Rabia Önver

 

WAN - DEM Parti Milletvekili Gülcan Kaçmaz Sayyiğit, Abdullah Öcalan’ın çağrısının ardından başlayan sürecin Orta Doğu'da barış ve demokratik çözüm için tarihi bir fırsat sunduğunu belirterek, “Temel sorumluluk devlette. Atılması gereken adımların yol haritası bellidir” dedi.

 

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı”nın ardından, PKK yaptığı açıklamayla 5-7 Mayıs tarihlerinde 12’nci Kongresi’ni gerçekleştirdiğini ve kısa bir süre içerisinde sonuçlarını kamuoyuyla paylaşacağını duyurdu. 12 Mayıs günü ise kongre kararlarının açıklanmasıyla beraber, süreç bağlamında toplumda siyasal ve hukuksal alanda değişim talepleriyle birlikte, devletin adım atmasına dönük çağrılar da devam ediyor. 

 

Abdullah Öcalan’ın çağrısının ardından Güney Kürdistan’a giden heyette yer alan ve Kuzey Doğu Suriye’deki görüşmelere katılan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Wan Milletvekili Gülcan Kaçmaz Sayyiğit, mevcut sürece dair değerlendirmelerde bulundu.

 

‘Orta Doğu ve dünyada olumlu bir çağrı olarak karşılandı’

 

Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat'ta yaptığı çağrıyı ilk kez dile getirmediğini, aslında yıllardır barışın sağlanması için çaba gösterdiğini söyleyen Gülcan Kaçmaz Sayyiğit, Abdullah Öcalan'ın 26 yıldır İmralı Cezaevi’nde ağır tecrit koşulları altında tutulduğunu hatırlattı. Gülcan Kaçmaz Sayyiğit, “Uluslararası komplo ile beraber İmralı Ada Hapishanesi'nde tutulması, 26 yıllık ağır tecrit koşulları, son 4 yıldır bizim iletişimsizlik olarak nitelendirdiğimiz tecrit koşullarına rağmen Sayın Öcalan ile görüşme tekrar gerçekleştirildiğinde yine bu sorunu dile getirdi ve bu sorunun barışçıl yöntemlerle çözülmesi gerektiğini ve bu iradeye de sahip olduğunu da belirtmişti Sayın Öcalan. 27 Şubat çağrısından sonra her yerde ‘Asrın Çağrısı’ olarak nitelendirdiğimiz çağrı çok ciddi bir ses getirdi. Sadece Türkiye'de değil, Kürdistan’ın dört bir parçasında, hem Orta Doğu’da hem de tüm dünyada olumlu bir çağrı olarak karşılandı” dedi. 

 

‘Görüşmelerimizde gerçekleşen temaslar bize umut verdi’

 

PKK’nin ateşkes ilanı ve sonrasında gerçekleştirdiği 12. Olağan Kongresi’ne değinen Gülcan Kaçmaz Sayyiğit, “Sayın Öcalan’ın çağrısından sonra gerekli ve somut adımları attığını hepimiz gördük, buna şahit olduk. Bu çağrının hayata geçmesi için ve PKK’nin atmış olduğu somut adımlardan sonra artık sıra Türkiye devletinde. Bu noktada Türkiye'nin önemli, ciddi ve samimi adımlar atması gerekiyor. İmralı Heyeti üyeleri Sırrı Süreyya Önder, Pervin Buldan ve DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır ile Güney’e bir ziyaret gerçekleştirmiştik. Ziyaretlerimizin amacı, Sayın Öcalan ile yapılan görüşmede Kürt aktörlerin bu sürece nasıl yaklaştığını merak ediyordu, bu amaçla ziyaretlerimiz gerçekleşiyordu. Görüşmelerimizde gerçekleşen temaslar bize umut verdi. Kürt aktörlerin hepsi bu süreci desteklediklerini ve sürecin arkasında olduklarını,  barışın inşa edilmesi noktasında üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getireceklerini ifade etmişti” sözlerini kullandı.

 

‘Başur şu an açığa çıkan sürece olumlu yaklaşıyor’

 

Kürdistan’da yaşanan bu sürecin, diğer parçaları da olumlu yönde etkileyeceğini kaydeden Gülcan Kaçmaz Sayyiğit, “Bizim Rojava’ya bir ziyaretimiz gerçekleşmişti. Rojava’da gerçekleşen ulusal konferansa dahil olma imkânı da bulduk. Orada açığa çıkan ruh ta şuydu; başta Kürtler olmak üzere birlikte bir arada yaşamın inşa edilmesi ve tüm halkların güvence altına da alınabileceği çalışmalar yürütülmesi gerektiği noktasındaydı. Başur şu an açığa çıkan sürece olumlu yaklaşıyor. Biz Bakur’da yaşayan Kürtler de bu sürecin nasıl olumluya evirileceği noktasında ciddi çalışmalar yürütülmesi gerektiği inancındayız. Bu süreç olumlu ilerlerse sadece Türkiye'yi değil, tüm Kürdistan’ı, Kürtleri ve Orta Doğu'yu etkileyebilecek ve barışın önünü açabilecek, Orta Doğu'yu karanlıktan aydınlığa çıkarabilecek bir süreç bekliyor bizi” diye belirtti.

 

‘Atılması gereken adımların yol haritası belli’

 

PKK’nin, Abdullah Öcalan’ın çağrısı üzerine attığı adıma işaret eden Gülcan Kaçmaz Sayyiğit, ancak bu adıma rağmen saldırıların da devam ettiğini, yine de PKK’nin kongresini gerçekleştirdiğini paylaştı. PKK’nin kongrenin sonuç bildirgesini de açıkladığını hatırlatan Gülcan Kaçmaz Sayyiğit,  bundan sonra yapılması gerekenleri şöyle özetledi: “Atılması gereken adımların yol haritası bellidir. İlk etapta Sayın Abdullah Öcalan'ın özgür çalışır, özgür yaşar koşullarının sağlanması gerekiyor. Çünkü bu sürecin başat aktörü Sayın Öcalan’dır. Bu sürecin sağlıklı ve olumluya evirilmesini istiyorsak ve Sayın Öcalan da bu iradeyi ortaya koymuşsa, devlet aklının da bu yönlü öncelikle Sayın Öcalan’ın şu an tecrit koşullarından çıkarılması için gerekli adımları atması gerekiyor. Sayın Öcalan’ın, başta kendi hareketiyle, sonrasında akademisyenler, yazarlarla, siyasetçilerle, sivil toplum örgütleriyle ve basın emekçileriyle rahat görüşebilmesi gerekiyor ki bu süreç daha iyi ve anlaşılır bir şekilde ilerleyebilsin.” 

 

‘Devletin daha acil, gözle görülür, somut adımlar atması gerekiyor’

 

Cezaevlerinde bin 412 hasta tutsağın olduğuna dikkat çeken Gülcan Kaçmaz Sayyiğit, ağır hasta tutsakların bir an önce doğru tedavilerinin yapılması için tahliye edilmeleri gerektiğini söyledi. Gülcan Kaçmaz Sayyiğit, devamında ise barışın önemine işaret ederek şunları belirtti: “Kendi topraklarımızda yok sayılan ama buna rağmen direnen bir halkız, biz kendi topraklarımızda dilimizle ve kültürümüzle bir yaşam sürdürmek istiyoruz. Özgür, eşit koşullarda, onurlu bir barışın inşa edilmesini istiyoruz ve bunun mücadelesini yürütüyoruz. Bu noktada devletin daha acil, gözle görülür, somut adımlar atması gerekiyor. Bu noktada sadece devlete düşen sorumluluklar yok, toplumun her kesiminin sorumlulukları var ve her üzerine düşen payı gören bir yerden bu inşa sürecine katkı sunması gerekiyor.” 

 

‘Temel sorumluluk devlette’

 

“Herkes, üzerine düşen sorumluluğu yerine getirdiği zaman demokratik cumhuriyetin inşası ve onurlu barışın inşası daha rahat bir şekilde açığa çıkacaktır”  diyen Gülcan Kaçmaz Sayyiğit sözlerine şunları ekledi: “Temel sorumluluk şu an devlette ve TBMM’de. Sayın Öcalan da adres olarak TBMM’yi göstermişti. Meclis’te en kısa sürede bununla ilgili bir komisyonun kurulması, her partiden bir temsilcinin o komisyonda yerini alması ve bu sürecin yasal, anayasal ve hukuki bir zeminde hızlı ve sağlıklı bir şekilde ilerletilmesi gerekiyor.” 

 

‘Kürtler ve mücadeleleri yeniden tarih yazıyor’

 

Türkiye ve Kürdistan’da yaşayan tüm kesimlere sürece destek olmaları yönünde çağrı yapan Gülcan Kaçmaz Sayyiğit, şöyle konuştu: “Bizler yıllardır onurlu bir barışın mücadelesini veriyoruz, bunun için yıllardır bedel ödüyoruz. Anneler, kadınlar, gençler bunun mücadelesini veriyor. Bambaşka bir süreç yaşıyoruz, yeni bir sayfa açılıyor ve bu sayfada bizler de yerimizi almalıyız. Tarih yazılıyor, bu tarihi tekrar Kürtler yazıyor ve Kürtlerin mücadelesi yazıyor. Bu tarihi anlarda biz de üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirebilmeliyiz. Türkiye’de onurlu, eşit bir yaşamın inşa edilmesi ve demokratik bir cumhuriyetin inşa edilmesi için tüm halkların kendi kimlikleriyle var olabilmesi için herkesin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi ve bunu gören bir yerden mücadeleye dahil olması gerekiyor.”