Leyla Güven'in tutuklanmasına itiraz: Hukuki dayanağı yok

  • 09:12 8 Şubat 2018
  • Hukuk
DİYARBAKIR - DTK Eşbaşkanı Leyla güven Diyarbakır'da 22 Ocak günü gözaltına alınarak 9 günlük gözaltı sürecinin ardından çıkarıldığı Diyarbakır Sulh Ceza Hakimliği'nce "Örgüt kurmak ve yönetmek" iddiasıyla tutuklandı. Avukat Reyhan Yalçındağ Leyla'nın tutuklanmasına itiraz etti.
 
Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Leyla Güven, Türkiye'nin Efrîn'e yönelik saldırılarına gösterdiği tepki ve yaptığı açıklamalar gerekçe gösterilerek Diyarbakır'da 22 Ocak'ta evinin önünde polisler tarafından gözaltına alınmıştı. Türkiye'nin Efrîn'e yönelik saldırılarına tepki göstermek amacıyla yaptığı açıklamalar, STERK TV'ye verdiği röportaj ve 26 Aralık 2016 yılında DTK hakkında yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan Leyla, 31 Ocak'ta çıkarıldığı Diyarbakır Sulh Ceza Hakimliği'nce "Örgüt kurmak ve yönetmek" iddiasıyla tutuklandı.
 
'Sakınca var' denilerek gözaltına alındı'
 
Avukat Reyhan Yalçındağ, Diyarbakır 4'üncü Sulh Ceza Hakimliği'ne dilekçe vererek Leyla'nın tutuklanmasına itiraz etti. Müvekkilinin savcılık tarafından soruşturma kaydı dahi yapılmadan, yaptığı açıklama ve sosyal medya paylaşımlarından gözaltına alındığını söyleyen Reyhan, aynı zamanda 2014 yılına ait DTK soruşturmaları olarak bilinen suçlamaların da yöneltildiğini dile getirdi. 
 
'Suçlamaların hukuki dayanağı yok'
 
Müvekkili ile ilgili 2014 yılında devam eden soruşturma olmasına rağmen konuya dair ifadeye çağrılmadan, "gecikmesinde sakınca var" denilerek gözaltına alınması ve bunun sonucunda tutuklanmasının usul, yasa ve uluslararası sözleşmelere aykırı olduğunu vurgulayan Reyhan, müvekkilline isnat edilen suçlamalarında hukuki dayanağı olmadığının altını çizdi. 
 
'Örgüt yöneticiliği' suçlaması
 
Reyhan, müvekkilinin DTK yapılanması içerisinde yer aldığını ve bu sıfat ile "Efrîn" ile ilgili yapmış olduğu açıklamalardan dolayı "örgüt yöneticiliği" suçlaması ile tutuklandığını kaydetti. Reyhan, "Müvekkile isnat edilen suçlamalardan biri olan Demokratik Toplum Kongresi bünyesinde yapmış oldukları faaliyetlerin tamamı demokratik toplumun gereği olarak yürütülen ve toplumsal sorunlara çözüm amaçlı yapılan çalışmalardır" dedi.
 
'Savaşa karşı çıkmak TCK'da suç değil'
 
DTK'nın amacı ve yapmış olduğu çalışmalara değinen Reyhan, müvekkilinin Kürt sorununun demokratik yollarla çözülebileceğini savunduğunu, bu nedenle Efrîn'e yönelik saldırıya karşı çıkmasının gayet doğal olduğuna dikkat çekti. Savaşa karşı çıkmanın TCK'da bir suç olarak düzenlenmediğini hatırlatan Reyhan, buna rağmen müvekkilinin savaşa karşı olan düşüncelerini dile getirdiği için tutuklanma sebebi olmasının anlaşılabilir bir durum olmadığını sözlerine ekledi.
 
Leyla'nın tutuklanmasına ilişkin sorgu zaptındaki gerekçede, "hangi suç yönünden kuvvetli suç şüphesi bulunduğu" yönünde bir tespitin belirtilmediğini ifade eden Reyhan, soyut bir şekilde şüpheli hakkında CMK 100 ve devamı maddeleri gereceğince tutuklanmasına karar verildiğinin altını çizdi.
 
'Hukuka ve yasalara aykırı'
 
Müvekkilin tutuklanmış olmasını özelikle siyasal iktidarın Efrîn saldırısı ile ilgili farklı ses çıkmasını istememesinden dolayı olduğunu söyleyen Reyhan, yapılan tutuklama işleminin siyasi bir operasyon olduğunu ve merkezi hükümet tarafından yargı mekanizmasına yaptırıldığına dikkat çekti. Reyhan bunun gibi yüzlerce AİHM kararından da anlaşılacağı üzere, eski bir milletvekili olan ve sivil alanda faaliyet yürüten Leyla'nın, tamamen düşünce açıklamalarından dolayı hakkında tutuklama kararı verilmesi, hukuk ve yasalara aykırıdır. Leyla'nın sağlık raporlarını ve reçetelerini sunduklarını dile getiren Reyhan, müvekkilinin tutukluluğun sağlık sorunlarının artmasına sebep olacağını ve telafisi imkansız zararlar doğuracağını belirtti.
 
Reyhan,anayasa ve yasaların yanı sıra AHİS başta olmak üzere uluslararası sözleşmelere aykırı olarak verilen tutuklama kararının geri alınarak Leyla'nın tahliyesini talep etti.