Katledilen Netice Taşdelen’in davasında dosyaya yeni deliller sunuldu

  • 17:27 6 Şubat 2018
  • Hukuk
İSTANBUL - Netice Taşdelen’i katleden Abdulhakim Taşdelen ve kardeşlerinin yargılandığı davanın ikinci duruşması görüldü. Duruşmada pedagoglar eşliğinde ifade veren Netice’nin çocuğu ilk ifadesinden farklı ifade verince, Netice’nin avukatları, çocuğun yönlendirildiğine dikkat çekti. Avukatlar, dosyaya yeni deliller sunarken, mahkeme 28 Mart’a ertelendi. 
 
İstanbul Esenyurt’ta 2 Aralık 2016’da Netice Taşdelen’i katleden Abdulhakim Taşdelen ve 5 erkek kardeşinin yargılandığı davanın ikinci duruşması Bakırköy 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya tutuklu sanık Abdulhakim ile bazı tutuksuz sanıkları ile avukatları katıldı. Davayı Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu ve Kadın Dayanışma Vakfı üyeleri de takip etti. Duruşmada ilk olarak Netice’nin küçük kızı ifade için çağrıldı. Avukat Tuğba Torun, tanık çocuğun pedagog eşliğinde dinlenilmesini ve sanık Abdulhakim’in de dışarı çıkartılması gerektiğini belirtti. Sanık avukatı ise pedagoga gerek olmadığını söyledi. 
 
Savcı, Netice Taşdelen’in avukatlarının talebinin kabul edilmesi yönünde görüş bildirince mahkeme heyeti, pedagog getirilmesine karar verdi. Çocuğun ifadesi sadece pedagog ve avukatların katılımı ile alındı.  Çocuğun beyanı sonradan mahkemede okundu. Okunan beyana göre, “Annem öldü. Banyoda kan ve bıçak vardı. Annemin ölümü ile ilgili sırrım yok” denildi.
 
‘Netice’nin morali bozuktu’
 
Daha sonra tanık Sami İmre dinlenildi. Sami, sanık Abdulhakim’in eniştesi olduğunu ifade ederek, “Kardeşim Netice olay günü bana telefon açtı. Önce kocası Abdulhakim ile konuştuk.  Ablamın morali kötüydü. Eşim de konuştu ablamla. Ablam ve eniştem arasında tartışma yaşanıyordu. Ablamın gözünün altı morarmıştı” dedi. Daha sonra Türkan İmre dinlenildi. Olay günü Netice ile telefonda görüştüğünü ve Netice’nin moralinin bozuk olduğunu anladığını söyleyen Türkan, daha önce de Netice’nin suratında morluklar gördüğünü ve Abdulhakim’in onu dövdüğün söylediğini belirtti.
 
Çocuk yönlendirildi
 
Netice’nin avukatları, çocuğun verdiği cevapların yönlendirilmiş olduğunu belirterek, “Çocuk ailemin sırrı var demesine rağmen şimdi sorulduğunda çok düşünerek ‘yok dedi. Bu sır olaydaki faildir. Çocuk mağdur olduğu için annem öldü, babam da cezaevinde olmasın denilerek yönlendirilmiştir. Bu ona yerleştirilmiş bir kaygıdır.  Çocuk, baskı ve kaygılarla bu şekilde ifade vermektedir. Suça bulaşan kişilerin etkisindedir. Onların baskıları altındadır. Kendisine söylenen kurguyu hatırlamaya çalışıyor. Yaşı küçük olduğu için yönlendirilmiştir. İlk ifadesi kabul edilsin” diye kaydetti.
 
Sanık avukatı, sanık Abdulhakim’in tahliyesini istedi. Daha sonra söz alan Netice Taşdelen’in avukatları adli tıp raporunun sadece beyanlara göre hazırlandığını ve dijital verilerin dikkate alınmadığını belirterek, yeni bir rapor hazırlanmasını istediklerini belirtti. Avukatlar, 31 fotoğrafı da mahkemeye sundu.
 
Mahkeme heyeti,  Netice’nin avukatlarının taleplerinin kabul ederek, sanık Abdulhakim’in tutukluluğunun devamına karar vererek davayı 28 Mart’a erteledi.  
 
‘Failin indirim almadan cezalandırılmasını istiyoruz’
 
İstanbul Kadın Meclisleri duruşmanın ardından adliye önünde basın açıklaması yaptı. Burada kısa bir konuşma yapan İstanbul Kadın Meclisi üyesi İzel Uysal, "Bu davada kadının ap açık katledildiği ortadayken, kadının intihar ettiğini söylüyorlar. Ama Adli tıp raporları da gösteriyor ki Netice vahşi bir şekilde katledilmiştir. Sorumluların yargılanmasını ve indirim almadan cezalandırılmasını istiyoruz" diye kaydetti. 
 
Ardından konuşan Avukat Tuğba Torun da, "Bu davalarda adli tıp raporunu hazırlayan kişilerin daha dikkatli ve özenli davranması gerekiyor. Bu raporlar çelişkili olmamalıdır" diyerek davanın takipçisi olacaklarını vurguladı.
 
İddianameden  
 
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianamede Netice Taşdelen’in okuryazar olmaması nedeniyle intihar mektubunun ona ait olmadığı tespit edildi. İddianamede Netice’nin şüpheli eşi Abdulhakim tarafından banyoda katledildiği ardından diğer şüphelilerle birlikte yaralı halde battaniye ile mutfak balkonuna taşınıp aşağı atıldığı, polisler gelene kadar suç delillerinin yok edildiği belirtildi.
 
Abdulhakim Taşdelen’e “eşi kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi. Öte yandan sanığın 5 erkek kardeşi hakkında ise “suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme” suçlarından 6 aydan 5 yıla kadar, ‘kasten öldürme’ suçuna katılmaktan ise müebbet hapis cezası istenerek dava açıldı.