Cinsel saldırı, şiddet ve işkenceye son vermek istedi: Bu ‘suç’ Nuriye’nin mi?

  • 09:03 4 Şubat 2018
  • Hukuk
Safiye Algaş
 
DİYARBAKIR - Çocuk yaşta zorla evlendirilen Nuriye Demir, evli olduğu erkek tarafından sistematik şiddet, işkence, cinsel saldırı ve tehdide maruz bırakıldı. Ailenin ‘uzlaştırma’ çabaları ile her seferinde şiddet sarmalına itilen Nuriye, “Eşe karşı tasarlayarak öldürmeye azmettirme” suçundan müebbet hapis istemi ile yargılanıyor. Kadın örgütlerine çağrı yapan Nuriye’nin şiddete daha fazla dayanamayarak verdiği karar ise, “Bu suç Nuriye’nin mi?” sorusunu akla getiriyor. 
 
Nuriye Demir henüz 14 yaşında iken amcasının oğlu olan Aziz Demir ile ‘evlilik’ adı altında aynı evde yaşamak zorunda bırakıldı. Cinsel istismar sonucu 6 çocuk dünyaya getiren Nuriye Demir, Aziz tarafından yıllarca sistematik işkenceye maruz bırakıldı.  Hastaneden defalarca darp raporu alan Nuriye’nin tüm şikâyetleri ise sonuçsuz kaldı. Maruz bırakıldığı sistematik işkence ve cinsel saldırıya daha fazla dayanamayan ve adli birimler tarafından yeniden şiddet sarmalına itilen Nuriye, Aziz’in uyguladığı sistematik şiddete bir son vermek istedi. Tüm hukuki yolları deneyen fakat bir çözüm bulamayan Nuriye, İdris Yıldırım ve Hamdullah Yılmaz isimli iki kişiden Aziz’i korkutmaları için yardım istedi. Fakat bu kişilerin Aziz’i öldürmesi sonucu, Nuriye “Eşe karşı tasarlayarak öldürmeye azmettirme” suçundan müebbet hapis istemiyle yargılanmaya başladı. 
 
Şiddet, tehdit, duygusal şiddet 
 
Nuriye, Emniyet’te verdiği ilk ifadesinde, kendisini böyle bir yönteme iten gerekçeleri şöyle anlatıyor: "Ailem tarafından henüz 14 yaşındayken zorla evlendirildim. Evlendiğim ilk tarihlerde eşim üzerime benzin dökerek beni yakmaya çalıştı. Evli oluğumuz 18 yıl boyunca bana birkaç kez elektrik vermeye çalıştı. 7 ay önce Bilecik'e çalışmak için gitmişti ve beni arayarak 'seni sevmiyorum, başkasını seviyorum' dedi. Beni sevmiyorsan gelirsin boşanırsın dedim." 
 
Fakat Nuriye ‘boşanma’ kelimesini gündeme getirdiği andan itibaren  Aziz tarafından ölüm tehditleri almaya başladı. 
 
Bilecek’ten Diyarbakır’a dönen Aziz, Nuriye’ye sistematik işkence uygulamaya devam etti. Polise giderek 3 ay uzaklaştırma kararı çıkartan Nuriye, her defasında cezanın uzatılması için çaba sarf etti. Uzaklaştırma cezasını da ihlal eden Aziz, Nuriye ve çocuklarını şiddete maruz bırakmaya devam etti. Nuriye ve kızı, Aziz'den şikâyetçi olmasına rağmen Emniyet’te ifadesi alınan Aziz, serbest bırakıldı. 
 
Emniyet tarafından erkek şiddeti ile ‘uzlaşmaya’ itilen Nuriye, bu süre zarfında kızının da Aziz tarafından cinsel istismara maruz bırakıldığını öğredi. 
 
Nuriye, ifadesinde ayrıca amacının Aziz'i öldürtmek olmadığını belirtti. 
 
‘Ölmesini istemedim, sadece korkmasını istedim’
 
Maruz bırakıldığı erkek şiddetini tüm aile bireyleri ile paylaştığını fakat her defasında Aziz’in yanına geri gönderildiğini ifade eden Nuriye,  olaydan 20 gün önce ağabeyinin oğlu Hamdullah Yılmaz’ın kendisini İdris Yıldırım isimli erkekle tanıştırdığını ve Aziz’i bacağından yaralaması için anlaştığını itiraf etti. 
 
“Ölmesini istemedim, sadece korkmasını istedim” diyen Nuriye, Aziz’in olay günü çocuklarını kaçırmaya çalıştığını da vurguladı. 
 
20 Temmuz 2017 tarihinde gözaltına alınan Nuriye bir günlük gözaltı süresinin ardından tutuklanarak Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevi'ne gönderildi.
 
Kızını da istismara maruz bırakmış
 
Savcılık, Nuriye’nin çocuklarının da ifadesi aldı. Çocuklar, Aziz’in kendilerini ve Nuriye’yi şiddete maruz bıraktığını söyledi. Kızı ise Aziz’in kendisini cinsel istismara maruz bıraktığını beyan etti. 
 
Aziz'in telefonunda yapılan inceleme sonucu cinsel içerikli birçok fotoğraf ve görüntünün olduğu tespit edildi. İfadeleri alınan tanıklar Aziz'in çocuklarına uyguladığı şiddete şahit olduklarını beyan ederken, çocuklar da verdikleri ifade de Aziz'in kendilerini sistematik işkence maruz bıraktığını belirtti. 
 
Savcılık sistematik işkenceyi kabul etti
 
Bütün delilleri ve ifadeleri değerlendiren savcılık iddianamede, Aziz’in Nuriye’ye duygusal şiddet ve sistematik işkence uyguladığını, kızını ise cinsel istismara maruz bıraktığını ve ailesinin durumu bilmesine rağmen herhangi bir müdahalede bulunmadığını belirtti. 
 
‘Haksız tahrik indiriminden yararlanabilir’
 
İddianamede, yine Eylül 2016 yılında Aziz'in kızına yönelik uyguladığı şiddet nedeniyle Diyarbakır 6'ncı Asliye Ceza Mahkemesi'nde dava açıldığı belirtilerek, Aziz'in ölmesi nedeniyle davanın düştüğüne dikkat çekildi.
 
Nuriye’nin sistematik işkenceye maruz bırakıldığını kabul eden savcılık, Nuriye’nin ‘haksız tahrik’ indiriminden yararlanabileceğini belirtmesine karşın "Eşe karşı tasarlayarak öldürmeye azmettirme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istedi. 
 
İddianame kabul edildi
 
Hamdullah Yiğit hakkında ise "Tasarlayarak öldürmeye azmettirme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, İdris Yıldırım için ise "Tasarlayarak öldürme" suçundan müebbet, "Ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma veya bulundurma" suçunda ise 1 yıl hapis cezası istemiyle iddianame hazırladı. İddianame Diyarbakır 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.
 
Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Merkezine bağlı 13 Avukat Nuriye'nin vekâletini alarak Nuriye'yi savunmaya hazırlanıyor. Avukatı Gevriye Atlı'nın görüştüğü Nuriye, kadın kurumları ve örgütlerinden destek bekliyor.
 
Davanın ilk duruşması 5 Şubat Pazartesi günü görülecek.
 
Öte yandan hali hazırda Aziz’in Nuriye’yi maruz bıraktığı şiddet nedeni ile Diyarbakır 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nde devam eden bir davası daha bulunuyor.