‘Bizim mücadelemiz sömürücü anlayışa karşı bir mücadeledir’

  • 15:28 2 Şubat 2019
  • Güncel
İZMİR - TUHAYDER’in düzenlediği 1'inci Olağan Kongresi'ni konuşan HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay, “Leyla Güven bu mücadelede barış, demokrasi ve birlikte yaşamı yeniden inşa etmek için çok cesur bir adım attı. Bizim mücadelemiz sömürücü anlayışa karşı bir mücadeledir. Faşizm çürümüş kokuşmuştur” dedi. 
 
Tutuklu ve Hükümleri Aileleri İle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (TUHAYDER) İzmir 1'inci Olağan Kongresi'ni Halkların Demokratik Kongresi (HDP) İl binasında gerçekleştirdi. Kongreye, HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay ve il ilçe yöneticileri yanı sıra sivil toplum kuruluşu temsilcileri katıldı. 
 
‘Tecrit barışı, demokrasiyi istememek anlamına geliyor’
 
Kongrede konuşan Serpil, derneğin çalışmalarına dikkat çekerek, Leyla Güven’in açlık grevi eyleminin 87’nci gününde olduğunu hatırlattı. Kadınların Kürt siyasi mücadelesinde, Türkiye ve dünyada gösterdiği iradenin önemine değinen Serpil, “Leyla Güven bu mücadelede barış, demokrasi ve birlikte yaşamı yeniden inşa etmek için çok cesur bir adım attı. İmralı’da Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit aslında barışı ve demokrasiyi istememek anlamına geliyor. Sadece bu coğrafyada değil aynı zamanda Kuzey ve Doğu Suriye’de, Güney Kürdistan’da ve bütün Kürdistan coğrafyasında Kürt halkının kazanımlarının korunabilmesi ve daha ileri taşınabilmesi için yürütülen bir mücadeledir. Barış ve demokrasi inşa edecekse Kürt halkının değerlerine karşı doğru bir tutum alınmalı. Tıpkı 2013 ve 2015 yılları arasında sürdürülen barış ve müzakere dönemi olduğu gibi. Leyla Güven barış ve demokrasi kapı açmak için ve İmralı tecridini kırmak için bedenini açlığa yatırdığını biliyoruz. Sadece Leyla Güven değil Türkiye’deki bütün cezaevlerinde süresiz dönüşümsüz açlık grevleri devam ediyor. Sadece Yine Avrupa ve Hewler’de pek çok arkadaşımız bu direnişe omuz verdi” diye konuştu. 
 
‘Bu cezalar yok hükmündedir’
 
“Faşizmin boyutu artıkça zindanlarda zılgıtlar yükselmiştir” diyen Serpil, bu sesi ve mücadeleyi coğrafyanın her tarafına yaymanın görev olduğunu dile getirdi. Türkiye’de tek adam rejimimin inşa etmesinin sebebinin, Kürt halkının yürüttüğü özgürlük mücadelesinin durdurma çabası olduğunu ifade eden Serpil şunları dile getirdi: “Sadece Kürt halkının değil demokrasi güçlerinin kadınların kendini özgürce eşit bir şekilde yok edilmesi engellenmesi için bu savaş yürütülüyor. Bizim mücadelemiz sömürücü anlayışa karşı bir mücadeledir. Yok edilememiştir. Tam tersine daha da yükselerek ortaya çıkmıştır. Faşizm çürümüş kokuşmuştur. Faşizm ayakta kalmak için silahtan, zindandan, baskı ve zordan başka elinde ikna edeceği hiçbir şey kalmamıştır. Tarih hep direnenlerin mücadele edenlerin özgürlüklerin eşitliklerin kazanması ile ilerliyor. AKP ve MHP faşizmi Kürt düşmanlığı ve demokratik siyasetin önünü kesmek için Gülten Kışanak ve Sabahat Tuncel’e hukuksuz bir şekilde 14 yıllı aşkın ceza verdi. Bu cezalar bizim için yok hükümdedir. Bir halkın susturulması için verilmiş cezalardır.”
 
‘Elimizden gelen her şeyi yapmaya hazırız’ 
 
TUHAY-DER adına söz alan Selma Altan ise, cezaevlerinin tarihi öykülerle dolduğunu kaydederek, siyasi nedenlerle zindanlarda olan insanların bugünlerde insanlık onuruna yakışmayan uygulamalarla karşı karşıya olduğunu belirtti. Derneklerinin amacının zindanlardaki tutukluların taleplerine cevap olabilmek olduğunu söyleyen Selma, “Bunun için dernek çalışanlarının elimizden geleni her şeyi yapmaya hazırız” diye konuştu. 
 
Konuşmaların ardından TUHAYDER Eşbaşkanlığına ise Mehmet Gergin ve Selma Altan seçildi.