
Bakırköy Cezaevi önünden seslendiler: Direnişçilerin talepleri talebimizdir
- 14:28 28 Ocak 2019
- Güncel
İSTANBUL - Marmara Zindanlarla Dayanışma İnisiyatifi, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kalkması için cezaevlerinde başlayan süresiz-dönüşümsüz açlık grevlerine ses verilmesini ve taleplerin bir an önce karşılanmasını istedi.
Marmara Zindanlarla Dayanışma İnisiyatifi, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle devam eden süresi-dönüşümsüz açlık grevlerine dikkat çekmek amacıyla Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamaya Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Milletvekili Dersim Dağ'ın yanı sıra HDP, DBP yöneticileri ve cezaevinde kalan tutsakların aileleri de katıldı. Açıklama öncesi cezaevi önünde bir araya gelen kalabalık burada "Leyla Güven haklıdır tecrit kalkmalıdır!" pankartı ile "Tecridi kır, faşizmi parçala", "jin jiyan azadi", "Barış tecrit edilemez", "Leyla Güven'in talebi talebimizdir", "Tecride hayır", "Yüzbinlerce Leyla olup 3 Şubat'a Bakırköy'de olacağız" dövizleri açtı. Alkış ve zılgıtlar eşliğinde sık sık "Tecride hayır", "Yaşasın zindan direnişleri" ve "Diren direne kazanacağız" sloganları atıldı.
'Diyarbakır cezaevinde başlayan açlık grevi yayılıyor'
Burada konuşan HDP'li vekil Dersim Dağ, Abdullah Öcalan üzerinde ağır bir tecrit uygulandığını belirterek, tecride karşı bir direnişin örgütlendiğini ifade etti. Direnişin Kürdistan, Türkiye ve Avrupa'da yayılarak büyüdüğünü dile getiren Dersim, "Herkes dedi ki Leyla Güven haklıdır, Öcalan üzerindeki tecrit kalkmalıdır. Çünkü biz biliyoruz ki bu tecrit sadece sayın Öcalan'a uygulanmıyor. Bu tecrit Ortadoğu halklarına uygulanıyor. Tecridin kalkması için bugün 240 arkadaşımız açlık grevinde. Diyarbakır cezaevinde başlayan açlık grevi yayılıyor, büyüyor. Leyla Güven, ateşten bir parça oldu yayıldı. Leyla Güven şahsında başlayan direnişi büyütmemiz gerekiyor. Bugün cezaevleri üzerlerine düşeni yapıyor. Ama biz dışarıdakiler de üzerimize düşeni yapmalıyız" dedi.
Dersim, 3 Şubat'ta Bakırköy Özgürlük Meydanı'nda yapılacak olan mitinge herkesin katılması gerektiğini vurgulayarak tecridin insanlık suçu olduğunu ve bu tecridin kalması için eylemlerine devam edeceklerini dile getirdi.
'59 cezaevinde 240 kişi açlık grevinde'
Ardından HDP Bahçelievler İlçe Eşbaşkanı Özlem Noyan basın metnini okudu. Özlem, DTK Eşbaşkanı ve HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven'in, Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması için 82 gündür açlık grevinde olduğunu hatırlattı. Abdullah Öcalan üzerinde yürütülen tecridin kaldırılması için 59 cezaevinde 240 kişinin süresiz dönüşümsüz açlık grevinde olduğunun altını çizen Özlem "Sayın Öcalan'la kardeşi İmralı Cezaevinde yarım saati bulmayan bir görüşme gerçekleştirdi. Önemle belirtmek gerekir ki bu görüşmenin sağlanması dahi zindanlarda bedenini açlık grevlerine yatıran zindan direnişçilerinin ve onların onurlu mücadelesini kamuoyunda sahiplenen halkımızın direnişiyle gerçekleşmiştir" şeklinde konuştu.
Özlem açıklamanın devamında şunları söyledi: "Sayın Öcalan'ın kendisinden yıllar sonra haber alınması ve sağlık durumuna dair bilgi edinilmesi elbette önemlidir. Fakat alelacele ve apar topar yapılan bu görüşme kamuoyunu, zindanları ve halkımızı tatmin etmemiştir. Sayın Öcalan'a bu denli yaklaşım tecridin devamı mesajını vermektedir. Leyla Güven'in tahliye olmasıyla bu iki gelişme de halkımızın Kuzey Kürdistan'daki, Güney, Rojava ve Avrupa'daki direnişleriyle sağlanmıştır. Fakat AKP iktidarı bu iki durumu bir lütuf olarak görmemizi istemektedir."
'Tutsakların talebi talebimizdir'
Tecrit kalkana kadar açlık grevlerinin devam edeceğini belirten Özlem, Abdullah Öcalan'ın sağlık, güvenlik ve özgürlük koşullarının sağlanması ve düzenli olarak avukat aile görüşü, ileşitim hakkı kapsamında yasal haklarının tesis edilmesi gerektiğini sözlerine ekledi. Özlem, "Sayın Öcalan'a uygulanan tecrit sadece ona yönelik değil, Türkiye'nin her kesimi ve halklarına yöneliktir. İmralı mutlak tecridi tüm topluma yayılmıştır. İmralılaşan Türkiye gerçeği karşısında mutlak tecridin geriletilmesinin halkların üzerindeki kuşatılmışlığın kaldırılması demektir. Mevcut ekonomik çıkmazdan tutun AKP iktidarının Rojava ve genel savaş politikalarına kadar direk mutlak tecritle bağı vardır. Bu bağlamda bizler açlık grevi eylemlerinin ve eylemcilerinin taleplerinin kabulü için tüm devrimci, demokrat kamuoyuna ve halklara çağrıda bulunuyoruz. Herkesi ve her kesimi cezaevlerinde yükselen bu direnişe ses vermeye çağırıyoruz. Cezaevlerinde açlık grevlerine giren tutsakların talebi talebimizdir diyoruz" diye konuştu.
Oturma eylemi
Açıklamanın ardından aileler alkışlar eşliğinde E5 karayoluna kadar yürümek istedi. Ancak çevik kuvvet ekipleri grubun önünü keserek yürüyüşe izin vermedi. Bunun üzerine grup 10 dakikalık oturma eylemi yaptıktan sonra dağıldı.