DİYARBAKIR - Nusaybin'de gözaltına alınan TJA Aktivisti Ayşe Gökkan’ı gözaltında işkence ve kötü muameleye maruz bırakan polisler hakkında suç duyurusunda bulunuldu.

 

Mardin’in Nusaybin ilçesinde 5 Şubat günü gözaltına alınan Tevgerê Jinên Azad (TJA) aktivisti Ayşe Gökkan’ın gözaltında maruz kaldığı işkence ve kötü muameleye ilişkin avukatı Muharrem Şahin tarafından Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunuldu. 8 gündür gözaltında tutulan Ayşe’nin durumu hakkında bilgi almak isteyen avukatlarına dosyadaki “kısıtlılık” kararı gerekçe gösterilerek hiçbir bilgi verilmezken, avukatlar Ayşe’nin gözaltı sırasında işkenceye ve kötü muameleye maruz kaldığını aktardı. Ters kelepçeye maruz bırakılan Ayşe’nin, sağlık sorunlarının da gözaltında ağırlaştığı belirtildi. Ayşe’yi işkence ve kötü muameleye maruz bırakan polisler hakkında yapılan suç duyurusunda şu ifadelere yer verildi: 

 

 “5 Şubat tarihinde Mardin’in Nusaybin ilçesinde polislerce durdurulan müvekkil Ayşe Gökkan hakkında ihbar olduğu gerekçesiyle gözaltına alınmıştır. Müvekkil ‘ne ihbarı sokak ortasında insanları böyle sorgulayamazsınız’ demiştir. Daha sonra hakkında yakalama ve gözaltı kararı olduğu beyan edilmiştir. Bu esnada bulunduğu yerdeki evin avlusuna alınarak, çantası ve üzeri aranmıştır.

 

Müvekkile ters kelepçe takılarak emniyete götürülmüş ve bayan bir polis memuru tarafından çıplak aramaya tabi tutulmak istenmiştir. Ancak müvekkil bunu kabul etmeyeceğini beyan etmiş, polisler tarafından kendisine “kabul etmezsen, memurun görevini yapmasını engellemekten hakkında tutanak tutarım” denilmiştir. Müvekkil hiçbir şekilde buna izin vermeyeceğini beyan etmiştir. Bunu üzerine polisler tarafından müvekkile hitaben, ‘seni hastaneye götürüp çıplak röntgenini çektirip içindeki ve üzerindeki dokümanları görürüz’ demişlerdir.

 

Müvekkil konulduğu hücrede fiziki şartlar kötü olduğundan mide bulantısı yaşamaktadır. Müvekkil, nezarethane koşullarının katlanılmayacak düzeyde kirli olan ve koku nedeniyle nefes alınmaktan bile güçlük çekilen bir ortamda yemek dahi yiyememektedir.

 

Müvekkilin ortam nedeniyle yemek yiyememesi dahi polisler tarafından ‘sen açlık grev mi yapıyorsun?’ şeklinde nitelendirilmiştir. Müvekkilin kaldığı nezarethane koşulları insan onuruna aykırı ve katlanılamaz durumdadır. Koşullardan kaynaklı müvekkil yürüyemez durumdadır. En son yapılan avukat görüşmesinde görüşmeye çıkamamış, görüşme tutulduğu hücrede yapılmıştır.

 

Müvekkilin neden gözaltına alındığı dahi bilinmemektedir. Uzun bir zamandan sonra şüpheli hakları formu kendisine götürülerek imzalaması istenmiştir. Müvekkil bana hatırlatmadığınız,  haklar formunu imzalamamıştır. Keyfi, haksız ve kötü muamele nedeniyle sorumlular/yetkililer hakkında suç duyurusunda bulunma zorunluluğu doğmuştur.

 

Açıklanan nedenlerle şüpheliler hakkında gerekli soruşturmanın yapılarak, haklarında kamu davası açılmasına karar verilmesini talep ederiz.”