'Açlık grevi direnişçilerinin taleplerine kulak verin'

  • 16:20 1 Şubat 2019
  • Güncel
ANKARA - Tecrite Karşı Özgürlük İnisiyatifi sözcüleri, açlık grevindeki eylemcilerin son durumları hakkında bilgi vererek, "Yol hala yakınken, açlık grevcilerinin taleplerine kulak verin ve insanlık suçu tecrit rejimini sonlandırın" çağrısı yaptı. 
 
Tecritte Karşı Özgürlük İnisiyatifi sözcüleri, Halkların Demokratik Partisi(HDP) Batman Milletvekili ve Halkların Demokratik Partisi(HDP) Ağrı Milletvekili Berdan Öztürk,  Demokratik Toplum Kongresi(DTK) ve HDP Hakkari Milletvekili  Leyla Güven'in süresiz-dönüşümsüz açlık grevinin 86'ıncı gününe ilişkin yazılı açıklama yaptı.  Açıklamada, Nasır Yağız'ın Hewlêr'de devam ettiği açlık grevinin 73'üncü gününe ulaştığı ve cezaevlerinde 284 tutsağın açlık grevinde olduğu bununla birlikte, Strasbourg ile Galler'de onlarca siyasetçi ve aktivistin de  tecride karşı başlatılan açlık grevine katıldığı belirtildi. 
 
'Açlık grevleri tekli hücrelere konularak tecrit altına alınmakta'
 
Diyarbakır E Tipi Cezaevinin tarihsel direnişlere şahitlik ettiği ve yeniden şahit olduğu belirtilen açıklamada, "İmralı Adası'nda 20 yıldır mutlak tecrit altında tutulan Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki bu uygulamanın sonlandırılması amacıyla başlayan direniş dalga dalga büyürken, bu direnişe karşı saldırılar da şiddetlenmektedir. Bayburt Cezaevi'nde açlık grevi 30 güne ulaşan tutsaklar, tekli odalara alınmıştır. Yaşamlarını tek başlarına idame ettirmeleri güç olan bu tutsaklara, arkadaşlarının refakat etmesine ise izin verilmemektedir. Benzer uygulama, Edirne F Tipi Kapalı Cezaevi'nde ve Elazığ Cezaevi Kampüsü'nde açlık grevinde olan tutsaklara da uygulanmaktadır. Açlık grevcileri tekli hücrelere konularak tecrit altına alınmaktadırlar" denildi.  
 
'Güvenlik güçlerinden eyleme destek verenlere sert müdahale'
 
Kayseri Bünyan Cezaevinde açlık grevinde olan tutsaklara disiplin cezaların verildiğini ve aile görüşlerine izin verilmediği hatırlatılan açıklamada, dün akşam Leyla Güven'in Diyarbakır'da bulunan evinin önünde eyleme destek için toplanan yurttaşlara  güvenlik güçlerinin sert müdahalesine maruz bırakıldığı kaydedildi. Açıklamda eylemleri takip eden gazetecilerin güvenlik güçleri tarafından gözaltına alınmasına ve  güvenlik güçleri tarafından hakaretlere maruz bırakılmasına da tepki gösterildi. Ayrıca açıklamada, açlık grevinde olanların sağlık durumlarının artık kritik eşiğin üzerinde bir noktaya ulaşıldığı belirtildi.   
 
Açıklamanın devamında şunlara yer verildi:  
 
"Bedenlerinde kalıcı hasarlar oluşmaya başlayan grevcilerin, talepleri ilk günkü kadar haklıdır. Tecrit rejimi, bir insanlık suçudur ve derhal sonlandırılmalıdır. Diktatörlüklerin en temel ortak cahillikleri, dayattıkları hukuksuzlukların, bir gün kendilerine de uygulanabileceği ihtimalini göz ardı etmeleridir. Israrla kendisine hukuk devleti olarak niteleyen AKP-MHP yönetimi, keyfi uygulamalarına, yasalarca tanınan hakların gasp edilmesine derhal son vermelidir. Aksi takdirde, sorumluluğunu alamayacakları, altından kalkamayacakları felaketlere, ölümlere neden olacaklardır.
 
Yol hala yakınken, açlık grevcilerinin taleplerine kulak verin ve insanlık suçu tecrit rejimini sonlandırın. Sayın Abdullah Öcalan ve İmralı Adası'nda tutulan tutsakların düzenli aile ve avukat görüşü yapmasının önündeki keyfi engelleri kaldırın."