu 24 ülke, yurtdışında yaşayan muhalif vatandaşlarını taciz etti, iade talebinde bulundu, kaçırmaya kalkıştı ve hatta suikastta bulundu. Raporda, Suudi Arabistan'ın muhalif gazeteci Cemal Kaşıkçı'yı Türkiye'de suikast düzenleyerek öldürmesi, otoriter rejimlerin düşmanlarını sınır ötesinde nasıl hedef aldığının en açık örneği olarak nitelendi.

 

Özgürlükler 13 yıldır düşüşte 

 

Rapora göre 2018 yılı, tüm dünyada özgürlüklerin art arda giderek gerilediği 13'üncü yıl oldu. Muhalif grupların yasaklandığı, bu grupların liderlerinin tutuklandığı, iktidar sahiplerinin görev sürelerinin uzatıldığı, bağımsız medya üzerindeki baskıların arttığı otoriter rejimlerin sayısında da yükselme gözlendi. Soğuk Savaş'tan sonra demokratikleşme sürecine giren ülkelerde kayırmacılık, yolsuzluk ve antiliberal popülist hareketlerde artış yaşanırken bu gibi eğilimlerin popülist siyasi güçler tarafından sağlam demokrasileri bile sarsmaya başlaması, güçler ayrılığı gibi temel ilkelerin reddedilmesi ve azınlıklara yönelik ayrımcı uygulamaların artması, son derece kaygı verici unsurlar olarak sıralandı.