HABER MERKEZİ - 86 gündür tecride karşı açlık grevinde olan KCDK-E Eşbaşkanı Yüksel Koç’un durumu ağırlaşırken durumuna ilişkin açıklama yayınlayan KCDK-E, her an ölüm haberiyle karşı karşıya olunduğuna dikkat çekti.

 

KCDK-E Başkanlık Divanı, 86 gündür gündür tecride karşı açlık grevinde olan Eşbaşkanları Yüksel Koç'a ilişkin yazılı açıklama yaptı. Açıklamada şunlar belirtildi: 

 

"Tecridi kıralım faşizmi yıkalım hamlesi temelinde başlatılan direniş bugün 86. gününde büyük bir kararlıkla devam ediyor. DTK Eşbaşkanı ve HDP Milletvekili Leyla Güven'in öncülüğünde başlayan Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki katı ve mutlak tecridi kırma direnişi daha sonra tüm zindanlara yayılmış, ardından Strasbourg, Hewlêr, Galler, Kanada ve dünyanın dört bir yanında yayılan bu direniş hala büyük bir kazanma kararlılığıyla sürmektedir. Gelinen aşamada birçok direnişçi artık ölüm sınırına gelmiştir. Birçok direnişçi artık sıvı alamayacak kadar takatten düşmüştür. Bugün direnişin ve açlık grevinin 47. gününde olan Strasbourg direnişinde yer alan KCDK-E Eşbaşkanı Yüksel Koç rahatsızlanarak hastaneye kaldırılmıştır. Mide bulantısı, başdönmesi, halsizlik, tansiyon düşüklüğü gibi belirtilerin çok yoğun yaşayan Eşbaşkanımız Yüksek Koç hala hastanede kontrol altında bulunmaktadır.

 

Geldiğimiz nokta itibarıyla başta Leyla Güven, Nasır Yağız olmak üzere zindanlarda, Galler ve Strasbourg'da bulunan direnişçilerin sağlık durumlarının iyi bir noktada olmadığını belirmek istiyoruz. Moralleri ve direniş kararlılıkları son derece yüksek ama bedenleri eriyen ve giderek ölüm sınırına dayanan açlık grevi direnişçilerine sahip çıkmak, onlarla birlikte direniş ruhunu tüm sokaklara ve yaşamın her alanına taşımak bizim temel görevimiz olmalıdır. Eşbaşkanımız Yüksel Koç'un hayatını kurtarmak, Leyla Güven'in tehlikede olan hayatına direnişi ile birlikte sahiplenmek onurlu olmanın gereği olduğunu burada bir kez daha haykırmak istiyoruz.

 

Halkımız ve dostlarımıza çağrımız şudur: Her an ölüm haberini alabiliriz. Böylesi bir haberi almadan sabahtan akşama, akşamdan sabaha kadar günün yirmi dört saati ayakta olmalıyız ki bu yoldaşlarımızın hayatlarını kurtarabilelim. Ancak onların hayatı tecridin kırılması ile sıkı sıkıya bağlıdır. Onlar 'tecrit kırılmadan bedeli ne olursa olsun ödemeye hazırız' diyorlar. O zaman onların hayatını kurtarmak için tecridin kırılması için hepmiz ve herkes sınırsız bir mücadele sürecine girelim. “