Feminizmin öncülerinden: Nur Cihan

  • 09:08 1 Nisan 2021
  • Portre
HABER MERKEZİ  - Yaşadığı dönemde, kadınların çalışma yaşamında haklara sahip olmaları için kanun çıkararak destek olan Nur Cihan, tarihteki yerini feminizmin öncü kadınlarından biri olarak alır. 
 
Kadınlara verdiği destek ve yaptığı devrim niteliğindeki hareketleriyle tarihteki yerini alan Nur Cihan, sadece kendi ülke sınırları içinde değil, tüm dünyada feminizmin öncü kadınlarından biri olur. Nur Cihan, Safevîlerden kaçmak için asıl yurtları olan İran’ı bırakıp Babürlere sığınan bir ailenin kızı olarak 31 Mayıs 1577 yılında Mihrünnisâ adıyla Kandehar’da dünyaya gelir. Babası Mirza Gıyas (Gıyâseddin et-Tahrânî), annesi ise Asmat Begüm’dür. 
 
Pers geleneklerine göre yetiştirilen Nur Cihan, 1594 yılında Marakal hükümet yetkilisi ve eski bir subay olan Ali Kulu (Şir Afgan Bey) ile evlenir. Doğu Hindistan’da zengin bir il olan Bengal’e taşınan Nur, bir çocuk dünyaya getirir. Sonrasında subay eşinin İmparator Cihangir’e karşı düzenlenen suikast girişiminde yer aldığı ortaya çıkar ve eşi, kraliyetin askerleri tarafından öldürülür. Bu süreçten sonra Nur, kızı Ladili Begüm ile Agra’ya gönderilir ve hareme alınır. Buraya adım attığı ilk günden itibaren işleyişe en iyi şekilde ayak uydurarak herkesin sevgi ve saygısını kazanır. 
 
Nur Cihan adını alır 
 
Daha sonra sarayda Cihangir Şah’ın üvey annesi Sultan Begüm’ün hizmetine giren Nur Cihan’ın 1611 yılı Nevroz kutlamaları sırasında Cihangir’in onu görüp âşık olmasıyla hayatı değişir. Nur Cihan,   padişahın 20. ve son eşi olur. Evliliğinin ardından eşinin ona hitap ederken kullandığı 'dünyanın ışığı' anlamındaki Nur Cihan adıyla bilinmeye başlanır. 
 
İmparatorla yaşadıkları efsanevi aşk masallara konu olan Nur Cihan,  son derece donanımlıdır ve kendini en iyi şekilde yetiştirerek çevik bir avcı, yaratıcı bir mimar ve naif ruhlu bir şair olmayı başarır. 
 
Krallığın kontrolü Nur’a kalır
 
Bu ilişkinin ilerleyen dönemlerinde Cihangir’in tek düşündüğü içki, afyon ve  eşi Nur Cihan’dır. Bu vaziyette krallığın kontrolü, tamamen Nur Cihan’a kalır. Ülkeyi yönetebileceği en iyi şekilde idare etmeye çalışan Nur Cihan, sonunda imparatoriçe olur. Nur Cihan, bir çalışanın toprak haklarını korumak için çıkardığı ilk kraliyet emrindeki imzada Nur Cihan Padshah Begum, ( Nur Cihan Leydi padişah) yazar.  
 
Köklü değişikliklere gider
 
İmza yetkisiyle beraber köklü değişikliklere gidilirken, uygulanması zorunlu emirleri, avlanma takıntısı, adına sikke bastırması, önemli yapıların mimarlığını üstlenmesi ve kadınların çalışma hayatında haklara sahip olmaları için kanun çıkararak destek olması, Nur Cihan’ı üstün kılar. Aynı zamanda kıyafet tasarımcılığıyla da ün salan Nur,  Yamuna Nehri’nin kıyısında anne babasının mezarları için mermeri ilk kullanan kişi olur. 
 
Kadınlardan destek görür
 
Siyasi zekâsı ve diplomatik becerisiyle de tanınan Nur Cihan, Avrupa ve ötesindeki hükümdarların hayranlığını kazanır. Aynı zamanda esir alınan imparatoru kurtarmak için orduyu yöneten Nur Cihan, savaşlarda da yer alır. Eşinin adı altında yaptığı bunca şey, Nur Cihan’ın Cihangir’den çok daha ön plana çıkmasını sağlar. Halk tarafından hükümdar olarak benimsenen Nur Cihan, sadece erkeklerin bulunduğu mahkemelerde bir kadın olarak yer almanın yanı sıra karar merci haline gelir, herkesi şaşırtır ve kadınlar tarafından büyük destek görür.
 
Nur Cihan, bir süre sonra kadın yönetimini kabul etmek istemeyenlerce sürgün edilirken, 28 Ekim 1627’de hayatını kaybeder.