Savaşın tanığı, belgeleyicisi Gerda Taro

  • 09:04 1 Ağustos 2020
  • Portre
HABER MERKEZİ - Barikatlarda, cephede savaşın gerçekliğine tanıklık eden, tarihsel birer belge olarak fotoğraflayan Gerda Taro, 110 yaşında. Savaş fotoğrafçılığı yaparken tank altında ezilerek hayatını kaybeden Gerda’nın bıraktığı yerden, yoldaşları devam ediyor.
 
Fotoğraf ve fotoğrafçılık, toplumsal, tarihsel bellek oluşturmanın en önemli parçalarından biri olageldi. "An"ı fotoğraflayanlar da üstlendikleri misyonları ile en az fotoğrafları kadar hafızalara kazındı. Halkların mücadelesine, sömürgenin zulmüne tanıklık eden fotoğrafçılardan biri Gerda Taro (Gerta Pohorylle).
 
Gerda, 1 Ağustos 1910’da Almanya’nın Stuttgart kentinde Yahudi bir ailenin çocuğu olarak doğar. Çocukluğu, Birinci Dünya Savaşı’nın başladığı yıllara denk gelen Gerda’nın babasının askerliği reddeden savaş karşıtı tutumu, Gerda’yı da etkiler.
 
Faşizm karşısında geri adım atmaz
 
Almanya’nın Birinci Dünya Savaşı’nı kaybetmesinden sonra Yahudilere dönük baskının ve ırkçılığın arttığı ortam nedeniyle 1929’da ailesiyle birlikte Leipzig kentine taşınır Gerda. Burada sosyal aktivitelere de katılan Gerda, bu dönem öğrenci hareketi ile tanıştıktan sonra devrimci mücadeleye katılır. Bu süreçte, yani 1933’te ülkenin başbakanı Adolf Hitler olduktan sonra muhaliflere, komünistlere, Yahudilere adeta savaş açılır. Ancak bu ortam, arkadaşlarında olduğu gibi Gerda’ya da geri adım attırmaz. Mücadelesinde kararlılığını baskıların en yoğun olduğu zamanlarda dahi yitirmeyen Gerda, siyasi faaliyetleri gerekçe gösterilerek gözaltına alınır ve iki hafta sonra serbest bırakılır.
 
Gözaltından çıktıktan sonra Leipzig'de kalamaz Gerda ve bir süre sonra Paris’e geçer. Yer değişikliği yapmak zorunda kalan sadece Gerda değildir. Gerda’nın ailesi aynı dönemde İsrail’e gitmek üzere yola koyulurken, kardeşleri ise İngiltere’ye gider. Ve Gerda bir daha ailesini göremez…
 
Fotoğrafçılığa adım atar
 
Paris’e geçtikten sonra siyaset ortamında kendisini ideolojik olarak güçlendiren Gerda, burada katıldığı toplantılardan birinde (1934 Eylülü'nde) Macar fotoğrafçı Andre Friedmann (Robert Capa) ile tanışır. Robert ile Gerda yaptıkları ortak çalışma ile artık birlikte anılır olurlar. Hatta "Andre"ye fotoğraflarını daha kolay satması için "zengin görünümlü fotoğrafçı ismi" olarak Robert Capa"yı bulan da Gerda'dır. Kendisine de yine hem akılda kolay kalabilecek hem de "zengin görünümlü" "Gerda Taro"yu bulur. İşte savaş bölgesine birlikte gidişleri de bu yakınlığın, ortaklığın, bağın sonucudur.
 
Robert ve Gerda arasındaki arkadaşlığın ilerlemesinin ardından 1937 ilkbaharında Robert Gerda’ya evlenme teklif eder ama Gerda bu teklifi "evliliğin özgürlüğünü kısıtlayacağını" belirterek reddeder.
 
Savaştan kareler
 
Robert ile birlikte Paris işçi eylemlerini fotoğraflamaya başlayan Gerda, faşizmin İspanya’daki önderliğini yapan Francisco Franco’nun askeri darbesinin ardından Barcelona’ya geçer. Savaş gerçekliğini fotoğraflarıyla belgelemek için cephelerden ve barikatlardan ayrılmayan Gerda, savaşın acı yüzünü kare kare haber ajanslarına geçer: Yakılan yıkılan köyler, katliam gerçekleştiren panzerler, kimsesiz kalan çocuklar ve bütün bunlara rağmen devam eden hayatlar...
 
Gerda, İspanya’da faşizmin yalanlarını adeta fotoğraflarıyla ortaya çıkarır. Öyle ki, darbecilerin, direniş bölgesini ele geçirdikleri propagandasının yalan olduğunun kanıtları, Gerda'nın kadrajında gizlidir.
 
Ve Gerda, savaş sırasında 26 Temmuz 1937'de, Nazilere ait bir panzer altında ezilerek yaşamını yitirir.
 
Unutulmadı Gerda…
 
Devrimci sembollerden biri haline gelen Gerda Taro için, 27’nci doğum günü olan 1 Ağustos 1937’de büyük bir cenaze töreni düzenlenir. Törende, Pablo Neruda ve Louis Aragon da bulunur. On binlerce insanın katıldığı törenle son yolculuğuna uğurlanan Gerda için Fransa gazetelerinden Ce Soir özel bir sayı çıkarır ve onun için şöyle der: "O bir dâhiydi, güzeldi, azizdi, ölümü tüm faşistlere konuşan bir komünist kahramandı. O Jeanne d'Arc'dı, daha azı değildi."
 
Gerda’nın ardından Leipzigliler, adını Georgi Dimitrov ile yan yana yazıp bir sokağa verir. Demokratların baskısı sonucu Stuttgart'ta doğduğu caddeye yakın bir meydana da Gerda’nın adı verilir. ABD’nin New York eyaletinde ise 26 Eylül 2007'de Uluslararası Fotoğraf Merkezi’nde Gerda için fotoğraf sergisi açılır.
 
Gerda’nın, savaş gerçekliğini, faşizmi belgelemek üzere canı pahasına sürdürdüğü görevini, hala devam eden savaşlarda cephelerde, barikatlarda yoldaşları devam ettiriyor. 
 
Gerda gibi gerçekleri duyurmayı kendisine görev edinmişken yaşamını yitiren Deniz Fıratlar’ın, Nûjiyan Erhanlar’ın kamerası hala gerçeklerin izinde...