
200 TL nafaka ödeyen erkekten iptal davası: İhtiyaç yokmuş!
- 09:06 5 Kasım 2018
- Hukuk
Safiye Alagaş
İSTANBUL - AKP Hükümeti’nin nafaka düzenlemesine dair yapmak istediği değişiklikler, 8 yıl önce boşandığı Tülay Tatar’a ayda 200 TL nafaka ödeyen Rauf Ahmet Güngör isimli erkeği harekete geçirdi. Rauf, çalışmayan ve hiçbir geliri olmayan Tülay’ın nafaka almaya ihtiyacı olmadığını iddia ederken, mahkeme ise nafakanın iptali için açılan davayı ret etti.
Medeni Kanun’un 175 ve 176’ncı maddelerine göre boşanma sonrasında “yoksulluğa düşeceği” tespit edilen tarafın yaşamını sürdürebilmesi için belli miktarda nafaka ödeniyor. Evliliğin sonlanması ile çoğunlukta kadının yaşamını sürdürebileceği bir işinin olmaması ve herhangi bir gelirinin olmaması göz önünde bulundurularak nafaka veriliyor. Nafaka alan kişi, belirli zamanlarda nafakanın arttırılmasını talep ederek mahkemeye başvurabiliyor. Bununla birlikte nafaka alan kişinin yeniden evlenmesi durumunda aldığı nafaka da kesiliyor.
Getirilmek istenen yeni düzenleme nafakaya dair bazı değişiklikleri kapsıyor. Bu değişikliklerle birlikte nafaka alan kişinin durumu 2 yılda bir incelemeye tabi tutulacak. Bu inceleme sonucunda nafaka almaya devam edip etmeyeceği yeniden kararlaştırılacak. Mevcut durumda dahi erkekler, nafakayı ödememek için her yola başvurabiliyor. Bunun bir örneği de İstanbul’da yaşayan ve 8 yıldır 200 TL nafaka ödeyen Rauf Ahmet Güngör.
Kadının ihtiyacı olmadığına boşandığı erkek karar vermiş!
İstanbul’da yaşayan Rauf Ahmet Güngör evli olduğu Tülay Tatar ile 2010 yılında ayrıldı. Boşanmayı gerçekleştiren Büyükçekmece 3. Asliye Mahkemesi, Rauf Ahmet’in Tülay’a ayda 200 TL yoksulluk nafakası vermesine karar verdi. Rauf Ahmet, 8 yıldır Tülay’a ayda 200 TL nafaka veriyor. Bu süre zarfında verilen nafakada hiçbir değişiklik yapılmadı.
Tülay’ın nafakaya ihtiyacı olmadığını ileri süren Rauf Ahmet, Küçükçekmece 2. Aile Mahkemesi’ne dava açarak nafakanın kesilmesini talep etti.
Rauf Ahmet dilekçesinde ise, Tülay’ın bir süredir babasından kalan emekli maaşı aldığını, kendisine bağlanan maaştan dolayı ödediği nafakaya ihtiyacının kalmadığını ileri sürdü. Kendisinin de emekli olduğunu, oğlunun yanında kaldığını ve kira ödemediğini belirten Rauf Ahmet, Tülay’ın annesiyle birlikte yaşadığını, babasından kalan emekli maaşı gerekçesiyle 2010 yılında bağlanan nafakanın kaldırılmasını ve vekalet ücretinin Tülay’a yüklenmesini talep etti.
Mahkeme başvuruyu reddetti
Mahkemeye verdiği ifadede davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu belirten Tülay, bu hayat koşullarında zor yaşadığını, babasından kısa bir süredir emekli maaşı aldığının doğru olduğunu ancak geçinmesine yetmediğini, Rauf Ahmet’in maddi durumunun daha iyi olduğunu, yıllardır 200 TL gibi düşük bir nafakayı bile düzenli ödemediğini dile getirdi. Kendisinin iyi niyetinden nafakanın arttırılmasını talep etmediğinin altını çizen Tülay, bu hakkını saklı tuttuğunu, ev kadını olduğunu ve çalışmadığını, daha öncesinde yumurtalıklarının alındığını, buna bağlı sağlık problemlerinin olduğunu ve kardeşinin evinde oturduğunu belirtti. Annesiyle değil yalnız yaşadığını ifade eden Tülay, 3 kardeş olduklarını ve annesinin dönüşümlü olarak kendilerinde kaldığını söyledi. Tülay, epikriz (ameliyattan sonra verilen rapor) raporunu mahkemeye sunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etti.
Dava hakkında karar veren mahkeme, yoksulluk nafakasına değindi. Yargıtay Hukuk Genel Kurulun 1998 tarihinde verdiği kararda yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (Eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanların yoksul kabul etmek gerektiğini hatırlattı. Mahkeme, her davanın kendi şartlarına göre değerlendirilmesi gerektiğini belirtti. Davanın tüm dosya kapsamını değerlendiren mahkeme, toplanan deliller ve tanık beyanlarına göre Tülay’ın kirada oturduğunu, babasından kalan aylık yetim aylığı ile geçindiğini ancak bunun yetmediğini aktardı. Tülay’ın ailesinin ve çevrenin yardımıyla geçindiğine vurgu yapan mahkeme, Rauf Ahmet’in emekli olduğunu aynı zamanda güvenlik görevlisi olarak çalıştığına dikkat çekti. Mahkeme nafakanın kaldırılması ya da arttırılmasına neden olabilecek olağanüstü bir değişiklik olmadığına karar vererek şunlara dikkat çekti: “Davalı kadının yoksulluğunun ortadan kalktığının kabul edilebilmesi için; asgari ücret düzeyinin üzerinde hayatını tek başına idame ettirecek kadar gelirinin bulunması ve gelirinin devam etmesinin gerekli olduğu, davalının mevcut gelir-gider durumu itibariyle bu durumun gerçekleştiğini söylemenin mümkün olmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiştir.”
Mahkeme, ayrıca Rauf Ahmet’in yaptığı yargılama giderlerinin üzerine bırakılmasına karar verdi.