
Nesrin Aslan: İstanbullular şans eseri yaşıyor
- 09:14 6 Şubat 2018
- Hukuk
İSTANBUL - Kadıköy’de parkta yürüdüğü sırada hafriyat kamyonunun çarpması sonucunda yaşamını yitiren Şule İdil Dere’nin ölümüne ilişkin aralarında İBB yetkilisi 8 kişinin yargılandığı davanın ikinci duruşması yarın Anadolu 57’inci Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülecek. Anne Nesrin Aslan, İBB’nin belediyecilik tarihine katil belediye olarak geçtiğini ifade ederek, “İstanbullular şans eseri yaşıyor. Kamyon adeta evime girdi. Yarınki davaya tüm İstanbulluları bekliyorum” dedi.
“Bir kere trafik kazası değil, cinayettir bu. Adeta kamyonun evime girmesi gibiydi yaşadığımız. Kızım, çocukluktan beri gittiği parkta yürüyüşe gitti ve evine geri dönemedi. Bilirkişi raporu da bunu söylüyor. ‘İdil’in kusuru olmadığı bilgisi var. Bu bir trafik kazası değil ve biz sorumluyu bulamıyoruz. Çünkü karşımızda bütün kurumları ile devlet dikiliyor. Asıl sorumluların yargılanmasına izin verilmiyor” bu sözler, 12 Mayıs 2016’da Kadıköy’de parkta yürüdüğü sırada yaya-bisiklet yolunda çalışma yapan İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) ait bir hafriyat kamyonunun çarpması sonucu yaşamını kaybeden İstanbul Üniversitesi (İÜ) Şule İdil Dere’nin annesi Nesrin Aslan’a ait. Kazanın yaşandığı günden itibaren sorumluların yargılanması için mücadele eden Nesrin sayesinde, harfiyat kamyonlarının neden olduğu sorunlar daha görünür olduğu gibi benzer davalar daha görünür hale geldi.
Üzerinden bir buçuk yıl geçmesine rağmen acıyı her gün aynı şekilde hissederek yaşayan Nesrin, olayı kaza değil cinayet olarak tanımlıyor. Benzer şekillerde tam 40 kişinin yaşamını kaybettiğine dikkat çeken Nesrin, “Bu bir sistem sorunu değildir de nedir? Bu sistematik bir cinayet değildir de nedir? O kamyonu kullananlar benim muhatabım değil ki, o işini yapıyor. Eğitim almış almamış, onu oraya görevlendiren bu işin sorumlusu olan bir kurum. Ama bu kurum işin sorumluluğu kendisinde olmasına rağmen sorumluluğu almadığı gibi kendi görevlilerini de koruyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İstanbulluların güvenliğin sorumluluğudur. Yaptıkları işi ben tartışmıyorum keşke yapmasalardı demiyorum çok faydalı işler de yapıyor olabilir. Hiçbir güvenlik önlemi almadan yaparsa bu kaza olmaz cinayet olur” diyor.
İBB belediyecilik tarihine katil belediye olarak girdi’
AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın “Biz İstanbul’a ihanet ettik” ifadesini hatırlatan Nesrin, “Evet 40 tane cinayet işlediniz. Parkta yürüyeni var, kaldırımda arkadaşını bekleyeni var. Bu insanları öldürdünüz. Hangi birini sayayım sonuçta bana göre artık İBB ağzı ile kuş tutsa belediyecilik tarihine katil bir belediye olarak girdi. Bir kere yaparsın iki kere yaparsın 40 kere yaparsan demek ki bir sorun var. Bu sorunu çöz” dedi.
‘Bana sessiz olan yetkililer İBB görevlilerini koruyor’
Davanın geçen aylarda görülen ilk duruşmasını da değerlendiren Nesrin, ortada bir suç olduğunu ve duruşmada bu suçun ortaya çıktığını söyledi. “Ben bir yurttaş olarak ben ne yapmalıyım, bu durumda. Benim muhatabım devlet oluyor bütün kurumları ile valisi ile belediyesi ile devlet suç işliyor. Asıl sorumluları da korumayı ihmal etmiyorlar” diyen Nesrin, kendi yaptığı başvurulara sessiz kalan yetkililerin, İBB personelini korumakla ilgili çok hızlı davrandığını söylüyor.
Nesrin, son olarak tüm İstanbulluları yarın Anadolu 57. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki davaya çağırarak, “Ben yalnız olmadığımı biliyorum. İstanbullular şunu bilsinler bu herkesin her İstanbullu’nun başına gelebilir. Çünkü bu belediye güvenlik önlemi almadan iş yapıyor. Herkesi duruşmaya çağırıyoruz” diye sesleniyor.
Davaya ilişkin
12 Mayıs 2016’da İBB ve İSTAÇ A.Ş. Kurbağalıdere çalışmasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) hafriyat kamyonu ile İdil yaşamını kaybetti. Olayda sorumlulukları bulunduğu saptanan ve savcılık tarafından soruşturulması talep edilen 11 İBB yetkilisinden 8 üst düzey yöneticinin yargılanmasına İstanbul Valiliği ve İstanbul Bölge İdare Mahkemesi izin vermedi. 3 İBB yetkilisi ve 4 İSTAÇ A.Ş. yetkilisinin yargılanması için 17 ay sonra iddianame tamamlandı. 20. ayda 7 Aralık 2017’de Şule İdil Dere davası ilk duruşması görüldü. Sanıklar ilk duruşmada, Kurbağalıdere-Yoğurtçu Parkı dere ıslah çalışmasında yaya can güvenliği tedbiri alınmadığını kabul ettiler. Can alan çalışmayı ihale etse de denetim ve can güvenliği tedbiri almaktan-aldırmaktan ve denetlemekten sorumlu tutuksuz yargılanan İBB yetkilileri ve avukatları “İhale gereği iş güvenliği hususunda gerekli çalışmalar yapılması İSTAÇ A.Ş.’nin sorumluluğundadır” dedi.
Davanın seyri değişebilir
İlk duruşmadaki sanık ifadeleriyle netleşen bu suçun karşılığı olarak ne yazık ki sanıklar yalnızca “taksirle ölüme neden olmaktan” 2-6 yıl arası hapis istemiyle yargılanıyor. Oysa suçun bu denli göz göre göre işlenmesi nedeniyle Ağır Ceza’da görülmesi gerekiyor. İlk duruşmada yolun yayalar için güvensiz olduğunu bile bile geri manevraya devam eden şoförün “olası kast ile öldürme” suçundan, diğer sanıklar açısından ise “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi” suçunu oluşturması ihtimaline binaen sanıkların Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanması için mahkemenin görevsizlik kararıvermesi talep edilmişti. Duruşma tutanaklarına da giren bu talep bu davada değerlendirilip karara bağlanacak.