İZMİR - Karabağlar ilçesinde Kentsel dönüşüm planı dahilinde riskli alan ilan edilen 101.4 hektarlık alana ilişkin açılan iptal davasında karar bir sonraki duruşmaya ertelendi. Mahalle sakinleri, "Yerimizi istiyoruz komşularımızla yaşamak istiyoruz. AVM için riskli alan değil bizim için mi riskli" diye sordu.  

 

İzmir'in Karabağlar ilçesini içine alan 540 hektarlık 15 mahalleyi kaplayan alanda yapılması planlanan Kentsel Dönüşüm projesi için Karabağlar Mahalleler Birliği üyesi 216 yurttaşın açtığı plan iptal davasının ikinci duruşması İzmir Bölge İdare Mahkemesi 5. İdare Mahkemesinde görüldü. Onlarca yurttaşın katıldığı duruşmada taraflar dinlendi. 

 

'Halk kentsel dönüşüm istemiyor'

 

Bölge 2012 yılında riskli alan ilan edilirken, açılan iptal davası sonrasında plan geri çekilmiş ancak o süreden bu yana üç plan daha çıkarılmış, bu planlar da yurttaşların mücadelesiyle geri çekilmişti. Daha sonra tekrar yapılan 4. Planda 15 mahalleyi içine alan ve 540 hektarlık alanı kapsayan Kentsel Dönüşüm projesi içinde yer alan 101.4 hektarlık alan "riskli alan" ilan edildi. Davacı avukatı Naciye Gür, bilirkişi raporlarına büyük oranda katıldıklarını, dava dilekçesinde yer alan 11 maddede yer alan şehircilik ilkelerine aykırılık ve sürece nasıl gelindiğini belirttiklerini söyledi. Naciye, planın iptal edilmesini talep etti.

 

'Otele izin verilirken yoksul yurttaş evinden çıkarılıyor'

 

Ardından söz alan mahalle temsilcileri ise 77 yurttaşın yaşadığı 101.4 hektarlık alanda yurttaşlara muhtarlık vasıtasıyla 15 gün içerisinde boşaltmamaları halinde evlerinin yıkılacağını belirten Çevre ve Şehircilik Bakanlığı onaylı bir yazı geldiğini, ancak sadece 7-8 kişinin görüşmelere gitmesi nedeniyle tekrar gelen yazıyla yeniden aynı şekilde tehdit edildiklerini belirtti. 60 yılı aşkın süredir mahallede yaşadıklarını söyleyen mahalle temsilcisi, "Halkın isteği göz önüne alınmadan planlama yapılıyor. 2014'te bakanlık adına gelen Hedef Haritacılık diyaloğa bile geçmedi bizimle. 17.260 metrekare 200 bin kişinin 540 hektarlık alanda Hedef Haritacılık bürosunu kapattı. 5 etaptan oluşan proje burada yaşayan yoksul halkı kapsıyor. 101.4 hektarlık arazinin yüzde 40'ı bir kişiye ait gerisi ise 77 vatandaş var. Yüzde 40'lık alana otel ve AVM ruhsatı veriyor. Biz 'kentsel tasarımınız nedir?' diye soruyoruz ama açıklama alamıyoruz. 33 katlı otele imar veriliyor ama 77 vatandaşın evlerinden çıkması isteniyor" dedi.

 

'Halkın iradesine başvurulmuyor'

 

Duruşmada söz verilen diğer temsilciler ise bölgede sürekli imar değişikliği yapıldığını, yeni plana göre AVM'nin planın dörtte üçünü kapsadığını, planlar yapılırken yurttaşların haberinin olmadığını ve bölgeye verilen imar izinlerinin konut ticaret alanından turizm ticaret alanına çevrildiğini belirtti.

 

'Mülkiyeti olmayan yurttaşlar çıkarılacak'

 

Savunma avukatı ise bakanlığın kamu yararı gözeterek ve itirazlara göre planlarda değişiklik yapıldığını belirterek, sokakların kent yaşamına uygun olmadığını iddia etti. Halkın müstakil evlerde yaşama şansının olmadığını ifade eden taraf avukatı kentsel dönüşümde uzlaşmaya gidenlerin farklı bir bölgede ikamet etmelerinin sağlanacağını, etmeyenlerin de ev satın almak zorunda kalacaklarını söyledi. Avukat, mülkiyeti olmayan yurttaşların ise evlerinden çıkarılacağını sözlerine ekledi.

 

'Yerinde dönüşüm istiyoruz, rantçıları istemiyoruz'

 

Kentsel dönüşümü değil yerinde dönüşüm istediklerini belirten mahalle sakinlerinden Zübeyde Karagöz ise "Her an korku içinde yaşıyoruz. Bize zamanında su elektriği para karşılığı veren devlet şimdi evimizi yıkmak istiyor. Bizi yok sayıyorlar" dedi. 

Gülser Aydın ise "Evimiz gecekondu olmasına rağmen 6 büyüklünde depremde yıkılmadı. Halkın lehine karar istiyoruz. TOKİ istemiyoruz. Yerimizi istiyoruz komşularımızla yaşamak istiyoruz. Bize sorulsun. AVM için riskli alan değil bizim için mi riskli? Belli rantçılarla anlaşıyor devlet" diye belirtti. 

 

Tarafların dinlenmesinin ardından mahkeme heyeti karar duruşmasını ileri bir tarihe erteledi.