Savcıya göre insan yakmak meşru müdafa!

  • 09:07 6 Şubat 2018
  • Hukuk
ŞIRNAK - Cizre bodrumlarında katledilen MKM çalışanı Gülistan Eylem Üstün’ün dosyasına "takipsizlik" kararı verildi. Gerekçeli kararını açıklayan savcılık, "Hendeklere karşı yürütülen olayda meşru müdafaa sınırının aşıldığına dair herhangi bir delil elde edilememiştir” ifadeleri yer aldı.
 
Şırnak’ın Cizre ilçesinde 14 Aralık’ta ilan edilen “sokağa çıkma yasağı”nda bodrumlarda katledilenler hakkında açılan dosyaların tümüne birer birer takipsizlik kararı veriliyor.  “Kovuşturmaya yer yok” denilerek takipsizlik kararı verilen dosyalardan biri de Cizre Belediyesi Mezopotamya Kültür Merkezi (MKM) çalışanı Gülistan Eylem Üstün’ün dosyası. Mehmet Yavuzel, Rohat Aktaş ve Berjin Demirkaya’nın da aralarında bulunduğu Bostancı Sokak No.23 Nolu evdeki bodrumda bulunan Gülistan’ın cenazesi de diğerleri gibi tamamen yanmıştı.
 
12 Şubat 2016 tarihinde yapılan aramada bodrumlarda cenazesi tamamen yanmış halde bulunan 22 kişinin arasında bulunan Gülistan’ın ölü muayene ve otopsi raporunda yaş, cinsiyet, boy ve kilo gibi ayırt edici özelliklere rastlanmadı. Cenaze tamamen yanmış olduğu için cenazeden parmak ve vücut izi de alınamadı.
 
Hukuka uygunmuş!
 
Geçtiğimiz günlerde takipsizlik kararı verilen dosyadaki savcılık gerekçesinde, “Açık kaynak araştırmasında kişinin belirli internet siteleri tarafından YPS tarafından sahiplenilmesi, ölü olarak ele geçirildiği yerde BTÖ mensuplarına ait silahların bulunması, yine ölü ele geçirildiği yerde BTÖ mensuplarına ait cenazeler bulunduğu tespit edilmiştir.  Türk Ceza Kanunun 25’nci maddesinde düzenlenen, hukuka uygunluk sebebi alınan meşru halinde bulunan kişilere ceza verilmeyeceği düzenlenmiştir. Buna göre terör örgütü üyesi olan ve güvenlik güçlerine karşı silahlı faaliyet yürüttüğü dosyadaki delil durumunda anlaşılan Gülistan Üstün’e yönelik fiilde meşru müdafaa tarzının oluştuğu olayda hukuka uygunluk sebebi bulunduğu, bu sebeple eylemi gerçekleştiren kişiye ceza verilemeyeceği anlaşılmıştır. Hendeklere karşı yürütülen olayın hukuka uygun olduğu ve olayda meşru müdafaa sınırının aşıldığına dair herhangi bir delil elde edilememiştir” ifadeleri yer aldı.
 
Soyut delillerle 'örgüt üyesi' ilan edildi!
 
Savcılığın Gülistan’ın yaşamını yitirmeden önce yargılandığı dosyaları da takipsizlik kararı dosyasına eklemesi dikkat çekerken, vücudu tamamen yandığı için parmak ve vücut izi alınamayan Gülistan’ın cenazesinde antimon element ve atış artığı olup olmadığı da tespit edilemedi. Gülistan’ın dosyası, soyut delillerle “örgüt üyesi” ilan edilerek kapatıldı. 
 
Aramada 26 cenaze bulundu
 
Ev arama ve el koyma tutanağında ise takipsizlik kararında belirtilenlerin aksi yönünde ifadeler dikkat çekiyor. Aramanın yapıldığı yerde biri kadın ikisi erkek diğerleri tamamen yanmış halde 26 cenazeye ulaşıldığı belirtiliyor.  Tutanakta cenazelerin çıkarıldığı yerin “güvenli” ve “aramaya elverişli” olduğu ifadelerine yer veriliyor. 
 
Tutanakta, “ PKK/KCK örgütü ve örgütün silahlı aparatlarında YDG-H mensuplarının etkisiz hale getirilmesi için güvenlik güçlerimize gelen ihbarlar üzerine yukarıda belirtilen adreste, 12 Şubat 2016 günü saat 09.55 ile 13 Şubat 2016 günü saat 09.55 saatleri arasında bir defaya mahsus gece/gündüz arama yapılması talimatı alınmıştır. Arama yerinde 12 Şubat 2016 günü saat 10.30 sıralarında ARAMA-7 ve EK-BİNA ARAMA-2 ekipleri olarak gelinmiş bina içerisi ve çevresinde Özel Harekat Polisleri ve Jandarma Timlerinin gerekli emniyet tedbirlerini almış olduğu ayrıca Bomba İmha Uzmanı tarafından da ikamet içerisinde herhangi bir tuzaklama ve patlayıcı maddelere karşı kontrollerinin yapılmış olduğu görülmüş, ikamet içerisinin güvenli ve aramaya elverişli olduğu gözlemlendi. Aramanın yapıldığı evin bahçe tarafından bir erkek cenazesi, bina içerisinde bir bayan cenazesi ve balkon tarafa bakan yerde bir erkek cenazesi bulundu. Bunun dışında binanın yarısı yıkılan bodrum katında tamamen yanmış halde 22 ceset bulunmuştur” ifadeleri yer alıyor. 
 
Öte yandan bütünü yanmış halde bulunan 6 cenaze parçası üzerinde yapılan otopside cenazelerin  Gülistan Eylem Üstün, Berjin Demirkaya, Sakine Siray ve kimliği belirsiz birine ait olduğu belirtildi. Yine yaşamını yitiren Berjin Demirkaya’nın dosyasında yer alan bazı evrakların Gülistan’ın dosyasının arasına konulduğu ortaya çıktı. 
 
Tarihler çelişkili
 
Yine söz konusu evde yapılan aramanın ardından hazırlanan tutanakta cenazelere 12 Şubat 2016’da ulaşıldığı belirtilirken, takipsizlik dosyasında evde 10 Şubat günü arama yapıldığı,  olay yeri inceleme raporunda ise evin 3 Mart’ta arandığı yönünde çelişkili bilgiler yer aldı. Her tutanakta farklı tarihlerin geçtiği dosyada aramanın yapıldığı kesin tarih bilinmiyor. 
 
‘Gizli tanık’ yok ama ifadesi var!
 
Yine soruşturma dosyasında olmayan “gizli tanığın” ifadelerine yer veriliyor.  Dosyada, Fırat Malgaz’a ait olduğu belirtilen ifadelerle ilgili şu bilgilere yer veriliyor: “Olayın meydana geldiği yerdeki kamuya ve özel kişilere ait kamera sisteminin bulunmadığı anlaşılmış olup bu hususta tanzim edilen Kamera Araştırma Tutanağı yazımı ekindeki tahkikat evrakı içinde gönderildi.  Gizli tanık olarak gösterilen kişi Eylem’in adını dahi kullanmamış olay ile ilgili bulunan kişilerin tespit edilmesi, söz konusu kişilerin tanık sıfatıyla beyanlarının alınması, beyanlarının alınmaması durumunda açık kimlik bilgilerinin belirlenerek tutanağa bağlanması hususunda, olayla ilgili herhangi bir bilgi sahibi ve şahsa ve tanığa rastlanılmamıştır.” 
 
Avukatlar "takipsizlik" kararına itiraz da bulundu.