
'Tecrit zamana yayılmış bir ölüm halidir'
- 11:50 25 Ocak 2019
- Güncel
DİYARBAKIR - Leyla Güven'in duruşması öncesi Adliye önünde açıklama yapan siyasetçiler ve yabancı heyet, PKK Lideri Abdullah Öcalan'a uygulanan tecridin kaldırılması için hükümet yetkililerine seslendi.
PKK Lideri Abdullah Öcalan'a uygulanan tecridin kaldırılması talebi ile başlattığı açlık grevi eyleminin 79'uncu gününe giren Demokratik Toplum Kongresi (DTK) ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven'in hakkında "Örgüt kurmak ve yönetmek", "Örgüt propagandası yapmak" ve "2911 sayılı Yasa'ya muhalefet" iddialarıyla açılan davanın 5'inci duruşması Diyarbakır 9'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Leyla'nın tahliye edildiği duruşma öncesi Diyarbakır Adliyesi önünde açıklama yapıldı.
Açıklamaya Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit, DTK Eşbaşkanı Berdan Öztürk, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Mehmet Arslan, HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Eş Genel Başkan Yardımcısı Günay Kubilay, MYK üyeleri Gülsüm Ağaoğlu, Emine Kaya, HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Dilan Dirayet Taşdemir, milletvekilleri Ayşe Acar Başaran, Dersim Dağ, Remziye Tosun, İmam Taşçıer, Necdet İpekyüz, Saliha Aydeniz, Meral Danış Beştaş, Hasan Özgüneş, Semra Güzel, Tayyip Temel, Ebru Günay, Musa Farisoğulları, Selçuk Mızraklı ile uluslararası gözlemci heyetten Yeşiller Başkan Yardımcısı Lorena Lopez Lacale, Norveç Kızıl Parti'den Johan Petter Andersen, Almanya Sol Parti'den Hakan Taş, Fransa Sol Parti Eş Başkanı Danielle Simonnete, Fransa Sol Parti Ulusal Sekreteri Jean-Christophe Sellin, Fransa Komünist Partisi Dış İlişkiler Sorumlusu Lydia Samarbakhsh, Fransa EgalCite Temsilcisi Sylvie Jan katıldı.
Duruşma öncesi DTK Eşbaşkanı Berdan Öztürk kısa bir konuşma yaptı. Berdan, mahkeme heyetinin vereceği kararın devam eden açlık grevlerine etki etmeyeceğini söyleyerek, taleplerin net olduğunun altını çizdi.
'Sessizliğiniz ölüm getirir'
Ardından da HDK Eş Sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit de kısa bir açıklama yaptı. Gülistan, "Tecrit zamana yayılmış bir ölüm halidir" diyerek Abdullah Öcalan'a uygulanan tecridin kaldırılmasını, sağlık ve güvenlik koşullarının oluşturulmasını istedi. Gülistan, Adalet Bakanlığı'na ve hükümet yetkililerine seslenerek, "Sessizliğiniz ölümü getirir. Sessizliğiniz kaosu getirir. Gelin elinizi vicdanınıza koyun gelin bu ülkenin anayasasına uyun. Gelin sessizliğinizi bozun. Daha fazla yasaların ihlal edilmesine göz yummayın" dedi.
'Leyla bütün dünyaya hukuksuzluğu ifade etmek için açlık grevinde'
Pervin Buldan da aralarında Avrupa'dan gelen heyetlerin olduğunu belirterek göstermiş oldukları dayanışmadan ötürü teşekkürlerini iletti. Pervin devamında şöyle konuştu: "Hakkari Milletvekilimiz ve DTK Eşbaşkanı Sevgili Leyla Güven'in Diyarbakır Adliyesinde duruşması var ve Leyla Güven parlamentonun tek tutuklu vekili. Leyla Güven geçen duruşmalarda bedenini açlık grevine yatırdığını açıklamıştı. Tam 79 gündür bu açlık grevi devam ediyor. 79 gündür aslında Leyla Güven bu grev ile haklı bir talebi, çığlığı ile sesiyle, iradi bir kararla Sayın Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecridin kaldırılması için bütün dünyaya bu hukuksuzluğu ifade etmek için bedenini açlık grevine yatırdı. Bugün sadece Leyla Güven değil, Türkiye'deki birçok cezaevinde ve Avrupa'da da gittikçe yaygınlaşan ve çoğalan açlık grevleri var."
'Barışın elde edilmesinde büyük katkıları olan birinden bahsediyoruz'
Leyla'nın başlatmış olduğu eylemi için Adliye önünde olduklarının altını çizen Pervin, Abdullah Öcalan'a uygulanan tecride de dikkat çekti. Pervin, Abdullah Öcalan'ın 20 yıldır tecrit altında olduğunu söyleyerek, "2011-2015 yılları arasında Sayın Öcalan ile yapılan görüşmelere bizzat katılan biri olarak, Türkiye'nin barışına Orta Doğu'nun demokratikleşmesine ve dünyada barışın elde edilmesinde büyük katkıları olan bir insandan bahsediyoruz. O dönemlerde hiç kimsenin hayatını kaybetmediği, bir güven havasının olduğu barış dönemine tanıklık ettik. Ancak 7 Haziran seçimlerinden sonra başlatılan bir konsept ile birlikte Sayın Öcalan ağırlaştırılmış bir tecrit altına alındı, Türkiye'de demokrasi ve barış yanlısı herkese dönük farklı bir konsept başlatıldı. Bugün milletvekillerimiz, belediye eşbaşkanlarımız ve yöneticilerimiz dahil binlerce kişinin cezaevlerinde olduğu, muhalif kesimlere dönük farklı bir konseptinin işletildiği bir döneme girdik. AKP-MHP koalisyonunun yaptığı bu adaletsizlik ve hukuksuzlukların gittikçe derinleştiği bir dönemi yaşıyoruz" dedi.
'Onun sözü bizim sözümüzdür'
Parvin, Leyla'nın sesine ses olmak ve sesini dünyaya duyurmak adına Adliye önünde olduklarını kaydederek, Leyla'nın iradesine sahip çıktıklarını belirtti. Devamla Pervin şöyle konuştu: "Leyla Güven haklıdır, tecrit kalkmalıdır' demek için onun iradesine sahip çıkıyor ve 'Onun sözü bizim sözümüzdür' diyoruz. Tecrit bir an önce kalkmalıdır. Sayın Öcalan'ın 15 gün önce kardeşi ile görüştürülmesi bir aile görüşüdür, bu önemlidir ama Sayın Öcalan ailesi ve avukatları ile düzenli bir şekilde görüştürülmesi gerekiyor. Bu Türkiye Anayasasının kendisine verdiği bir haktır ve bu hakkın elinden alınmasına hiç kimsenin hakkı değildir. Bu hakkın sağlanması ve Sayın Öcalan'ın hem ailesi ve hem de avukatları ile düzenli bir şekilde görüşmesinin önünün açılması gerekiyor."