Cinsel istismar tanığı korucular kimi koruyor?

  • 09:03 10 Kasım 2018
  • Hukuk
ŞIRNAK - Cizre’de 13 yaşındaki çocuğa cinsel istismarda bulunan S.K. isimli erkeği suçüstü yakalayan korucular, soruşturma aşamasında verdikleri ifadeleri geri çekerek, sanığı korudu. Sadece bir tanığın ifadelerini aynen tekrar ettiği davanın duruşması 28 Kasım’da görülecek. 
 
Şırnak’ın Cizre ilçesinde S.K. (20) isimli erkek hakkında Mart ayında Cizre-Nusaybin yolu arasında 13 yaşındaki B.Ö. isimli çocuğu cinsel istismara maruz bırakma suçundan dava açıldı. S.K.’nin okula bırakma bahanesiyle çocuğu çağırarak, bıçak çekip, öldürme tehdidiyle cinsel istismara maruz bıraktığı ortaya çıktı. Çocuğun çığlıklarını duyan korucular aracı bulurken, olay yerine gelen jandarma S.K.’yi gözaltına aldı. Suç duyurusunda bulunan çocuğun ailesi, sanık S.K. hakkında şikayetçi oldu. S.K. tutuklanarak Şırnak T Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi. İddianamede, sanık, mağdur, müşteki ve tanık ifadeleri dışında İstanbul ve Van Adli Tıp Kurumlarından (ATK) alınan raporlara da yer verildi. Raporlar da cinsel istismarı doğruladı. 
 
Korucular duruşmada farklı ifade verdi!
 
Soruşturma esnasında tanık olarak dinlenen korucular, “Biz o gün bombalı araç ihbarı almıştık. O aracı orada görüp çığlık seslerini duyunca oraya yaklaştık. Şoför, jandarma gelene kadar açmadı kapıyı jandarma geldikten sonra da kapıyı açınca bir korucuya yumruk atıp kaçmaya çalıştı. Biz de kelepçeleyip gözaltına aldık. Arabadan inen çocuk, ağlayarak jandarmaya koşup ‘Bana tecavüz etmeye kalktı’ dedi. Biz bunları gördük” diye ifade verdi. 
 
İddianamenin hazırlanmasından sonra Cizre 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ilk duruşmada, mağdur dışında müşteki baba M.Ö. şikâyetinden vazgeçerken, tanıklar da ifadelerinde değişikliğe gitti.
 
İlk ifadelerinde S.K.’nin çıplak olduğunu belirten korucular, duruşmada bu sözlerini yalanlayarak, “Jandarma komutanı tim komutanımıza yapılması gerekenleri söyledi, bunun üzerine biz hemen aracın bulunduğu yere gittik, çevre güvenliğini aldık, jandarma gelene kadar araçtan inen olmadı, jandarma gelince biz geri çekildik, jandarma müdahale etti, araçtan bir bay bir bayan indi. Giyiniktiler. Biz arkamız dönük bir şekilde çevre kontrolü yapıyorduk, bu nedenle kız araçtan inerken ağladı mı ya da komutana doğru koştu mu görmedim. Araç siyah camlı olduğu için içeriyi göremiyorduk” ifadelerini kullandı.
 
‘Kız çocuğu ağlayarak araçtan indi’
 
Tanıklardan H.B. ise ilk verdiği ifadeyi tekrar ettiğini söyleyerek, “Olay sabahı ilçe jandarma komutanlığındaydık. 156 Jandarma imdat hattına bir ihbar gelmiş. Ben ilçe jandarma komutanının koruması ve aynı zaman şoförüyüm, biz TÜVTÜRK mevkiinde aracın bulunduğu olay yerine gittik, gittiğimizde şüpheli araç orada duruyordu, güvenlik korucuları çevre güvenliği almıştı. Komutanım resmi üniformalı bir şekilde araçtan indiği anda şahıs aracın kapı kilitlerini açmış, sağ ön kapıdan küçük bir kız çocuğu ağlayarak araçtan indi ve koşarak komutanımıza doğru geldi, o esnada ağlayan kız ve komutanım arasında bir konuşma geçti mi bilmiyorum, ben herhangi bir saldırıya karşı aracımı çevirdim, şahıs arabadan indi ve kaçmaya çalıştı hatta bu sırada onu engellemeye çalışan kişiye de yumruk attı” dedi. 
 
Üçüncü duruşma 28 Kasım’da
 
8 tanığın yer aldığı dosyada bir tanık dışında diğer tanıkların hepsi ilk ifadelerinden farklı şekilde ifade verdi.  Geçtiğimiz aylarda görülen ikinci duruşmada da savunma yapan sanık S.K., suçlamaları kabul etmediğini söyleyerek tahliyesini talep etti. Davanın üçüncü duruşması 28 Kasım’da görülecek.