O zılgıt hiç durmaz: Beritan…

  • 09:23 24 Ekim 2017
  • Portre

SİİRT - Beritan Hevi, teslimiyet çizgisine karşı zılgıtlarla kendini bıraktığı uçurumda tarihi değiştirecek bir sonun başlangıcı oldu. Kadının savaştaki yerini yeniden sorgulatan Beritan, aynı zamanda teslimiyeti reddeden duruşuyla “Beritan çizgisini” yarattı.  Beritan’ın 25 yıl önce ihanete karşı başlattığı direniş zılgıtı ise hala yankılanmaya devam ediyor. 

Gülnaz Karataş, Kürt mücadelesinde Beritan Hevi olarak kahramanlaşan ve gösterdiği direnişle umudun simgesi haline gelen önemli isimlerden biri. 25 yıl önce Kürt’ün acısını ve sevincini içinde barındıran zılgıtla ölüme giden Beritan, henüz lise çağlarından itibaren sıradanlığı hiçbir zaman kabul etmedi, yeri geldi bir coğrafyanın umudu ve geleceği oldu. 'Özgürlük Komutanı Beritan', Kürt olduğunu ilk kez 1989 yılında üniversite okumak için gittiği İstanbul'da katıldığı Newroz'da öğrendi ve sonrasında Kürt özgürlük mücadelesini tanıdı. İstanbul'da kaldığı kısa süre boyunca kenar semtlere umudu götüren Beritan, burada yürüttüğü faaliyetlerde Şilan kod ismini kullanıyordu. Gittiği her mahallede, her evde bir iz bırakan Beritan, arkasından gelecek çok sayıda Şilan ve Beritan bıraktı aynı zamanda….  İstanbul'da gittiği ya da kaldığı evlerde çocuklar hala Şilan hikayeleri anlatılarak büyütülüyor. 
 
İstanbul'da kız çocuklarının adı Şilan
 
Beritan'ı tanıyan herkes, onun en çok iradesinden, başarısından, cesaretinden ve bağlılığından etkilendiğini anlatıyor. İstanbul'da faaliyet yürüttüğü günlerde temas kurduğu herkeste iz bırakan Beritan, kadınlara olan yaklaşımı ile çok daha belirgin hale geldi. Ondan etkilenen kadınların çoğu onu tanıdıkları isim olan Şilan ismini koydu kızlarına. Daha doğmadan karar verdiler bu isme, kızlarının onun gibi olmasını istedikleri için. 
 
Beritan'ın mücadelesi Kürt kadınlarının çizgisi haline geldi
 
Kadınların evlerde toplanarak sohbet ettiği ve Kürtçe konuşmanın dahi yasak olduğu bu dönemlerde Beritan kadınlara kadın mücadelesini anlatarak kitaplar okuyordu. Kadınlar Beritan için her zaman daha öncelikli ve önemli oldu. Tanıdığı bütün kadınlarla tek tek ilgilenen Beritan, okuduğu kitapları herkes anlayana kadar anlatıyordu. Beritan'ın dokunduğu kadınlar, Kürt kadın mücadelesine olan bağlarını daha da görünür kıldı. Beritan'ın mücadeleci ve bağlı ruhu İstanbul'daki Kürt kadınlarının çizgisi haline geldi. 
Ardından İstanbul’da gözaltına alındı ve ağır işkencelere maruz bırakıldı. Üzerine ifade verenler olmasına rağmen Beritan'ın kararlı duruşu ve direnişi ihanete boyun eğmedi. 
 
Savaşın güzelleştirdiği Beritan, şiiri direnişe çevirdi
 
Cezaevinden çıktıktan sonra PKK saflarına katılan Beritan, dağlarda gösterdiği mücadeleyle "Artık Kürdün eski Kürt olmadığını, kadının da köle olmadığını" herkese gösterdi. Katledilen yüzlerce Kürt kadının isyancı ve özgürlükçü ruhu Beritan ile birlikte kendini yeniden var etti. 'Dersim'in asi kızı' Beritan, hayatını kaybettiği savaş olan Güney Savaşı'ndan önce Rubarok Karakol eylemine katılmış ve burada yaralanmıştı. Yarasıyla övünen ve kadının savaşarak güzelleştiğini, bu yaranın kendisine çok yakıştığını söyleyen Beritan'ı anlatan en iyi şiirlerinden biri de bu satırlar olmuştu:
 
"Savaş gülüm, sıkı savaş, savaştıkça varız biz,
Savaştıkça güzelleşir çoğalır,
Savaştıkça, severiz.
Umuttan, sabahtan,
Ateşin çocuklarından korkan düşmanı
Vurmaya gidiyorum."
 
Beritan, 1992 yılında gerçekleştirilen ve Güney Savaşı olarak tarihe geçen savaşta, kadın iradesinin neleri başarabileceğini bir kez daha gösterdi. Beritan savaşın direniş ruhu oldu ve direnişiyle binlerce kadının umudu oldu. Bulunduğu Xakurke alanında komutan olan Beritan birliğiyle beraber, günlerce Türk askeri ve peşmergelerle çetin çatışmalar yaşadı. Kürt kadın mücadelesinin simgelerinden biri haline gelen Beritan, 24 Ekim 1992 tarihinde ön saflarda katıldığı bu savaşta birliğini savunmaya almak için kendini feda etti. Takımının geri çekilebilmesi için tek başına savaşan Beritan, yanağından, kolundan ve göğsünden yaralanarak, güzelliği kendisine getiren son savaşıyla henüz 21 yaşındayken adını tarihe yazdı.
 
Beritan'ın 25 senelik uçurum zılgıtı...
 
Son mermisine kadar direnmeye devam eden Beritan'ın bu direnişi savaş halinde olduğu peşmergeleri de etkiledi ve peşmergeler teslim olması karşılığında kendisine hiçbir şey yapmayacakları sözünü verdi. Elinde artık savaşacağı hiçbir şeyi kalmayan Beritan, ruhunu ve öfkesini silaha çevirdi. Peşmergelere silahını parçalayarak cevap veren Beritan, uçurumun ucuna yürüdü ve hiç tereddüt etmeden, dokunduğu tüm kadınların iradesini ve mücadelesini de kuşanarak, kendini uçurumdan aşağı bıraktı. Beritan'ın uçurumdan düşerken çektiği ve Kürt’ün acısını ve sevincini içinde barındıran zılgıt da direnişinin simgesi haline geldi. 
 
Kız çocuklarının hikâyelerindeki kahraman: Beritan
 
Beritan'ın bu direnişi binlerce kadının yüreğinde isyan ateşi oldu. Memleketi Dersim'de ele geçmemek için kendisini uçurumlardan atan Zarifelerin, Beselerin çığlığı 54 sene sonra Xakurke kayalıklarında yeniden yankılandı. 26 sene önce bugün efsaneleşen Beritan, yüzlerce kız çocuğunun uyumadan önce dinlediği hikayelerdeki kahraman oldu. Oluşturduğu 'Beritan çizgisi' ile adından söz ettiren Beritan, kadınların umudu, yaşam iradesi oldu. Adına şiirler, şarkılar, öyküler yazıldı. Adını taşıyan ve hayat hikayesini anlatan Beritan filmi çekildi. Xakurke'de çektiği zılgıt 26 senedir yankılanmaya devam ediyor. Beritan'dan geriye yazdığı şiirleri, efsanevi direnişi ve ismini yaşayan çok sayıda kız çocuğu kaldı. 
Beritan’ın ardından: 
"Rivayet edilir ki, Lelikan’da kaya başları Beritan suretindedir. Her gün batımı ve doğumunda sessiz bir selamlaşma olur aralarında. Orada, yaşından daha büyük bir zamandır yatıyor Beritan…"
 
Beritan’ın turuncu defterinden: 
"...İşte gördüğün gibi
Savaştıkça güzelleşiyor kadın.
Yok yok,
Sen demesen de ben bilirim.
Anlatmadı kalemim dana kavgamı.
Ben diyemedim denilmezi
Gelsin de Abidin çizsin
Bu kavganın resmini
Can bir, dava bir
Yol bir, yoldaş bir
Ve çizdiğin yolda Ölümüne yürüyeceğime söz verirken,  
Şiarını haykırıyorum:
"Devrim fırtınalı kişilik ister! Devrim fırtınalı kişilik ister!"