Nobel Barış Ödülü’nü alan ilk kadın Bertha Von Suttner

  • 09:06 9 Haziran 2020
  • Portre
ANKARA - Bertha Von Suttner’ın hikayesi barışa adanmış bir ömrün mücadelesi. Nobel Barış Ödülü alan ilk kadın olan Bertha, tüm dünyaya “Silahları Bırakın!” çağrısı ile onurlu bir barışın inşa edilmesi mesajı veriyordu.
 
“İlk barış aktivisti kadın” olarak nitelendirilen Bertha Von Suttner, dünyayı etkisi altına alan savaş karanlığına karşı verilen mücadelenin simgelerinden oldu. Bertha, 9 Haziran 1843’te Prag’da aristokrat bir ailede dünyaya geldi. Bertha ailesi tarafından mensup olduğu sınıfın “gerektirdiği” şekilde yetiştirildi. İyi bir eğitim aldı, birkaç dil öğrendi ve sanat okumaları yaptı. Ama bunun yanında içinde yanan bir tutkusu da vardı: Opera. Operacı olma hayali kuran Bertha, çocukluğunda müzikle ilgilendi, lakin hayali gerçekleşmedi.
 
Osmanlı Rus savaşına tanıklık etti
 
Bertha, mürebbiye olarak hayatını sürdürmeye karar vermişti. Bir evin kız çocuklarına mürebbiyelik yaptığı sırada evin oğlu Arthur Gundaccar’a aşık oldu fakat Arthur’un ailesi aradaki yaş farkından dolayı bu ilişkiye karşı çıktı. Bu olay sonrasında Paris’e giden Bertha, orada İsveçli bir erkeğin yanında asistanlık yapmaya başladı. Bu kişi uzun yıllar dost kalacağı Alfred Nobel’di. Kısa bir süre burada çalışan Bertha, ardında bir mektup bırakarak Arthur’un yanına döndü. Ailelerinden gizli evlenen Bertha ve Arthur, 10 yıl Kafkasya’da yaşadı ve bu sırada Osmanlı-Rus savaşına da tanıklık etti.
 
‘Silahları bırakın’ kitabı 12 dile çevrildi
 
1886-1887 süresince Paris’te olan Bertha ve Arthur, oradaki hukukçular ve politikacılar ile bir savaşın yaklaşıp yaklaşmadığı konusunu tartıştı ve bu tartışmalar sonucunda Bertha, “Uluslararası Uzlaşma Ve Barış Birliği” ile tanışmış oldu. Barış Birliği sayesinde bir değişim yaşadı ve bu konuyu herkesle paylaşmak istedi. Bu sürecin sonunda “Silahları Bırakın!” isimli kitabını yazdı. Bu kitap 12 dile çevrildi. Büyük beğeniler toplayan kitap aynı zamanda büyük eleştiriler de almıştı.
 
Ünlü yazar Lev Tolstoy kitaba ilişkin şu yorumu yaptı: “Tanrı eserinizin ışığında savaşın ortadan kalktığını göstersin bize.”
Avusturyalı yazar Peter Rosegger, bu romanı “çığır açan bir yapıt” olarak tanımladı.
 
Savaşın yüceltildiği bir dönemde Bertha’nın yazdığı kitap, egemenlerin düzenine bir başkaldırıydı aynı zamanda. Ama kitabı eleştirenler, hatta alay edenler de oldu, Felix Dahn gibi. Felix Dahn, Bertha’ya ithafen şöyle bir şiir yazdı: “Silah başına/Kılıç yakışır erkeğe/O savaşır/Kadına susmak düşer/ Gerçi erkekler var ki günümüzde/Daha uygun olurdu/eteklikle gezseler!”
 
Bertha bu kitabı ile 1905 yılında Nobel Barış Ödülü’ne layık görülen ilk kadın oldu.
 
‘Kendimi bu işe adadım’
 
Bertha eleştirilere karşı şu cevabı veriyordu: “Kitabım sayesinde edindiğim deneyler ve çevreler beni bu hareketin içine daha fazla itti. Öyle ki başlangıçta düşündüğüm gibi yalnızca kalemimle değil, tüm benliğimle kendimi bu işe adadım.”
 
‘Evrensel kardeşlikten önce kız kardeşlik zorunludur’
 
Bertha Von Suttner, 1892’de Berlin’de “Barış Derneği”ni kurdu. 1899 yılında Lahey Barış Konferansı’na katılan tek kadındı. Yazdığı eleştiriler 1917’de “Dünya Savaşının Önlenebilmesi İçin Verilen Savaş” başlığı altında iki cilt olarak toplandı. Öte yandan savaş karşıtlığı yürütürken kadın erkek eşitliğinin de savunucusu ve destekçisiydi. Bertha, “Evrensel kardeşlikten önce evrensel kız kardeşlik zorunludur” diyordu.
 
Son sözleri: Silahları bırakın! Bunu herkese söyleyin, herkese!
 
Bertha, Nobel Barış Ödülü’nü alan ilk kadındı çünkü Nobel’in fikir öncüsü Alfred Nobel, Bertha’yı ödül için ilham kaynağı olarak göstermişti. Bertha Von Suttner, yakalandığı hastalık sebebiyle 1914’te hayatını kaybetti ve son sözleri yine “Silahları bırakın! Bunu herkese söyleyin, herkese!” oldu. Bertha’nın ölümünden bir hafta sonra Birinci Dünya Savaşı başladı.