Baskı ve zulme karşı 'barış' mücadelesi: Meles Tekin
- 09:08 15 Kasım 2020
- Portre
MARDİN - Geçtiğimiz günlerde kaldığı hastanede yaşamını yitiren Barış Annesi Meles Tekin, baskı, cezaevi ve sürgünlerle geçen yaşamı boyunca hep barışı savundu.
Mardin'in Derik ilçesinde bir süre önce beyin kanaması geçirerek hastaneye kaldırılan Barış Annesi Meles Tekin, tedavi gördüğü hastanede 12 Kasım günü yaşamını yitirdi. “Dayika Melo” olarak bilinen Barış Annesi Meles, 75 yıllık hayatını baskılara karşı mücadele ile geçirdi. Yaşına ve hastalıklarına rağmen haksızlığın olduğu her yerde olan Meles Tekin, 2015 yılında da "Barış olsun kan akmasın" diyerek Bagok Dağı’nda katıldığı canlı kalkan eylemi nedeniyle 4 yıl 2 ay hapis cezası aldı. Meles, aldığı cezanın kesinleşmesi sonrası cezaevine girdi.
2018 yılında 73 yaşında girdiği cezaevinde 18 ay kalan Meles, bu süre içerisinde ajansımıza gönderdiği mesajda, "Moralim yerinde benim gibi onlarca anne var. Direneceğim" demişti.
Barış diyerek gittiği eylemde ceza aldı
Derik ilçesine bağlı Derinsu (Buxur) Mahallesi’nde 1945 yılında dünyaya gelen Meles, hayatını barış mücadelesine adadı. Barış Anneleri İnisiyatifi’ne katıldıktan sonra Suruç'ta ve Bagok'ta akan kanı durdurmak için anneler ile birlikte yola çıkan Meles yıllarca bu uğurda mücadele etti. Beyaz tülbenti ile alanlarda olan Meles, son olarak kendisi gibi onlarca Barış Annesi ile birlikte savaşın durması için 2015 yılında Bagok Dağı’nda yapılan canlı kalkan eylemine katıldı. Barış için günlerce, bölgede yaşanan çatışmanın içinde kalan Meles’e, o gün kendisi ile birlikte eylemde bulunan birçok anne ile birlikte "örgüt üyeliği" iddiasıyla dava açıldı.
Sürgün ve raporlarla 18 ay cezaevinde kaldı
Açılan dava sonrası 4 yıl 2 ay hapis cezası alan Meles, 2018 yılının Nisan ayında evinin önünde otururken, gelen jandarma ekipleri tarafından kesinleşmiş cezası olduğu gerekçesiyle tutuklanarak Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi. Yaklaşık bir ay Mardin'de kalan Meles, ailesi ve avukatlarına haber verilmeden bir ay sonra ring aracıyla Elazığ T Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi. "Örgüt üyesi olmak" iddiasıyla ceza verilen Meles'e sürgün sonrasında üç gün ulaşılamazken, gittiği Elazığ'da okuma yazması olmadığı gerekçesiyle gardiyanlar tarafından kendisine sorulmadan bağımsızlar koğuşuna konuldu. Burada bir gün kaldıktan sonra siyasi tutsakların bulunduğu koğuşa alınan Meles, böbrek rahatsızlığı nedeniyle defalarca hastaneye kaldırıldı. Avukat ve ailelerin verdiği dilekçe ile denetimli serbestlik başvurularına biri Adana biri de Elazığ Araştırma Hastanesi olmak üzere iki kez "Cezaevinde kalabilir" raporları ile yanıt verildi.
'Benim gibi onlarca anne var'
18 ay kaldığı cezaevinde diyaliz makinesine bağlanan ve yürümekte zorluk çeken Meles, bu süre içerisinde avukatları aracılığıyla ajansımıza gönderdiği mesajda, "Adalet Bakanlığı’na mektup yazacağım. Kimse merak etmesin benim moralim yerinde. Benim gibi onlarca anne var. Gittiği yere kadar direneceğim" ifadelerini kullanmıştı. 18 ayın sonunda çıkarılan yargı paketi ile 25 Ekim 2019’da tahliye edilen Meles, günlerinin çoğunu hastanelerde geçirdi.
'Her anında direndi'
Bu süre zarfında annesinin maruz bırakıldığı baskılara rağmen hep direndiğini söyleyen kızı Emine Tekin, "Hiç evde durmazdı. Gördüğü şeylere rağmen istediği tek şey barıştı. Cezaevine girdiğinde bile biz ona değil, o bize moral veriyordu. Çıkması için her şeyi yaptık. Ama iki yıla yakın cezaevinde kaldı. Hastalıkları cezaevinde daha da ağırlaştı. Koğuş arkadaşları onun koluna girerek onu yanımıza getiriyorlardı. Son zamanlarında da direndi baskılara nasıl direndi ise hastalığına da öyle direndi" ifadelerini kullandı.