
İstinaf Mahkemesi: Fail, ‘basit’ değil ‘nitelikli’ istismardan cezalandırılacak!
- 09:04 7 Şubat 2018
- Hukuk
Safiye Alagaş
DİYARBAKIR - Silvan yolu üzerinde bir çocuğu cinsel istismara maruz bıraktığı için M.Ç isimli erkeğe, “Çocuğun nitelikli cinsel istismarı” suçundan 25 yıl, A.T. isimli erkeğe ise “Çocuğun basit cinsel istismarı” suçundan 12 yıl hapis cezası verildi. İstinaf Mahkemesi A.T.’ye verilen ‘basit istismar’ suçlamasının da ‘nitelikli cinsel istismar’ olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, dosyayı yeniden yerel mahkemeye gönderdi.
Diyarbakır’da A.T. ve M.Ç. isimli erkekler bir çocuğu Eylül 2015 tarihinde zorla alıkoydu. Çocuk Silvan yolu üzerinde M.Ç ve A.T isimli erkek tarafından cinsel istismara maruz bırakıldı. Adli Tıp ve hastane raporları ile kanıtlanabilecek her türlü delili yok etmeye çalışan A.T, cinsel istismarın ardından sperm örneklerini temizledi. Çocuğun, herhangi bir adli makama gitmemesi için de tehdit eden ve cinsel istismarın kanıtı olabilecek sıvı örneklerini yok ettiğini çocuğa da söyleyen A.T, bunu bir psikolojik baskı aracı olarak kullandı.
A.T’nin ardından çocuğu cinsel istismara maruz bırakan M.Ç, çocuğu tehdit ederek şehir merkezine bıraktı. İstismarın ardından intihar girişiminde bulunan çocuk, yakınları tarafından emniyete götürüldü. A.T ve M.Ç tarafından cinsel istismara maruz bırakıldığını ifade eden çocuk, 2 fail hakkında şikâyetçi olduğunu söyledi.
Failler birbirleriyle çeliştiler
Yaşanan cinsel istismar sonrası çocuk koruma altına alınırken, A.T. ve M.Ç. isimli erkekler başlatılan soruşturma kapsamında 15 gün sonra gözaltına alındı. Cinsel istismarı reddeden A.T. ifadesine çocuğun söylediği yere gittiklerini cinsel istismarda bulunmadığını sadece tartıştıklarını ileri sürdü. M.Ç. ise A.T.’nin aksine belirtilen yere gitmediklerini sadece araç içerisinde seyir halinde olduklarını ileri sürerek, istismarda bulunmadıkları iddia etti. Çelişkili ifadelerin ardından A.T. ve M.Ç. tutuklandı.
Savcı: 15 günlük süre zarfında görüntüler silinmiş olabilir
Ekim 2015 tarihinde Dicle Üniversitesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalınca düzenlenen raporda çocuğun şiddete ve cinsel istismara maruz bırakıldığı belirtildi. A.T. ve M.Ç.’nin telefonları Ankara Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü’nce incelendi. İncelemeye dair hazırlanan raporda telefon hafızasında cinsel içerikli 54 fotoğrafın bulunduğun ancak olaya dair ve çocuğun eşkâline uyan herhangi bir görüntünün bulunmadığı vurgulandı. Ancak savcılık hazırladığı iddianamede şüphelilerin 15 gün sonra gözaltına alındığını bu süre zarfında olay sırasındaki cep telefonunun değiştirmiş olabileceğini belirtti.
Çocuğun beyanları kabul edildi
M.Ç ve A.T hakkında hazırlanan iddianamede “Çocuğun Cinsel İstismarı”, “Cebir Tehdit veya Hile Kullanarak Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma”, “Şantaj” suçlarından cezalandırılmaları talep edildi. İddianamede A.T. ve M.Ç.’nin suçtan kurtulmak için çelişkili beyanlar verdiğine dikkat çekilerek A.T.’nin çocuk ile benzer beyanlarda bulunduğu vurgulandı. İfadeleri, doktor raporu ve olay sonrası çocuğun psikolojik durumunu değerlendiren savcılık, çocuğun beyanlarının doğru olduğunu belirtti.
Diyarbakır 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan yargılama boyunca sanıklar çelişkili ifadeler vermeye devam etti. Davanın Nisan 2017 tarihinde görülen son duruşmasında mahkeme heyeti kararını açıkladı.
Suç sabit görüldü
Mahkeme, gerekçeli kararında sanıkların çocuğa karşı cinsel istismar suçunu işlediğinin sabit görüldüğünü, aşamalardaki mağdur anlatımları, tanık anlatımı ve adli muayene bulgularını gösteren raporların en etkili deliller olduğunu belirtti. Çocuğun soruşturma aşamasında verdiği beyanları ile mahkemede verdiği beyanlar arasında bir çelişkinin olmadığını vurguladı. Çocuğun sanıklar arasında önceye dayalı bir husumetin olmadığından sanıklara iftira atmasını gerektirir bir durumun bulunmadığı, belirtilen kararda çocuk yaştaki bir kişinin kendi kendisine olumsuz etki edebilecek bir iftirayı atmasının hayatın olağan akışına da uygun olmadığını açıklandı.
Mahkeme ise M.Ç. hakkında “Çocuğun Nitelikli Cinsel İstismarı” suçundan 25 yıl, A.T hakkında ise “Çocuğun Basit Cinsel İstismarı” suçundan 12 yıl 6 ay hapis cezası verdi. A.T’nin işlediği şantaj suçunun sabit olmadığını gerekçe gösteren mahkeme A.T. hakkında şantaj suçundan beraat kararı verdi. Her iki sanık hakkında "Zorla alıkoyma" suçlamasından da 5'er yıl ceza verildi. Ayrıca failleler çok daha yüksek cezalara çarptırılacakken mahkeme iyi hal indirimi uyguladı.
Basit cinsel istismar ve şantaja yönelik karara itiraz
Çocuğun Avukatı Gazal Koluman mahkemenin A.T. hakkında “Çocuğun basit cinsel istismarından” değil “Çocuğun nitelikli cinsel istismarı” suçundan cezalandırılması ve şantaj suçundan verilen beraat kararına itiraz ederek, dosyayı İstinaf 17’nci Ceza Dairesi Mahkemesi’ne gönderdi.
İtirazı değerlendiren İstinaf Mahkemesi sanık A.T.’nin “Çocuğun nitelikli cinsel istismarı” suçunu işleyen M.Ç. ile birlikte çocuk üzerinde ortak hakimiyet kurduğunu açıkladı. İstinaf Mahkemesi aynı mekanda birbirini takiben A.T. ve M.Ç.’nin gerçekleştirdikleri ve her bir sanığın bizzat işlediği ve A.T.’nin “Çocuğun Nitelikli Cinsel İstismarı” suçundan cezalandırılması gerektiğine hükmederek dosyayı yeniden mahkemeye gönderdi.
‘Mahkemenin indirim uygulamasını yersiz bulduk’
İstinaf Mahkemesi’nin kararını değerlendiren Gazal Koluman, “Mahkemenin delilleri yok eden sanığı “basit cinsel istismar”dan cezalandırılmasını hakkaniyete aykırı bulduk. Nihayetinde diğerinin eylemini engelleme girişiminde bulunmuyor. Yargılama boyunca her iki sanıkta mağduru suçlayıcı yaklaşımlarda bulunuyor, hiçbir pişmanlık belirtisi göstermeden her seferinde iftira ederek suçu inkara kadar gitmelerinden dolayı mahkemenin iyi hal indirimi yapmasına da yersiz bulduk” dedi.
İstinaf Mahkemesi’nin verdiği kararın emsal bir karar olduğunu kaydeden Gazal, bu kararın diğer mahkemelerde yargılaması devam eden davalara ışık tutacağını belirtti.