Reformlarla ülkesinde altın çağı yaşatan kadın: I. Elizabeth

  • 09:07 30 Mart 2021
  • Portre
HABER MERKEZİ - İngiltere’de 45 yıl süresince dinden ekonomiye, kültürden kadına ve daha birçok alanda sayısız reformlar ile ülkede yeni bir çağın başlangıcını yapan Kraliçe I. Elizabeth, ülkesinin en güçlü kraliçesi olarak tarihe adını yazdırır. 
 
İngiltere’nin en güçlü kraliçesi olan ve “İyi Kraliçe Bess” olarak da bilinen Elizabeth, 7 Eylül 1533 yılında Londra’da dünyaya gelir. İngiltere tarihinin altın çağı olan Tudor Hanedanı’ndan olan Elizabeth, ülkede 45 yıl hüküm sürerken, saltanatı, Elizabethan Dönemi olarak bilinir. 
 
Kralı VIII. Henry ve Kraliçe Anne Boleyn’in kızı olan Elizabeth’in çocukluğu saraydan uzak, Hertfordshire’da geçer. Annesi, ihanet ve benzeri suçlardan dolayı idam edilen Elizabeth, kraliyet tahtında üvey kardeşi Edward ve ablası Mary’den sonra üçüncü sıradadır. Bu yüzden tahta geçmesi beklenmese de babası tarafından ihmal edilmez, o zamanlar sadece erkek varislerin aldığı eğitimden yararlanır. Elizabeth, beş dili gayet akıcı bir şekilde konuşur. 
 
Ülkede VIII. Henry 1547 yılında yaşamını yitirdiğinde yerini 15 yaşında tüberküloza yakalanmadan önce sadece altı yıl hüküm sürebilen VI. Edward alır. Edward’ın yerine geçen Mary sadece beş yıl hüküm sürer. Mary’nin yaşamını yitirmesi ile 17 Kasım 1558’de konsil kararıyla Elizabeth tahta geçer. Kraliçe tacını giydiğinde 25 yaşındadır. 
 
Din konusunda reformlar yapar
 
Tahta çıktıktan sonra ilk işi danışmanlarını seçmek olan Elizabeth, dönemin en yetenekli danışmanlarını etrafında toplar ve bu danışmanların çoğu hükümdarlığının sonuna kadar yanında kalır. Elizabeth, danışmanlarını seçtikten sonra ülkesindeki din sorununa çözüm aramaya başlarken, babası VIII. Henry ülkeyi Katolik kilisesinin etkisinden çıkarıp Protestan yaptığı için ülkede din tartışmaları devam eder. Elizabeth, orta yolu bularak din reformunu ülkeye geri getirmeyi ve ne Katolik ne de aşırı Protestan bir İngiltere Kilisesi kurmayı tercih eder. Değeri düşen İngiliz parasını ayağa kaldıran Elizabeth döneminde kadınların kilisenin başı olamayacağına inananların aksine kilisenin yüce başı olmaktansa, yöneticisi olmayı yeğler. Elizabeth ilk olarak kiliselerde mass ayininin uygulanmasını yasaklar.  
 
Elizabeth’in ülkesine adanmışlığı, daha önce hiçbir kraliyet mensubu ile kıyaslanmayacak ölçüdedir. Bu uğurda evlenmemeyi tercih eder. 
 
17 yıl süren savaş 
 
Avrupa devletleriyle iyi geçinmeye çalışan Kraliçe Elizabeth, yıllarca İngiltere’yi işgal edip, ülkeyi tekrar Katolik yapmak isteyen İspanya Kralı II. Felipe, Elizabeth ile evlenmek isteyip de ret cevabı alınca, 1588 yılının Mayıs ayında büyük bir donanma ile saldırıya geçer. Zırhına bürünerek atını cepheye süren Elizabeth, Tilbury’de ziyaret ettiği birliklere, atının üzerinden şu tarihi cümlelerle seslenir: “Farkındayım. Zayıf ve kırılgan bir kadının bedenini taşıyorum; ama bir kralın kalbine ve cesaretine sahibim. Bir İngiliz Kralının!” Cesur ve mağrur çıkışı ile askerlerine moral veren Elizabeth, akılcı taktikleri, özel tasarımlı gemileri ve denizde patlak veren fırtınanın da yardımıyla, Philip’in donanmasını bozguna uğratır. 17 yıl süren bu savaşta, İspanya yenilir. 
 
Kraliçe I. Elizabeth’in hükümdarlığı sırasında İngiltere altın devrini yaşar.   
 
Kültür reformu başlar
 
Elizabeth dönemi İngiliz Rönesans’ının yaşandığı bir zaman dilimi olur. İngiltere'de eğitim teşviki başlar. Okullarda verilen yeni ve kapsamlı eğitimle, edebiyat ülke genelinde yaygınlaşmaya başlar. Bu eğitimin yanına basım alanındaki yenilikler de gelince ülkede kültür reformu başlar. Şairler etkileyici soneler yazar, besteciler daha önce hiç duyulmamış müzikler besteler, yetenekli ressamlar kraliçe ile devlet erkânının minyatürlerini yapar, kutsal saydıkları kitabın yeni tercümeleri kiliselerde ve evlerde yerini alır. 
 
Kadın katliamları azalır
 
Elizabeth tutumlu politikalarıyla mali disiplin yaratır, böylelikle bütçe önceki hükümetlerin borcunu ödediği gibi fazla verir hale gelir. Vergileri azaltarak ekonomiye ivme kazandıran Elizabeth döneminde işkence konusunda da düzenlemeler yapılır. Sadece vatana ihanet eden suçlular üzerinde kullanılmasına izin verilen işkenceye büyük ölçüde sınırlama getirilir. Dönemin yaygın uygulamalarından biri olan kadınları ‘cadı’ adı altında işkence ederek katletmeler de azalır. Elizabeth döneminin kadınları medeni haklar bakımından da Avrupa genelindeki kadınlardan öndedir. 
 
 Elizabeth’in sıkıntılar ve iktidarla örülü hayatı 24 Mart 1603 yılında kan zehirlenmesinden dolayı son bulur.