Düşünce tarihinde yeni akımlara imza attı: Germanie Necker Stae’l

  • 09:06 5 Mayıs 2021
  • Portre
HABER MERKEZİ - Siyasi görüşleri ve eserleriyle yaşadığı döneme damgasını vuran yazar Germaine Necker Stae’l, klasik düşünce ve edebiyatın etkisini yitirmesinde rol alırken, diğer yandan modern kadını ilk kez roman karakteri olarak işlemesi ile bilinir. 
 
Germaine Necker Stae’l’in (Madame de Stael), çağının düşünce tarihinde önemli bir yeri vardır. XVI. Louis’in son yılları, Fransız Devrimi, I.Napoleon ve Restorasyon dönemlerinde Fransa’da hem siyasal hayatta hem de roman, oyun, deneme, anı, edebiyat eleştirisi gibi çeşitli türlerdeki eserleriyle edebiyat yaşamında etkili olur. Siyasi görüşleri Rousseau ve Montesqieu’nun etkisinde gelişen Germaine, Almanya’da yaygınlaşan düşünce ve edebiyat akımlarından özellikle de Alman romantizminden etkilenir. 
 
Almanya’da gelişen Coşkunluk (Sturm und Drang) akımını tanıtan Germaine, Fransa’da klasik düşünce ve edebiyatın etkisini yitirmesinde etkili olur ve Chateaubriand ile birlikte, bu ülkedeki romantizmin öncülüğünü yapar. Romanları da modern kadını ilk kez roman karakteri olarak el alıp işlemesi açısından önemlidir. 
 
Germaine, 22 Nisan 1766’da Paris’te dünyaya gelir. Doğum adı Anne Louise Germaine Necker idir. İsviçre kökenli bir aileden gelen Germaine’nin babası bankacı Jacques Necker, XVI. Louis’in maliye bakanıdır. Annesi Suzanne Curchod ise Paris’in aydın ve sanatçı çevrelerinde etkin olan bir kadındır. 
 
Konuşmalara katılır
 
Germaine, 13 yaşına kadar zamanının çoğunu katı tutumlu annesinin koruması altında geçirir. Bn. Necker, Paris’teki evinin salonunda zamanın ileri gelen beyinlerini ağırlarken, Germaine bu tartışmaları yakından izler ve onları ciddiyetle dinler, konuşmalara katılır. 
 
Eserleriyle dikkatleri üstünde toplar
 
Germaine, 1786 yılında kendisine en yakın olan babası tarafından evlendirilmek istenir. Buna karşı gelmeyen Germaine,  İsveç’in Paris’te bulunan büyükelçisi Eric Magnus von Stae’l-Holstein ile evlenir ve Rue de Bac’ta yaşamaya başlar. Evliliğinin ilk iki yılında toplumsal yaşamın içine düşen Germaine, saraylarda takdim edilir, galalara katılır,  zekası, konuşma yeteneği ve yazdıklarıyla adını duyurmaya başlar. Germaine, 1788 yılında yayımlanan “Lettres sur les ouvrages et le caractere de J.J.Rousseau (J.J.Rousseau’nun Yapıtları ve Kişiliği Üzerine Mektuplar)” adlı incelemesiyle dikkatleri üstünde toplar.
 
Kaçmak zorunda bırakılır
 
Germaine’nin yaşamı, Fransa’nın içinde bulunduğu siyasi olaylar nedeniyle oldukça hareketli geçer. Duygusal yaşamı da benzer bir haraketlilik gösteren Germaine, eşinin dokunulmazlığı sayesinde Fransız Devrimi sırasında rahatça Paris’te kalır. Önce Jakobanler’i destekler, Ulusal Konvansiyon Dönemi’nde ise Jirodanler’e yakınlıkduyar. Mme de Stael, önceleri büyük bir coşkuyla benimsediği devrimi, 1792’de desteklemekten vazgeçer ve İsviçre’deki Coppet Şatosu’na kaçmak zorunda bırakılır. 
 
Politika yapan kadın istenmez
 
Germaine’nin rakibi ise Napoleon Bonaparte olur. Napoleon, Germaine’ye haber göndererek, sesini çıkarmazsa, Paris’te rahatsız edilmeden yaşayabileceğini söyler. Çünkü politika yapan kadın istemez. “Mesele sizin ne istediğiniz değil, benim ne düşündüğümdür” kararına varan Germanie, düşüncesini hiçbir engel olmaksızın söyleyebilme serbestisini ister. Bu ise, Napoleon’un istemediği ve kendisine itaat etmeyen kimseye izin veremeyeceği bir şeydir. 
 
Sürgüne gönderilir
 
Ülkedeki muhaliflerin kendisine “Fikir korkağı” demesi üzerine Napoleon, “Parçalayacağım, ezeceğim onu” diye tehdit eder. Germaine ise Napoleon’un tehdidine karşılık, “Haksız bir güce karşı direnmenin temelinde bir tür bedensel zevk yatar” der. Napoleon, 1802 yılının mayıs ayında on yıllığına konsül olarak atandığında, Germaine’i Paris’ten sürgüne yollar. 
 
‘Duygu yönünden pek bir şey veremedim’
 
Sürgün kararı Germaine’i derinden üzer. Kendisini Paris’te evinde hisseden Germaine’nin evliliği ise o sırada sadece kağıt üzerindedir. Üç çocuğu ise İsviçre’de babasının yanında olan Germaine’nin eşi, 1802’de geçirdiği felçten dolayı hayatını kaybeder. Germaine, bu ölüm üzerine eşi için “Ona duygu yönünden pek fazla bir şey veremedim” der. 
 
‘Vicdanımız özgürlüğe ve adalete düşkündür’
 
Germaine, çifte standartlı ahlak anlayışına karşı savaş veren ilk kadınlardan olur. Paris’ten sürgün edilince İsviçre’ye babasının yanına gider ve evlilik dışı aşkta kadının haklarıyla ilgili bir roman yazar. “Delphine” adlı romanı 1802 yılının sonbaharında Paris ve Cenevre’de aynı zamanda yayınlanırken, kitap, Fransa’nın başkentinde bir numaralı tartışma konusu olur. “Suskun ve aydın Fransa’ya” diye ithaf eder Germaine bu kitabı ile. Sadece bu ithafı, ilk okurlardan birini yani Napoleon’u çileden çıkartır. Serbest aşkı savunan hiç duyulmamış sözleri dışında, şu tür cümleleri de gittikçe büyüyen bir hoşnutsuzlukla okur:  “Halkların politik inançlarının kuvvet kullanarak değiştirebileceğine inanmak boşunadır” ve “Bizim vicdanımız özgürlüğe ve adalete düşkündür, hiç kimse köleliği istediğini samimi olarak itiraf edemez.” 
 
‘Fransa benim mutluluğum için gerekli’
 
“Fransa benim mutluluğum için gerekli” diyen Germaine, bir gün babası Jacques Necker’dan bir mektup alır. Babası mektubunda şöyle der: “Mutsuz olduğun zaman başını dik tut ve dünyanın hiçbir gücünün seni ezmesine izin verme!” Germaine, babasının tavsiyesine uyarak çocuklarıyla beraber Almanya’ya gider ve burada “Germaine de Stae’l,  De la littérature considérée dans ses rapports avec les institutions sociales (Toplumsal Kurumlarla Bağıntıları Açısından Edebiyat ) adlı bir kitap yazar. Romantik kuşağı etkileyen bu kitap, insan düşüncesinin edebiyat içindeki gelişmesini tarihsel olarak göstermeye çalışır ve ilerde Taine’in ilkesi de olan şu sözü ileri sürer: “Edebiyat yapıtı, çıktığı toplumsal ortama bağlıdır.”
 
Yeni değerleri keşfeder 
 
Almanya hakkında bir kitap yazmayı planlayan Germaine, ülkede yaşadıklarını ve deneyimlerini günlük olarak not alır. Weimar’da kaldığı altı hafta, Germaine’in yaşamında zirvelerden birini oluşturur. En önemli eseri “Almanya’ya Dair (De l’Allemagne, 1810)” ana hatlarıyla bu Almanya gezisi sırasında oluşur ve Fransızların Almanlar hakkındaki görüşlerini uzun süre etkiler. Bunun ardından Germaine, Berlin’de de kalır ve her gün “Alman dilindeki keşfedilmemiş yeni değerleri”  keşfeder.
 
Babası hayatını kaybeder 
 
Germaine, 1804 yılının nisan ayında, İsviçre’den aldığı bir telgraf ile babasının hayatını kaybettiğini öğrenir. Bunun üzerine İsviçre’deki Coppet’e geri dönen Germaine, babasının terekesini düzenler ve “Bay Necker’in Özel Yaşamı ve Karakteri” adlı izlenimlerini yazar.
 
Cenevre yakınındaki Coppet malikânesi daha sonraki yıllarda Avrupa’nın kültürel buluşma yerine dönüşür. Burada şenlikler, temsiller, tartışmalar ve ta uzaklardan bu “olağanüstü kadını” tanımak için gelen konuklarla dolar. Ancak Napoleon, Germaine’yi nefretle izlemeye devam eder. 
 
“Almanya’ya Dair” adlı kitabının üçüncü cildini uzun bir çalışma dönemi sonunda tamamlayan Germaine, düzeltme çalışmasını yaptığı sırada bir emniyet müdürü evine gelir ve tüm müsvedde, evrak ve provalarına el koyar. 
 
Ardından bir görgü tanığının ifadesine göre, İmparator bizzat kendi elleriyle tüm ciltleri ve notları şömineye atar. İmparatorun İçişleri Bakanı,  Germaine’e yapıtının neden böyle bir gazaba uğradığını şu sözlerle bildirir: “Madam, biz henüz sizin takdir ettiğiniz toplumları örnek almak zorunda kalacağımız noktaya gelmedik. Sizin son yapıtınız Fransızca değil.” 
 
Kitabı Fransa’da yasaklanır
 
Germaine kitabının bir müsveddesini gizlice kurtarır. “Almanya’ya Dair (De l’Allemagne, 1810)” adlı kitabın ilk bölümünün Fransa’da yayımlanması yasaklanır ve kitap, satışa çıkmadan önce, el konulur. Ancak 1813 yılında Londra’ da yayımlanan kitap,  dört bölümden oluşur.  Bu bölümler, “De l’Allemagne et des moeurs des Allemands (Almanya ve Almanların Töreleri Üstüne)”, “De l’Allemagne et des arts (Almanya ve Sanatlar Üstüne)”,  “la Philosophie et la morale (Felsefe ve Ahlak)” ve  “la Religion et l’enthousiasme (Din ve Coşku).”
 
Baskı altında geçen günler 
 
Yazar olarak kariyeri sona eren Germaine, ülkesine asla geri dönemez. Dostları ondan çekinmeye başlar. Germaine, 1811 yılında bir arkadaşına,  “Yeni emniyet müdürü arkadaşlarımın beni ziyaret etmemeleri için yollarda pusuda bekliyor. Bugünün şartlarının gerektirdiği şekilde yapıtımı değiştirmemi, ilaveler ya da eksiltmeler yaparsam her şeyin halledileceğini anlamamı istiyorlar.  Beni kendi kendimden korkar hale getirdiler” sözlerini yazarak, içinde bulunduğu koşullara dikkat çeker. 
 
Kitabı Londra’da yayımlanır
 
46 yaşında bir kez daha anne olan Germaine, doğumdan kısa bir süre sonra Avusturya, Rusya, Finlandiya, İsveç ve İngiltere’ye seyahat eder. Londra’da görkemli bir kabul töreni ile karşılanan Germaine’nin “Almanya’ya Dair” kitap serisi burada yayımlanır. 
 
Naopoleon, 1814 yılında tahttan inerken, Germaine de çok sevdiği Paris’e geri döner ve bir kraliçe gibi karşılanır. Sonunda “Almanya’ya Dair” kitabı Paris’te de yayınlanır. 
 
Germaine, 13 Temmuz 1817’de Paris’te yaşama veda eder.