ŞIRNAK - Silopi’de evlerine giren panzerin altında kalarak yaşamını yitiren Muhammed ve Furkan kardeşlerin ölümüne ilişkin görülen davanın 5’inci duruşması yarın görülecek. Aile, duruşma öncesi adalet talebini yineliyor ve ekliyor: “Gelen giden ‘kader’ diyor ama bu kader değil. O panzer kaderle gelmedi çarpmadı oraya. Kimse yargılanmıyor çocuklarımızın katili bir an önce cezasını çeksin.”

 

Şırnak’ın Silopi ilçesine bağlı Karşıyaka mahallesinde 3 Mayıs 2017 tarihinde evlerine giren panzerin altında ezilerek yaşamını yitiren Muhammed (7) ve Furkan Yıldırım (6) kardeşlerin ölümüne neden olan zırhlı araç sürücüsü polis Ömer Yeğit ve onu görevlendiren amiri Murat Maden hakkında açılan davanın 5’inci duruşması 25 Ekim’de görülecek. 17 Ekim 2017 tarihinde görülen ilk duruşmada, tutuklu yargılanan polis tahliye edilmişti. Duruşmada alınan ifadeler dışında dosyada bir arpa boyu dahi yol alınmazken, geçtiğimiz haftalarda daha önce 3 kez ertelenen “olay yeri keşfi” yapıldı. Ayrıntılı raporun 25 Ekim’de görülecek duruşmada dosyaya eklenmesi beklenirken, yaşamını yitiren çocukların ailesi, kamuoyuna adalet çağrısında bulundu. 

 

Duruşma, “Taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma” suçundan Cizre 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek. İlk duruşmada tahliye edilen sanık polis ve diğer şüpheliler hakkında önceki duruşmalarda talep edilen tutuklu yargılama talebi ret edilmişti. 

 

Frende kusur bulunmamıştı!

 

Yaşanan olaydan aylar sonra yapılan ve hala dosyaya konulmayan “olay yeri inceleme raporu” dışında çıkarılan “keşif zaptı”nda panzerin freninde bir sorun olmadığı ortaya çıkmıştı. Panzerin kaza tarihinde emanete alındığı ve muhafaza edildiği belirtilen zapta, uzman kullanıcı olarak hazır edilen bilirkişinin araç makine bilirkişisi eşliğinde araç üzerinde yaptıkları testler hakkında bilgilere yer verildi. Harici akü takviyesinin ardından çalışan araç testine ilişkin ise şu tespitlerde bulunuldu: “Çalıştırma, durma ve kalkma, hareket testleri yapıldı. Aracın çalışır halde iken frenlerinde herhangi bir sorun olmadığı, direksiyonun rahatlıkla manevra yapabildiği gözlemlendi. Araç istop ettirilerek durma halinde fren ve direksiyon testi aşamasına geçildi. Ancak aracın stop açma kapama kollarına basılmasına rağmen istop ettirilemediği anlaşıldı. Harici müdahale ile araç istop ettirildi. Bu halde iken araç eğimli alandan kısmen vites boşa alınarak bırakıldığında hareket ettiği, frene basıldığından frenleme yapabildiği görüldü.” 

 

Olaydan sonra yıkılan evlerinde kalmayan aile ise, bir yılla yakın süre kirada kaldı. Şimdilerde kendilerine yapılan bir evde kalan aile üyeleri, olayın üzerinden bir yıldan uzun süre geçmesine rağmen o akşam yaşadıklarını hala unutamıyor. Hala çocuklarının yasını tutan ve ikiz kız çocuklarına baktığında aklına Muhammed ile Furkan gelen anne Nesima Yıldırım, şöyle diyor: “Kaç yıl geçerse geçsin ne onları ne de o gün yaşadıklarımı asla unutamayacağım.” 

 

‘Suçlular neden cezalarını çekmiyor?’

 

Torunları için adalet çağrısında bulunan Ayşe Kabul ise, “O gün evde değildim. Geldiğimde panzeri de çekmişlerdi. Ama her akşam onlarla orada yatıyordum. 2 çocuğumu öldürenler neden cezalarını çekmiyorlar? O saatte, o dar sokakta o panzerin ne işi vardı? Ne yasak vardı ne de çatışma neden o panzer oraya geliyor ki? Olaydan sonra bir başınız sağ olsun ziyaretine bile gelmediler. İlk duruşmada o polisi serbest bıraktıklarında günlerce uyuyamadım. Panzer gelip evi yıkıyor, 2 çocuğu öldürüyor ama kimse suçlu görünmüyor. Ne istediler çocuklarımızdan?” diyerek yaşananlara tepki gösteriyor. 

 

‘Bu kader değil’

 

Adaletin geç olmadan yerini bulmasını isteyen Ayşe, “Bizim başımıza bu olay geldi, çocuklarımız öldü. Başka ailelerin ve çocukların başına gelmesin. Kim suçlu ise cezasını çeksin adalet bir an önce yerini bulsun. Gelen giden ‘kader’ diyor ama bu kader değil. O panzer kaderle gelmedi çarpmadı oraya. Kaç duruşmadır kimseye bir şey olmuyor. Kimse yargılanmıyor çocuklarımızın katili bir an önce cezasını çeksin” diyor.