Nusaybin davasında çelişkiler: Bir mahkemede 'esas delil' diğerinde 'değersiz' beyan

  • 09:03 28 Nisan 2018
  • Hukuk
MARDİN - Nusaybin davasında yargılananlar hakkında "ağırlaştırılmış müebbet" istenirken, iddianamenin "esas delili" olarak işkence altında verilen ifadeler gösteriliyor. Tutuklular arasında yer alan Jiyan Ay hakkında ayrıca açılan kamu davasında mahkeme, bu ifadeleri "değersiz" olarak gördü. 
 
Mardin'in Nusaybin ilçesinde 14 Mart 2016 tarihinde ilan edilen sokağa çıkma yasağı sırasında mahallelerden tahliye edilen 17'si çocuk 70 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınmalarının ardından işkencelere maruz bırakılarak tutuklanan 70 kişi şimdi "ağırlaştırılmış müebbet" ile yargılanıyor. Dosyada "esas delil" olarak işkence altında verilen beyanlar gösteriliyor. Dava Mardin 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam ederken, tutuklular ilk duruşmada işkence altında verdikleri ifadeleri geri aldı. İddianamenin buna göre hazırlanmasını talep etti. Ancak talepleri kabul edilmedi. 
 
İki mahkeme arasında çelişki
 
Yargılamadaki çelişkiler ise, mahkemelerin ve savcıların farklı karar ve ifadelerinde ortaya çıkıyor. Toplu davada yargılananlardan biri olan Jiyan Ay hakkında Mardin 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen başka bir davada 13 yıl 4 ay hapis cezası verildi. Hendek ve barikatlardan sorumlu tutularak hakkında kamu davası açılan Jiyan'a verilen cezanın gerekçeli kararında, yasak sırasında Nusaybin'de bulunması ve ne olduğu bilinmeyen bir kağıttaki parmak izi gösterildi. 
 
Jiyan, hakkında beyanda bulunan tanıkları tanımadığını söylese de kararda, zaten "tanıkların ifadesi değersizdir" denildi. Oysa toplu davada sadece bu beyanlar yüzünden "ağırlaştırılmış müebbet" isteniyor. 
 
Yine çelişkilerden birini toplu davada "ağırlaştırılmış müebbetle" yargılananlardan Nurşan Demir dosyası ortaya koyuyor. Nurşan hakkındaki ifadeler nedeniyle 2 yıldır tutuklu bulunuyor. Nurşan'ın dosyasında bu ifadeler "esas delil" olarak gösteriliyor. 
 
Jiyan'a ceza veren 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin gerekçeli kararı ise şöyle: 
 
"El yapımı patlayıcı maddeler nedeni ile çok sayıda güvenlik görevlisinin şehit olduğu, binaların tamamen veya kısmen yakıldığı dikkate alındığında söz konusu el yapımı patlayıcı maddelerin TCK.'nin 174/1-2 maddesi kapsamında bulunduğunu gösteren kesin bir delil olduğu, kriminal raporundan sanığın operasyonlar sırasında mobil halde olduğu dikkate alındığında, bu tespitinde müşterek faillik ilişkisinin ortaya koyan başka bir delil olarak yakalandıklarında sanık ile ilgili açıklamalarda bulundukları, ancak yargılama aşamasında başka ceza infaz kurumunda bulunan diğer faillerin SEGBİS sistemi ile tanıklık yapmayı kabul etmemeleri, yine başka dosyalarda geçtiği üzere 5271 sayılı CMK'nın 48. Maddesi uyarınca tanıklık yapmaktan çekindikleri için tekrar dinlenilmelerine gerek bulunmadığı, esasen sanık ile aynı durumda bulunan bu faillerin aşamalardaki değersiz beyanlarının sübut konusuna etki etmeyeceği sabit ise de sanığın 25 kişiden oluşan bu grup ile birlikte hareket etmesi ve nihayetinde hep birlikte teslim olmalarının mahkememizin kabulünü  doğrulayan başka bir delil olarak kabulü gerektiği, başka bir ifade  ile birlikte teslim olmalarının sanığın diğer örgüt üyesi failler ile bütünleşerek birlikte hareket ettiğini, bu nedenle araç suçlar yönünden müşterek fail sayılması gerektiğini doğrulayan bir delil olduğu sabittir."