
Sur davasında ‘Biji berxwedana Efrîne’ sloganı yükseldi
- 17:38 23 Ocak 2018
- Hukuk
DİYARBAKIR - Sur davası kapsamında yargılanan tutsaklar bugün görülen duruşmada Türkiye’nin Efrîn saldırısını , “Bijî berxwedana Efrînê, kahrolsun Türk devletinin Kürt düşmanlığı" sloganı atarak protesto etti.19'u tutuklu 40 kişinin yargılandığı Sur davasında tahliye çıkmadı.
Diyarbakır’ın Sur ilçesindeki “sokağa çıkma yasağı” nedeniyle aylarca ilçede mahsur kalan ve 2016 yılının Mart ayında ilçeden tahliye edildikten sonra tutuklanan 19’u tutuklu 40 kişinin yargılandığı davanın üçüncü duruşması Diyarbakır 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Haklarında "Devletin birliğini ve bütünlüğünü bozmak" ve "örgüt üyesi olmak" suçlarından 7 buçuk yıldan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına kadar hapis tutsaklardan bazıları duruşmaya getirilirken, bir kısmı ise Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemleri (SEGBİS) üzerinden katıldı. Tutuksuz yargılananların da katıldığı duruşmada avukatlar hazır bulundu. Duruşmayı izlemek isteyenler polis tarafından tek tek aradıktan sonra salona alındı. Dava dosyasına gelen evrakların okunmasıyla başlayan duruşmada tanıkların ifadelerini geçildi.
Mahkeme başkanından Efrîn ambargosu
Başka bir suçtan dolayı tutuklu olan tanık Deniz Ataş, emniyette ifade vermediğini ve teşhis yapmadığını belirterek, "Okumam ve yazmam yok. Polisler bana baskı yapması nedeniyle tutanağı imzaladım" dedi. Tanık ifadeleri ardından mütalaasını okuyan savcı, tutukluların tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini talep etti. Ardından savunma için söz alan tutuklu Baran Aslan, tercüman aracılığıyla yaptığı savunmada, "Şuan Türk devleti Efrîn'e saldırıyor. Bu saldırıyı kabul etmiyorum" deyince mahkeme başkanı sözünü keserek tutukluğa ilişkin savunma yapmasını istedi. Baran, tahliyesini talep etti. Tutuklu Ümit Özkan da Kürtçe yaptığı savunmada, cezaevlerinde uygulamaya konulan tek tip kıyafetten bahsettiği için mahkeme başkanı tarafından "Siyasi şeyler konuşma" denilerek sözü kesildi. Ümit, tek tip elbiseyi kabul etmeyeceği için bundan sonraki duruşmalara katılmayacağını söyleyince mahkeme başkanı tekrar sözünü keserek, "Tek tip kıyafet beni ilgilendirmiyor. Giymek zorunda değilsin" diyerek, tutukluluğa ilişkin savunmasına istedi.
‘Bu dava ile Kürt halkının talepleri yargılanıyor’
Kürtçe savunma yapan Ömer Atalay ise, 2 yıldır tutuklu olduğunu savunma haklarının kısıtlandığı için hakikati dile getirmediklerini belirterek, bu konuda savunma yapacağını söyledi. Davanın Kürt halkının öz savunma güçlerini kriminalize etme davası olduğunu ifade eden Ömer, "Bu dava ile Kürt halkının hukuki, siyasi ve toplumsal talepleri yargılanıyor. Bu nedenle, Cumhuriyet kuruluşundan bu yana yüz binlerce Kürt, benim gibi yargılanmıştır. Bu davanın siyasi, toplumsal yönünün görülmesini istiyorum" dedi. Ömer’in savunmasını yarıda kesen mahkeme başkanı, "Bana özyönetimi anlatma. Savcı mütalaada tutukluluğunu istedi ne diyeceksin" diye sordu. Ömer’in savunmasına kaldığı yerden devam etmesi üzerine mahkeme başkanı, "söz hakkını kaldıracağım" dedi.
‘Kahrolsun Türk devletinin Kürt düşmanlığı’
Savunmasının yarıda kesilmesine tepki gösteren Ömer, "Bu davada bizi özyönetim ilan etmek ile suçluyorsunuz. Halkın öz savunma güçlerini kriminalize ediyorsunuz. Bu konuda savunma yapmamızı engelliyorsunuz. Bunu kabul etmiyorum, burada yargılanmamın bir anlamı yok. Bundan sonra mahkemeye gelmek istemiyorum" dedi. Ömer hemen ardından da “Bijî berxwedana Efrînê (Yaşasın Efrîn direnişi), Kahrolsun Türk devletinin Kürt düşmanlığı" sloganı attı. Ömer apar topar duruşma salonundan çıkarıldı.
Aynı saatte hem hastanede hem de emniyette!
Ardından savunma yapan avukatlar ise, müvekkillerinin 2 yıla yakın süredir tutuklu olduğunu, delillerin toplandığını, aleyhlerinde ifade veren kişilerinin ifadelerini geri çektiğini belirterek, müvekkillerinin tahliyesini istedi. Tutuklu Yusuf Boz'un avukatı ise, gözaltına alındığı sırada gözlerinden yaralı olan müvekkilinin hastanede tedavi olduğunu hatırlatarak, polislerin müvekkili hastanede tedavi gördüğü sırada sanki Emniyetteymiş gibi ifade ve teşhis işlemine ilişkin tutanak hazırladığını söyledi. Tutanakta yer alan saatte, müvekkilinin hastanede tedavi gördüğünü, buna ilişkin belgelerin dava dosyasında olduğunu ifade etti.
Savunmaların ardından ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, tutuklu Baran Aslan, Ahmet Karatay, Sinem Ateş, İhsan Biter, Helin Yapıcı, İhsan Karatay, Mehmet Şirin Kaya, Ümit Özkan, Mehmet Yakoğlu, Yunus Özak, Mesut Akgül, Sedat Nurioğlu, Yusuf Boz, Ömer Atalay, Dılşad Şengül, Mehmet Çoreşoğlu, Reyhan Kavak Özbek, Mahsun Saruhan ve Ekrem Karatay'ın tutukluluk hallerinin devamına karar verdi.
Mahkeme davayı eksiklerin tamamlanması için 8 Mayıs'a erteledi.